Amerika'da demokrasi yok seçim var
ABD’de aslında
diktatörlük sistemi var.
Diktatör
bir demokratik sistem kurulmuş.
Sadece
iki kişi arasında tercih yapabilirsin.
Sadece
iki kişiden birini başkan olarak seçebilirsin.
Sistem
böyle kurulmuş ve başka bir tercihin önü kapalı.
Normal
diktatörlük sistemlerinde tek adayı seçmek zorundasın.
ABD
diktatörlük sisteminde ise, iki adaydan birini seçmek zorundasın.
*
Amerika
(ABD), kuruluşundan itibaren adeta saat gibi işleyen bir sistem kurmuş
ABD’nin
mason kurucu babaları, ABD’yi dar bir elit sınıfın yöneteceği şekilde tasarlamıştır.
Görüntüde
son derece demokratik bir sistem olarak görünüyor ama, aslında tam olarak öyle
değil.
*
Yasama,
yürütme, yargı erkeleri birbirinden önemli ölçüde ayrı olan bir sistem
görüntüsü var.
ABD’nin
en büyük avantajı ise, yargı sisteminin oturmuş olmasıdır.
ABD
kendi vatandaşlarına yargıda önemli ölçüde adalet uyguluyor.
En
büyük avantajı da bu.
Adalet
sistemi bozulmadığı müddetçe ABD’nin dağılması, parçalanması çok zor.
*
ABD iki
partili sistemle yönetilecek şekilde bir sistem kurmuş.
Bu
sistem kimin başkan ve başkan yardımcısı olacağını önceden belirliyor.
Belirlenen
kişiler halkın önüne çıkarılıyor ve halk sadece zorunlu olarak oy veriyor.
*
Cumhuriyetçi
başkan adayları da demokrat başkan adayları da aynı yapıdan çıkıyor.
Birbirlerine
rakipler ama, aralarında ciddi bir fark yok.
ABD
sistemi bu şekilde kurulmuştur.
*
Normal
şartlar altında 350 milyon nüfusa sahip bir devlette; binlerce kişinin başkan
adayı olması beklenirken, sadece birkaç kişi aday olabiliyor.
Çünkü
sistem bu şekilde kurulmuş.
Belirlenenlerin
dışında aday olabilmenin yolu kapalı.
Sistem
masonların etkili olduğu dar bir elit sınıfın tekelinde.
*
ABD
başkan adayları birbirlerinin rakibi olarak görünse de aynı yapının
adamlarıdır.
ABD’yi
yöneten dar elit sistem, dünya ve ABD konjoktürüne göre adaylar çıkarıyor.
Babadan
oğula (baba oğul Bush) geçen başkanlık bile oldu.
Baba George
Herbert Walker Bush 41. ABD başkanı
Oğul George
Walker Bush 43. ABD başkanı
Baba-oğul
ABD’ye başkanlık yaptılar.
ABD aslında
Orta Doğu, Güney Amerika, Afrika, Orta Asya, … tipi bir başkanlık sistemiyle
yönetiliyor.
Türkiye’nin
sistemi ABD sisteminden çok daha demokratik bir sistemdir.
En son
cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Türkiye’de dört cumhurbaşkanı adayı yarıştı.
Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu, Sinan Oğan, Muharrem İnce
ABD’de
böyle bir sistem yok.
Türkiye’de
PKK, FETÖ, … terör örgütleri bile seçimlere girebiliyor.
Dünyada
örneği olan tek ülke Türkiye
Terör örgütleri
Türkiye’de seçimlerde cumhurbaşkanı adayı bile gösterebiliyor.
DEAŞ,
PKK, BOKO HARAM, EL KAİDE, … gibi terör örgütleri ABD ya da başka bir ülkede
seçimlere girebilir mi?
*
Cumhurbaşkanlığı
seçimlerinde YSK tarafından adaylığı kabul edilenler; Muharrem İnce, Doğu
Perinçek, Fatih Erbakan, Sinan Oğan, Ahmet Özal, Davut Turan, Erkan Trükten,
Yakup Türkal, İrfan Uzun ve Halil Murat Ünver, … neredeyse ABD tarihindeki
bütün başkanlar kadar.
*
ABD’yi
ayakta tutan en önemli olgu adalet sistemidir.
Adalet
sistemi oturmuş ve iyi işlediği için ABD iyi yönetiliyor.
*
ABD
dünyayı sömürerek vatandaşlarının refahını koruyor.
ABD
ekonomisi çökerse, adalet sistemi de çöker.
Ekonomi
ve adalet sistemi çöken bir ABD, kaosla yönettiği Orta Doğu’dan daha beter bir
duruma düşer.
