Amerika'nın dostları!
"Her darbenin arkasında Amerika vardır" cümlesi, millet nezdinde artık bir gerçekliğin karşılığı olarak kabul edilir. 1960, 1971, 1980 ve 28 Şubat için dönemin yöneticilerinin açıkça Amerikan etkisini telafuz ettiğini de 80 darbesinin ardından "Bizim çocuklar başardı" diyen ABD'yi de iyi biliriz.
80 darbesindan sonra yapılan ilk iş, yıllardır bekleyen Yunanistan'ın NATO'nun askeri kanadına tekrar kabülüdür. 1974'te NATO'nun askeri kanadından çekilen Yunanistan, Türkiye'nin koyduğu çekinceleri kaldırmasıyla Türkiye'ye hiçbir taviz vermeden, NATO'ya geri dönmüştür.
***
Şimdi günümüze gelelim. Güçler dengesindeki yeni piyonlara!
ABD'nin Türkiye'de siyaseti etkileme gücünün tükendiğini sanıyorsanız aldanıyorsunuz.
Eskiden gerektiğinde terörü yönlendirerek siyaseti dizayn eden, ülkenin çocuklarıın birbinini kırmasını izleyen, sonra darbe yapıp Başbakan asan yapının kırılmasıyla ABD kendine yeni partnerler bulma, eskilerin yerine yeni maşalar, tetikçiler ikame etme yoluna gitti.
"Madem eski güçler milletin emrine girdi yenisini buluruz" diyen ABD düğümeye bastı.
Yıllardır emirlerindeki "terör"ün kontrolden çıkması, 90'daki Körfez savaşından bu yana tepesine çöktükleri enerji kuyularının yönünün Türkiye'ye dönmesi, enerjinin Amerikan bankaları üzerinden değil de Türkiye üzerinden akacak olması ABD'nin Ortadoğu'daki varlığına ters düşüyor.
Bunların ışığında tekrar bakalım.
Kendine güç vehmeden bazı yerli malı tetikçiler, gücün arkasında asıl kimin olduğunu milletten ne kadar saklayabilir ki?
***
Şimdi de hedefe konan Halkbank'a bakalım.
ABD'nin, "Irak petrolleri ve doğalgazında aracı banka ABD bankası olsun. Bizde yüzde 15 komisyon alalım" teklifi, Türkiye ve diğer taraf ülkeler tarafından kabul görmedi.
Kürdistan ve Irak petrolleriyle İran doğalgazının Avrupa'ya aktarımında aracı banka Halkbank oldu!
Düne kadar zarar eden, bugün halka arzı tamamlanarak milletin malı olan Halkbank son yıllardaki dönüşümüyle Avrupa'nın en büyüklerinden oldu. Hedefe konmasına şaşırmamak gereku2026
ABD Ankara Büyükelçisi Ricciardone'nin 'Halkbank konusunda uyardık. İran'la ilişkiyi kesmelerini söyledik. Dinlemediler. Bir imparatorluğun çöküşünü izliyorsunuz" şeklindeki sözleri yansıdı medyaya. Ama büyükelçi daha sonra çarkederek bunu söylemediğini açıkladı.
Halkbank operasyonunun olduğu gün çok enteresan bir şey daha oldu.
Halkbank üzerinde oynanan küresel oyunun altını çizen bir gelişme!
ABD Hazine Bakanlığı Terör ve Mali İstihbarat'tan Sorumlu Müsteşarı David Cohen apar topar Türkiye'ye geldi. Cohen İstanbul'da banka genel müdürleriyle bir araya geldi. Hepsini üstüste koyun, büyük resme bakın.
***
Gelelim meselenin anamuhalefet boyutuna.
Baykal'a kurulan kaset komplosuyla CHP'nin başına geçen Kılıçdaroğlu, kendi koltuğunun hedefte olduğunu bildiğinden Sarıgül'ü partiye almamak için aylarca uğraştı.
Sonra geçtiğimiz Ekim ayında ABD elçisi Ricciardone ile yaptığı görüşmenin hemen ardından Sarıgül'ü partisine davet etti.
Kılıçdaroğlu, o günlerde MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a yönelik uluslararası medya komplosuna sessiz kalıyordu. O görüşmenin ardından Fidan ve Çözüm süreci konularında hiçbir şey bilmediğini söyleyerek ikisine de sahip çıkamayacağı, 'nötr' kalacağı anlamına gelen sözler sarfetti.
On beş gün önce ABD'den dönen Kılıçdaroğlu, Hükümete yönelik İstanbul merkezli operasyonun düğmesine basıldığı gün de hiç çekinmeden ABD elçisiyle öğle yemeğinde buluştu.
Büyük fotoğraf netleşmeye başlıyor değil mi?
***
Şimdi dini değerlere yakın bir grupla, ABD'ye iyice yakınlaşan CHP'ye oynatılmak istenen bir senaryo çıkıyor önümüze.
Ortadaki fotoğraf, Başbakan Erdoğan'ı ve Hükümet'i hedefe koyma noktasında böyle bir ittifakın olduğunu düşündürtüyor.
***
Başbakan Erdoğan dik durdukça millet dik duracak ve bir oyunun daha bozulduğuna şahitlik edeceğizu2026
