Dolar (USD)
34.44
Euro (EUR)
36.15
Gram Altın
2956.36
BIST 100
9367.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
31 Aralık 2022

Andaman Denizi'nde bir ay

Büyük savaşçı merhum Tunku Hasan di Tiro’nun memleketi Açe’nin Pidie bölgesi sahilinde karaya oturan ahşap bir tekneden karaya çıkan perişan haldeki erkek, kadın ve çocukların görüntüsü haber ajanslarınca servis edildi. Kıyı halkı su, ekmek ikramı yaptıkları insanlara sağlıkçılar da tıbbi müdahalede bulundular. Kalın bir sicime bağlı onlarca serum, yerlere uzanmış Arakanlıların damarlarına zerkediliyordu. İncelemeler esnasında aynı tekne içinde 26 kişinin hastalıklar, hırçın dalgalar, yemek için çıkan kavgalar, açlık ve deniz suyu içmek zorunda kalmaları nedeniyle vefat ettikleri ve sonrasında da denize atıldıkları anlaşıldı.

Andaman Denizi Myanmar, Tayland, Malezya ve Endonezya arasında bulunuyor. Batısında Bengal Körfezi ve Bangladeş var. Myanmar’dan kaçanların rota olarak Müslüman nüfusu yoğun olan Malezya ve Endonezya’yı hedeflemeleri gayet makul. 150 civarında kişinin ahşap bir tekneye tıkış tıkış binip bir ay boyunca denizde savrulup durmasını, sonu belirsiz bir yolculuğun neden olacağı umutsuzluk halini ve imkansızlıklar, yokluklar içinde geçen haftalar sonrasında ölüme bir nefes kala sahile varmalarını düşünüyorum.

Ölümcül Andaman Denizi’ni aşıp başka coğrafyalara sığınmayı her ay birkaç tekne deniyor. Halihazırda 180 kişinin içinde olduğu bir tekne ise kayıp. Battığı ve içlerinden kurtulan olmadığı düşünülüyor.

Asya Müslümanları uzun yıllardan beri Arakanlı Müslümanlarla imtihan oluyor. Öyle ya da böyle bir şekilde Endonezya ve Malezya kıyılarına gelen Arakanlılar, çoğunlukla gemilerine yiyecek ve su bırakıldıktan sonra açık denizlere geri gönderiliyorlar. Bir kısmı önce karaya çıkarılıp sonra iade işlemlerine tabi tutuluyor. Salgın sürecinde denizin ortasında karşılanıp geri gönderilen tekneler bile olmuştu. 2009 yılında yaşanan krizde devlet inisiyatif almayınca Endonezya’nın en güçlü sivil toplum örgütü olan Muhammediye Cemaatinin lideri Din Syamsuddin, yaptığı açıklamada, “şayet Endonezya hükümeti gerekli yardımı yapmaması halinde, Muhammediyye organizasyonu olarak Myanmarlı Müslümanlarla yakından ilgilenebileceklerini” söylemek zorunda dahi kalmıştı. İki yıl evvel 300 Arakanlı Müslüman defalarca karaya çıkmalarına izin verilmedikleri için 7 ay denizde kaldıktan yaşam savaşı verdikten sonra Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Asya Pasifik Bölge Koordinatörü Indrika Ratwatte’ın çağrısıyla kabul edilmiş olduklarını da kayıt düşelim buraya. Geçen sene tam bu vakitler benzer bir tekne krizi çıkınca UNHCR, Endonezyalı yetkililerden göçmenleri kabul etmesini rica etmiş ama ilgili makam mültecilerin karaya alındıktan sonra geri gönderileceğini açıklamıştı. Neden sonra yetkili Silahlı Wijaya, Bireuen kasabası yakınlarındaki mülteci dolu teknenin "insanlık namına" karaya çıkmasına izin verilmesi kararı alındığını duyurmuştu. Haftalarca bekletip, uluslararası baskı sonrası “insanlık namına” Müslümanları kabul etmek de nedir?

Endonezya mülteciler için ayak direrken benzer durumlar Malezya’da da yaşanıyor. Üstelik Malezya’ya geçmek için Tayland’ı aşmaları gereken mülteciler burada insan avcılarının kurbanı olabildikleri gibi bir kısmı da ıssız adalarda ölüme terkedilebiliyorlar. Buraları geçip Malezya’ya ulaşanların kabul edilecekleri de kesin değil.

Tüm bu gürültü patırtıya neden olan göçmen sayısı kaç kişi olabilir? UNHCR, bu yıl 2 binden fazla kişinin Andaman Denizi ve Bengal Körfezi'nde riskli deniz yolculuğu yaptığını ve yaklaşık 200 kişinin öldüğünü bildirdi. Hepi topu 2 bin kişiyi alma konusunda Endonezya ve Malezya’nın ayak diretmesi Asya Müslümanlarının içler acısı halini gösteriyor bize. Halkı Müslüman coğrafyaların büyük bir kısmı yangın yerine dönüşmüş durumda. Böylesine sıkıntılı dönemde taşın altına tüm ülkeler ellerini taşın altına koymayıp izlemeyi tercih ediyor. Her Cuma milyonlarca Müslümanın İstiklal Camii’nde gövde gösterisi yaparcasına namaz kılması, kıyıya alınmayı bekleyen göçmenlerin durumunu değiştirmiyor.

Bu hafta içi Açe’nin Pidie bölgesine sığınan mültecilerin fotoğraflara da yansıyan teknesinin adı “Tarikül İslam” idi. Ne kadar sembolik bir isim! Kayaya oturmuş, aldığı yaralar nedeniyle içeriye su alan, yorgun ve bitap haldeki tekne Asya Müslümanlarının fotoğrafını çekiyor adeta. Birkaç bin göçmene sahip çıkamayan bu coğrafyayı görünce Balkanlar’dan Kafkaslar’a, Ortadoğu’dan Afrika’ya milyonlarca Müslüman kapısını yüzlerce yıldır açık tutan Anadolu’nun büyüklüğü bir kez daha ortaya çıkıyor.