ABD’yi
Orta Doğu gibi bir süreç bekliyor.
ABD
eyaletleri Orta Doğu ülkeleri gibi bir sürece doğru gidiyor.
ABD
nasıl ki Orta Doğu’yu dışarıdan ve içeriden yöneterek İSLAM Dünyasında bir kaos
oluşturduysa, kendisi de bu duruma düşecektir.
ABD’nin
başına bela olacak bir İsrail, bizzat ABD içinden, eyaletlerinden biri olarak
çıkabilir.
*
Kısacası
ABD’de demokrasi yok.
Muhteşem
bir demokrasi görüntüsü var.
Çünkü
ABD’de muhteşem bir seçim sistemi var.
İşleyen
seçim sistemi; yasama, yürütme, yargı erklerinin işleyişini fazla etkilemiyor.
ABD
vatandaşları sadece seçmen.
ABD’de
bağımsız başkan adayları yok.
Başka
partilerin Cumhuriyetçi-Demokrat diktatörlük saltanatı adaylarına rakip olacağı
bir sistem yok.
Bir
grup başkan adaylarını ve senatörleri, vekilleri belirliyor.
Halk
sadece oy kullanıyor.
Halk
kendi içinden, cumhuriyetçi ve demokrat parti dışında bir başkan çıkaramıyor.
Mekanizma
buna kapalı.
ABD
halkları; Cumhuriyetçi Parti diktatörlüğü ile Demokrat Parti diktatörlüğü
arasında bir tercih yapmak zorunda bırakılıyor.
Mekanizma
bunun üzerine kurulmuş ve bu saltanatı sarsacak bir gelişmeye izin verilmiyor.
***
PKK
ve CHP’nin seçim planı
PKK,
DEM Parti’ye, ‘ne olursa olsun Ekrem İmamoğlu kazanacak’ mesajını gönderdi.
PKK,
Ekrem İmamoğlu’nu Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan sonraki
başkanı olarak görmek istiyor.
Neden
istiyor? , “PKK'nın adayı Meral Danış Beştaş değil Ekrem İmamoğlu, https://www.milatgazetesi.com/yazarlar/pkknin-adayi-meral-degil-ekrem-imamoglu-1039/ ”, Bunun gerekçelerini daha önce
yazmıştık.
*
PKK
yerel seçimlerde oy kaybederse
PKK,
DEM Parti’nin oy kaybetme ihtimalini de düşünüyor.
Cumhurbaşkanlığı
seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu için oy kullanan Müslüman Kürt seçmen şimdi
pişman.
PKK
bunu da hesaba katıyor.
Oylar
düşerse, CHP adaylarını desteklediğimiz için oylarımız düştü stratejisi ile
hareket edecekler.
Oylarda
ciddi bir düşüş olmazsa, CHP adaylarını desteklediğimiz halde oylarımız düşmedi
stratejisi ile hareket edecekler.
*
PKK’nın
seçim stratejisi; CHP’nin de, DEM Parti’nin de, Ekrem İmamoğlu’nun da oylarının
düşmemesi üzerine kurulu.
PKK’nın
asıl amacı: 2028 ya da olası bir erken seçimde, Ekrem İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı
yapmak.
PKK’nın
da, FETÖ’nün de, ABD’nin de, İngiltere’nin de, Almanya’nın da, … amacı Ekrem
İmamoğlu’nu Erdoğan’dan sonra Türkiye’nin başına getirmek. Ekrem İmamoğlu’nu
neden destekliyorlar? Çünkü Ekrem İmamoğlu Türkiye’yi bir arada tutabilecek bir
kabiliyete, güce, iradeye, … sahip değil.
*
PKK İstanbul’da
tamamen Ekrem İmamoğlu’na çalışacak.
PKK’nın
asıl adayı da Meral Danış Beştaş değil, Ekrem İmamoğlu’dur.
PKK’nın
tepesinde Ekrem İmamoğlu üzerinde tam bir uzlaşma var.
*
CHP ve
DEM Parti (PKK) yerel seçimlerde; belediye meclis üyelikleri ve başkan
yardımcılıklarını aralarında paylaşarak, işbirliği yapacaklar.
*
CHP
seçim sürecinde yapacağı propagandayla , PKK ile CHP seçim ittifakı yapmıyor
algısı oluşturmaya çalışacak.
Çünkü
PKK’nın göstermelik adayları (Meral Danış Beştaş, Gültan Kışanak, … gibi) var.
Bu
CHP’nin elini güçlendirme planıdır.
*
PKK da
biz CHP’den istediğimizi aldık stratejisi ile hareket edecek.
Tabanını
Batı illerinde (İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Mersin, Muğla, …) CHP
adaylarına yönlendirecek.