Anayasa Değişikliği Üzerine
Gündem anayasa değişikliği. Öyle ki etrafımızda patlayan bombaları dahi bu değişiklikle ilişkilendirenler bulunmakta. Peki sınırlı bir Anayasa değişikliğini bu kadar önemli yapan nedir? CHP'nin "diktatörlük" olarak değerlendirdiği ve gerçekleşse bile tanımayacağını ifade ettiği bu değişiklikle neler kazanıyor, neler kaybediyoruz. Anayasa hayatımızın bu kadar içinde midir? Sadece anayasa değişikliği ile her şey değişir mi? Soruları artırabiliriz.
Sistem mi değişiyor rejim mi? CHP'nin dillendirdiği iddia, parlamenter sistemin değiştirilerek yerine getirilen sistemin tek adamlığa yol açtığı yönünde. Ancak bu yeni bir şey değil. Uzun süredir mevcut sistem içinde de Sayın Cumhurbaşkanına karşı bu iddiayı dillendiriyorlar. Öyle ki seçime giriyor seçim kazanıyor. Bu çevreler "Hitler'de seçimle geldi" diyorlar. Mevcut parlamenter sistem ya da getirilmek istenen Cumhurbaşkanlığı sistemi her halükarda bu eleştiriyi getirenleri memnun etmeyecek. Ancak yeni sistem hiç memnun etmiyor. Zira yeni sistem koalisyon ihtimalini ortadan kaldırıyor. Koalisyon ihtimalinin ortadan kalkması ise CHP'nin iktidar olma ihtimalini neredeyse ortadan kaldırıyor. Bu nedenle kavgada büyüyor. İşin özü de budur. Rejim değişmemekte sistem değişmektedir.
Eğer gerçekten amaç sistemin iyiliği kötülüğü noktasında bize kazandıracakları ya da kaybettirecekleri olsaydı tartışma başka konular üzerinden yürürdü. Zira 2 partinin (Ak Parti ve MHP) anlaşarak getirdiği bir anayasa değişiklik paketi var. Ana muhalefet partisinin bunu mecliste değiştirmeye gücü yetmeyecek gibi. Asıl mücadelenin mevcut değişiklikler üzerinden nelerin daha eklenmesi ya da çıkartılması üzerine olması gerekirdi. Bu mümkün olmuyor ise anayasa ile oluşturulan yeni sistem de ne daha iyi olur, neler eklenebilir tartışmaya açılmalıydı. Oluşturulan istemeyüz cephesi! sadece karşı safların sıklaşmasına neden olacak. Bu arada önemli tekliflerde boşa gidecek.
Evet yeni sistem koalisyon ihtimalini ortadan kaldırıyor. Yani bundan önce yaşadığımız yürütme sorunlarını bir daha yaşamayacağız. Bu tek başına çok önemli bir değişiklik. Peki yasama ne olacak. İstemeyüz cephesinin asıl derdi yürütmeye gelememek olmakla birlikte sanki dert yasama imiş gibi sürekli yasamanın yürütme emrine gireceğini ileri sürerek kavgayı bu alanda veriyorlar. Oysa ki mevcut sistemde de iddiaları yürütmenin yasamaya istediği her şeyi yaptırdığıydı. Bu yasama ne olacak ki özgür, bağımsız, halkın istekleri doğrultusunda çalışacak o zaman? Bunun cevabının verilmesi gerekir. Kısmen bu pakette cevap var. O da bakanların meclis dışından gelmesi ile bakanlık beklentisi olmayan vekiller, yasama faaliyetlerine yoğunlaşabilecekler.
Peki bu yeterli midir? Hayır. Yeterli değildir. Bunun tam olarak yeterli olması için yapılması gereken Anayasa değişikliğinden sonra 2019 yılındaki seçimlere kadar sistemi tamamlayacak olan kanuni değişikliklerinde yapılmasından geçer. Nedir bu değişiklikler? Öncelikle yönetimde istikrar yürütmenin yasamadan ayrılması ile sağlandığına göre "temsilde adaletin" sağlanmasına dönük değişikliklerin yapılması gerekir. Bu da seçim barajının kaldırılmasıdır. 1,3 veya 5 değil tamamen kaldırılmasıdır. Bu durumda değişik görüşlerde olan partilerin de parlamentoda temsili sağlanabilecek ve değişik fikirler ortaya konulabilecektir. Bu sistemin barajın kaldırılarak taçlandırılması gerekmektedir. Düşükte olsa baraj getirilmek istenen sistem ile bağdaşmamaktadır.
Diğer önemli değişiklik ise seçmenin iradesinin sandığa daha iyi yansımasını sağlayacak düzenlemedir. Dar bölge ya da daraltılmış bölge sisteminin kabul görmediği belirtiliyor. O zaman halka "tercihli oy sisteminin" verilmesi gerekmektedir. Bu sistemin olmaz ise olmazının bu olduğunu düşünüyorum. Bunun olması durumunda vekillerin gücünün artacağı gibi seçime giren vekillerin sadece parti genel merkezi veya önseçimde olduğu gibi delegeler gibi dar kesimlerle olan ilişkilerinin yanında halkta da karşılığının olması sağlanabilir. Burada tek sorun tamamen halkın tercihine bıraktığımız bir seçimde partiler için gerekli olan ancak halk nezdinde karşılığı olmayan kişilerin parlamentoya girmesini partiler nasıl sağlarlar? Bunun için "Türkiye Milletvekilliği" düşüncesi iyi bir fikirdi. Ancak vazgeçildi. Bu noktada partilere seçilecek vekiller konusunda belli bir oranda vekil sayısını tercih dışı bırakma imkanı verilebilir. Bu sayede de bu sorun aşılabilir. Amacımız eğer bir sistem ise o zaman sistemin tüm açıklarını kapatarak gitmemiz gerekiyor. Tabi istediğimiz bu ise. Saygılarımlau2026
@CavitTatli