Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
25 Ocak 2021

Ankara Halk Ekmek'teki zulüm

Mansur Yavaş döneminde işten çıkarılanların yanısıra, mobing suretiyle çalışanları canından bezdirmelerin haddi de hesabı da yok.

Halk Ekmek’te 50’ye yakın çalışan daha ücretsiz izne sevk edildi. Bu “izne ayırma” zorunlu olup işten çıkarılmanın farklı bir şekilde adlandırılmasıdır.

Hayır yani, Halk Ekmek’te ihtiyaç duyulmuyorsa ve bu çalışanlar başka birimlerde değerlendirilselerdi kötü niyet aramaz ve yapılanlara zulüm demezdim, lakin çıkarılanların yerine CHP, İP ve HDP merkezlerinden verilen isimler alınıyorsa buna söylenecek söz bulmakta zorlanıyorum.

Zorunlu izne ayrılanlar haklı ama mağdur. Bu haksızlığa itiraz ettiler, sendikanın girişimleriyle ilgili bakanlık müfettiş görevlendiriyor, müfettişler konu hakkında raporhazırlıyorlar:ücretsiz izin uygulaması haksızlıktır…

Ama kime anlatasın? Seni muhatap alan yok, çünkü mesele ihtiyaç falan değil, Melih Gökçek zamanında alınanların cezalandırılmasıdır söz konusu olan…

CHP Belediyeciliği denince işten çıkarılanların mütedeyyin insanlar olduğu akıllara geliyordu ve bunudoğru bulmasak da yadırgamıyorduk lakin CHP zihniyetinde olmadığını bildiğimiz Mansur Yavaş döneminde milliyetçi, dindar, vatansever ve işini en iyi şekilde yapma gayretinde olanların işten çıkarılmalarını yadırgadık. Çünkü Mansur Yavaş CHP’den aday olup seçilse de yetiştiği, olgunlaştığı ve aidiyetiyle övündüğü milliyetçi camianın terbiyesine sahip. Bu terbiyeyi alan birisinin makam ve mevkii ne olursa olsun terör örgütü sempatizanlarının (belki de aralarında terör örgütü elemanı olanları bile vardır) mobingleriyle çalışanları işten çıkarmaz, ücretsiz izinle terbiye etmez ve bu çalışanların işine son verdikten sonra onların yerine bırakın dini imanı, insanlıktan nasipsiz militanları doldurmazdı ama Sayın Mansur Yavaş’a bunu da yaptırdılar.

Bir okuyucum yazmış:

“Bize uygulanan, mobingden öte bir şeydir. Sosyal medya hesaplarımızdan fotoğraflarımızı alıp, FETÖ’cülerin yaptığı gibi montajladıktan sonra ahlaksız bir şekilde paylaşıyorlar. Ve bizi, ‘istifa etmezseniz dahasını yapacağız’ diye tehdit ediyorlar.”

Bir diğeri:

“Tek suçumuz kendi aramızda FETÖ hakkında, PKK hakkında olumsuz konuşmalarımız. Bu konuşmalarımız kaydedilerek Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin kimi yetkilileri ile paylaşıldıktan sonra hakkımızda hüküm veriliyor” diyor…

Biz İBB’de PKK’lıların etkin olduklarını biliyorduk lakin aynı şeyi ABB için duyduğumda doğrusu inanmak istemedik. Maalesef güvendiğim isimlerden, “Orada da CHP kılıklı hatta Atatürk rozetli FETÖ, DHKP-C ve PKK sempatizanı pek çok kişi ile karşılaştık” şeklinde yakınmalar duyduk.

Bayan bir çalışan ise, “Yıldırmak için oradan oraya sürdüler, yoğun bir mobingle yapamayacağım görevlere göndermek suretiyle üzerime geldiler.Ak Partili olmak bir hakaretmiş gibi suçlandım, defaatle sorguya çekildim. En son insanları fişlemem istendi yapmadım. Sonra fişleme, mobing listelerinde ismimiz sosyal medya hesaplarında yayınlandı…”

Bu tür mobing ve fişlemeleri kendi el yazısı ile yazan Adnan M.K’ya ait belgeleri incelediğimde CHP’nin nasıl bir kin ve nefretle işe başladığını görebiliyoruz.Mahkeme kararları, müfettiş raporlarının dikkate alınmaması kimsenin hakkı ve haddi değil.

Burada seçimlerden önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Namus sözü veriyorum, hiçbir çalışan işten atılmayacak…” sözlerini adeta onun suratına çarparak çalışanları işten atmak, ancak CHP Belediyeciliğine ve Kılıçdaroğlu’nun namus anlayışına yakışırdı.

Ya Mansur Bey?

Dedim ya, Mansur Yavaş’tan beklemiyorduk, demek ki işin içinde, HDP milletvekillerinin meclis kürsüsünde ve başka yerlerde söyledikleri varmış: O koltuğun diyetini vermek…

Bu, Ankara için felaket demek. Ankaralıların ne demek istediğimi anladıkları vakit inşaallah geç olmaz.

Kimsenin ekmeği ile oynamayın,

Ama haysiyetiyle, şerefiyle sakın ha oynamayın, sakın ha!