Amerikan demokrasisi
Demokrasiyi araçsallaştırarak insanlığı sömüren ABD Başkanı Biden,Demotrasi Zirvesi adı altında iki günlük sanal bir toplantı düzenledi. Payandası haline getirdiği 100 hükümet ve devlet başkanına konuşan Biden, Kongre ile birlikte demokrasileri ve bağımsız medyayı desteklemek için 424 milyon dolarlık bir fon ayıracaklarını duyurdu. Bizim fondaş STK'lar ve medyaya da buradan bir ekmek çıkar her halde.
Çin ve Rusya'nın otoriter rejimlere öncülük ettikleri gerekçesiyle çağrılmadığı zirveye, ABD'nin milyonlarca insanı öldürerek demokrasi götürdüğü Irak, Filistinlilerin kanıyla her gün biraz daha semiren İsrail davet edilirken, NATO müttefikleri Türkiye ve Macaristan davet edilmedi. Macaristan'ın davet edilmeme sebibinin Soros'a karşı verilen mücadele ve Türk konseyinde yer alma arzusu olduğunu tahmin etmişsinizdir.
ABD'nin NATO müttefik'i Türkiye'yi davet etmemesinin geri planında sadece S-400 gibi uydurma bir bahane mi yatıyor. Sadece bir S-400 bahanesi yatsa idi, Türkiye'ye zaten bu bedel F-35'lerden hukuksuz olarak çıkartılarak, hasımlar yaptırımlarıyla misliyle ödetildi. Bu soruya vereceğiniz cevaplar, Türkiye'deki enflasyonun niye dizginlenemediği, döviz kurunun nasıl zirvelere koştuğu kısacası total savaşın bir cephesi olan ekonomik saldırıların hikayesini okursunuz.
Türkiye'yi demokrasi karşıtları arasında konumlandırarak, ekonomik saldırılarını perdelemeye çalışan derin Pentagon, gezinin, 17-25 Aralık'ın, 15 Temmuz hain darbe girişiminin rövanşını almaya çalışıyor yeni süreçte. Muhalefeti de erken seçim zırvası ile harekete geçirerek, iç cepheyi sarsmak, kirli planı olan Afganistan'dan Akdeniz'e terör koridorunun Suriye ayağında Tel-Rıfat, Münbiç, Ayn-el Arap, Haseke, Sincar hattına muhtemel bir Türk operasyonunu ertelemeye çalışıyor.
Büyük fotoğrafta ise ABD ve uluslararası çeteyi başkanlık sistemi rahatsız ediyor. Türkiye, 2018'den sonra geçtiği başkanlık sistemiyle daha önce ilgi alanı olan yerleri artık etki alanı haline getirdi. Hesapları bozulan derin Pentagon çetesinden ABD'de siyahlara ve müslümanlara tanımadıkları demokratik hakları, kalkıpta operasyon bölgesi olarak gördükleri Afrika,Güney Amerika, Ortadoğu, Asya'daki insanlara tanımasını beklemek boş bir hayal. ABD'nin demokrasi hayalinde, çevrelenmiş bir Çin, kuşatılmış bir Rusya, parçalanmış bir İran, bölünmüş bir Türkiye, kabile devletleri haline getirilmiş bir İslam coğrafyası, soykırımla yok edilen bir Filistin, sömürülen bir Afrika, Kaynakları kuzeye akıtılan bir Güney Amerika var. Türkiye'nin Kafkaslar, Akdeniz, Suriye'deki kuşatılmışlığını yarılması da savaşın ekonomik cephesindeki zaferine bağlı.
Ekonomi cephesinde zafer için ise, askeri teknolojinin yanısıra Kanal İstanbul önemli bir hamle olacaktır. Türkiye'nin Karadeniz kıyısında Filyos, Trabzon ve Rize limanlarının yanısıra, Gürcistan, Rusya, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan zenginliği bu bölgelere akıtacak onlarca devasa liman yapıyorlar. Ya Kanal İstanbul'u yapıp ticaretin bu bölgeye kaymasından pay alırsınız veya İstanbul boğazından transit geçen gemileri seyreder havanızı alırsınız. Amerikanın size biçtiği rolün dışına çıkmayarak demokratik olgunluğunuzu ispat edersiniz. 2023 seçimlerine kadar ekonomik salvolar atlatılarak Kanal İstanbul'da ciddi adımlar atılırsa gelecek nesillerimizin dünya refahından alacağı pay artacaktır.