Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.75
Gram Altın
2960.99
BIST 100
9691.25
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
17 Ağustos 2021

Ankara Güçlendi

Masallarda küllerinden doğan ‘Anka Kuşu’ futbol tarihimizde Ankaragücü ile anılır oldu. Atletico Madrid- Leeds United ve Glasgow Rangers gibi takımlara karşı başarı elde eden şampiyonlukları ve dereceleri bulunan Ankaragücü’nün mazisi kupalarla doludur.

Borç yükü, yanlış yönetim ve sportif başarısız sonuçları ardından 25 Şubat 2012 de lige veda etmesine rağmen heyecanlı “Gecekondu” taraftar grubu vefa örneği göstererek gönülleri fethetmiş ama Süperlig macerası kısa sürdüğünden 1. Lig’te kaldığı yerden yola devam etmeye başlamıştır.

Ankara’nın göz bebeği Ankaragücü’ne başkan seçilen kadim dostum Faruk Koca’yı tebrik le birlikte bir yazı kaleme almayı düşünürken sıcak gelişmelerden ötürü ertelediğimi belirtmek isterim. Hafta içi telefon görüşmesiyle tebriklerimi ilettiğimde Ankaralı olarak üzerimize düşen görevlerimizi hatırlattığında aklıma ilk gençlik yıllarımda ‘19 Mayıs Stad’ı yanında amatör maçların oynandığı toprak sahadaki maçları seyrederken bol salçalı ekmek arası akciğeri iştahla yediğim günler gözümün önünden geçiverdi.

O günlerde ‘hem otur, hem oku’ diyerek o günlerin magazin mecmuaları ‘Ses’ ve ‘Hayat’ ın eski sayılarını hurdacıdan kilo ile alır tane tane satardım. Yağmurlu günlerde ise Ulus Posta Caddesi Modern Çarşıdan aldığım şeffaf elbise poşetlerini satardım.

Ankara’da Hacettepe, Şekerspor, Gençlerbirliği, Ankaragücü, PTT ve Ankara Demirspor üç büyükler diye isimlendirilen Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ı her hafta misafir edilir, babam postacı olduğundan sarı-siyah formalı ‘PTT Futbol Takımı’nın maçlarını ücretsiz seyrederdik.

Maç bitimine 15 dakika kaldığında kapılarından düşe kalka girdiğimiz stadyumun çimlerini yakından görür, son dakika gollerini beleşe getirdiğimizde sevincimiz artar, aldıkları yevmiyeden dolayı ‘ikibuçukluk’ denilen yaşıtımız çocuklara imrendiğim günler olmuştu.

Geçtiğimiz yıllarda sahalardaki kavga, gürültü ve şamatayı azaltmak adına fanatik seyircileri ayıklama gayesiyle oluşturulan ‘Pasolig’ kartımızla Ankaragücü maçlarını Şeref Tribünden seyrettiğim günlerde aklıma geldikçe tebessüm ettiğim bir olayı paylaşmak isterim.

17 Aralık 2017 de Manisaspor’u misafir ettiğimizde Ankaragücü başkanı, yönetimi milletvekillerimiz Emrullah İşler ve Erkan Haberal müdavimler arasındaydı. Maçların devre aralarında namazı geçirmemeye özen gösterir, simit, beyaz peynir ve çayla buluşurduk.

Müsabaka Ankaragücü’nün presi ile devam ederken 43. Dakikada atılan gol ile coşan seyircimize ortaklık etmek için ellerimi ‘çak’ etmek için önce sağımdaki beyefendiyle ellerimi buluşturmuştum. Sonra solumdaki beyefendiye dönmüştüm ki, yerinden kalkmamıştı. Ona da ‘çak’ dedim ama adamcağız tepki vermeyi bırakın, yerinden bile kalkmamış, zorunlu olarak sevincime ortak etmeyi başarmıştım.

Devre arasında ikram odasında zorunlu ‘çak’ eden kişinin Ankaragücü Başkanı Mehmet Yiğiner’le sohbeti dikkatimi çektiğinden adam odadan çıkınca Emrullah İşler’e merakla sorduğumda “Ben de şimdi tanıştım. Manisaspor başkanıymış” demişti. Baltayı taşa sert vurduğumuzdan ikinci yarıda Ankaragücü’nün attığı 2 golü arkalarda bir yerde seyretmiş, ‘Süperlig’e çıkmasıyla maçlara ara vermiştim.

Şimdi düşünüyorum. Koca’nın başkanlığı döneminde maçlara gider miyim, bilemiyorum. Amagönlümüzün ve şehrimizin takımı Ankaragücü’nün başarısı için yanlarında olduğumuzu bilirlerse yeterli ve’s-selam.