Dolar (USD)
35.34
Euro (EUR)
36.46
Gram Altın
3000.05
BIST 100
10075.17
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Amor Fati / Kaderini Sev

Amor fati…

Kaderini sev…

Amor Fati; Nietzsche’nin kullandığı bir ifade olup, “Kaderini sevmek” demektir. Yaşamın hiçbir alanı, hiçbir varlık, kaderden beri değildir. Yaşam; kaderin tecelligâhıdır. İnsan, yaşamının her anında kaderin hükmü altındadır. Kâinatta, zamanın ilk ânından bugüne dek süregelen bir sebepler zinciri yaşanmaktadır. Tüm sebeplerin de tek bir müsebbibi vardır. O da Allah’tır.

İnsanın yaşam doyumunda en önemli şeylerden biri, yaşadığı olaylardaki hikmet ve manayı görebilmesidir. Yani yaşamın özündeki ilahi kural ve yasaları idrak edebilmesi. Başımıza gelen şeyler ki bunlar zahiren kötü bile olsa, mutlaka içinde insan için bir fayda, gelişme ve öğrenme fırsatı taşır. Yani hiçbir şey salt kötü değildir. Gazali’ye göre üç şey iman alametidir: belaya sabır, nimete şükür, kadere rıza.

Kadere rıza göstermek Allah’ın razılığını kazanmaktır ve bu yaşamdaki en yüksek kazançlardan bir tanesidir. Düşüncem odur bir insan için en değerli yaşam başarısı,sınırlı ve aldatıcı bir dünya hayatının sonunda, Allah’ın rızasını yani sonsuz saadeti kazanabilmektir.

Kuran-ı Kerim’de, kader ile ilgili çok sayıda ayet yer almaktadır.“Yeryüzünde vuku bulan veya başınıza gelen hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce bir kitapta yazılı olmasın. Kuşkusuz bu Allah’a göre kolaydır” (Hadîd Suresi / 22. Ayet)ve“Allah bize ne yazmışsa başımıza ancak o gelir, O bizim mevlâmızdır.” Müminler yalnız Allah’a güvenip dayansınlar” (Tevbe / 51) ayetleri gibi.

İnsanı kaderinden ayırmak yahut başına gelecek bir hadiseden mutlak anlamda korumak mümkün değildir. Bu hususta Hz. Ömer hakkında anlatılan şu olay ne kadar güzel bir örneklik teşkil eder.

Hz.Ömer, Şam yolundayken şehirde veba salgını başladığı haberini alır. Ve geri dönmeye karar verir.Yanındaki kişilerden bazıları;

-Allah’ın kaderinden mi kaçıyorsun? Diyerek tepki gösterirler.

Hz.Ömer cevap verir:

-Evet, Allah’ın kaderinden yine Allah’ın başka bir kaderine kaçıyoruz.

Evet insanın dünyadaki seyri bir kaderden başka bir kadere intikal etmektir.İnsanı yazgısından ayırmak olası değildir. İnsan, kaderine razı olmalı ve kaderin üstünde bir karar olduğunu hatırda tutmalıdır. Böyle bir anlayış ve kabul gerçekleştiğinde insanın kaygısı ve mutsuzluğu azalacak yaşam doyumu ve huzuru artacaktır.

Viktor Emil Frankl, “İnsanın Anlam Arayışı” kitabında;insan ile kader arasındaki ilişkiyive kaderin nasıl anlaşılması gerektiğini şu şekilde ifade eder:“İnsan her yerde kaderle yüzleşir ve kendi ıstırabından bir şeyler kazanma şansı elde eder.”Evet, insanı kaderinden ayırmak mümkün değildir ve ıstırabın içinde bizi geliştirecek, güçlendirecek fırsatlar vardır.

Kısacık ömrümüzde bir yılı daha geride bıraktık. Bazen sevinç, bazen keder; yenilgiler ve zaferler, başlangıçlar ve bitişler içerisinde geçti bir yıl daha. Ömür gibi, zaman gibi, kader gibi. Şimdi yeni başlangıçların arifesindeyiz. İşte yeni bir yıl ve mübarek üç aylarımız başladı. Her iki başlangıcında dünya ve ahiret hayatımız için hayırlara vesile olmasını dilerim.

Kalan ömrümüzün, geçen ömrümüzden daha hayırlı olması niyazıyla…

Kaderimizi ve kaderimizin sahibini sevelim…

Vesselam…