Amerikan Seçimlerine 6 Saat Kaldı
Bu yazıyı Şikago’dan, tüm dünyanın merakla beklediği Amerikan seçimlerine 6
saat kala yazıyorum. Seçimi Demokratların adayı Kamala Harris mi yoksa
Cumhuriyetçilerin adayı Donlad Trump mı kazanacak? Bu soruya net cevap vermek
oldukça zor. Gerçi anketler, Kamala Harris’in kazanacağını söylese de temkinli
olmakta yarar vardır. Zira 2016 seçimlerinde yine Şikago’daydım ve tüm anket
sonuçları Hillari Clinton’un kazanacağını söylüyordu ama Trump kazanmıştı.
Her iki lider de kazanmak için, hem iç hem de dış politikaya dair
birbirinden farklı vaadlerde bulundular. Tahmin edileceği üzere verilen vaadler,
Amerikan Halkının birinci derecede sorun olarak gördüğü noktalar ile ilgilidir.
Şimdi bu vaadlerin Amerikan Halkının üzerinde etkili olup olmadığını hep
birlikte göreceğiz.
Peki, Amerikan Halkı birinci derece de içte ve dışta
hangi konuları sorun olarak görüyor?
Önce iç politikaya bakalım:
İç politikaya dair birçok sorun sayılabilir ama üç sorunun öncelikli olduğu
görülüyor. Bunlardan birincisi, ekonomik, ikincisi, siyasi ve üçüncü
olarak da göçmenler ile ilgili sorunlardır.
Bu üç soruna ilişkin Donald Trump’ın yaklaşımı kısaca
şöyledir: İç üretimi artırmak için, Çin’e karşı vergi tarifelerini % 60 artıracağını
söyledi. Ayrıca büyük şirketlere yönelik vergi oranlarını düşüreceğini, böylece
ekonomiyi canlandıracağını iddia etti. Siyasi olarak da, kendisi gibi
düşünmeyen herkesin işine son vereceğini belirtti. Bunlar ister Demokrat, ister
Cumhuriyetçi kökenli olsun fark etmeyecektir. Göçmenlere yönelik de 2016
seçimlerinde söylediği gibi, Meksika sınırında duvar inşa edeceğini ve duvarın
masraflarını da Meksika Devletinden tahsil edeceğini iddia etti.
Kamala Harris’in yaklaşımı ise, ekonomiye dair, orta sınıfı, küçük
işletmeleri ve yeni girişimcileri destekleyeceğini vaad etti. Bunu
gerçekleştirmek için de büyük şirketlerden daha fazla, küçük işletmelerden daha
az vergi alacağını iddia etti. Siyasi olarak da, kendisi gibi düşünmeyen
ama liyakat sahibi herkesle çalışacağın vaad etti. Göçmenlerle ilgili olarak
sorun olduğunu kabul etmekle birlikte çözümün duvar değil, diyalog olduğunu
söyledi.
Gelelim dış politikaya: Amerikan kamuoyunda,
dış politikaya ilişkiniki konu ön planda görünüyor.
Bunlardan ilki, İsrail’in arkasında durmak, ikincisi, Ukrayna-Rusya
savaşıdır. İsral’in arkasında durma konusunda ne yazık ki her iki lider de aynı
fikirdedir.
Ukrayna konusunda ise, Trump, Ukrayna’ya destek vermeyeceğini ve Putin’le
konuşarak savaşı hemen durduracağını iddia etti. Harris ise, Ukrayna’ya destek
vermeye devam edeceğini söyledi.
Her iki lider de söyleyeceğini söyledi, bakalım Amerikan Halkı ne diyecek? Bu
yazının yayınlanacağı Çarşamba sabahı, ilk sonuçları göreceğiz.
Not: Çarşamba sabahı saat 07:00’de tvnette, sabah saat 10:00’da Ülke Tv’de
olacağız inşallah. Şikago’dan güzel ülkemizin güzel insanlarına selam ve
sevgiler.