Dolar (USD)
35.19
Euro (EUR)
36.83
Gram Altın
2969.34
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 Temmuz 2023

Amerika tüm kötülüklerin anasıdır

Wall Street Journal’de John Bolton (ABD eski ulusal güvenlik danışmanı) imzalı bir yazıda; “ABD, Rusya'nın savaşı kaybetmesi için baskı yapmalı ve ardından Rusya'yı tamamen Balkanlaştırmaya ve parçalamaya yardım etmeli” deniliyor.

Ayrıca Bolton, NATO'nun NA'sının Kuzey Atlantik anlamına geldiği gerçeğini göz ardı ederek, NATO'nun İsrail, Japonya, Avustralya ve diğerlerini kapsayacak şekilde geniş çaplı genişlemesi çağrısında bulunuyor.

ABD, Rusya ve Çin'i Orta Doğu'daki nüfuzunun dışında tutmaya çalışıyor. Bunun için de “ABD, Japonya ve Güney Kore'yi içeren prototipik bir Asya NATO'su geliştirmelidir” önerisinde bulunuyor.

Asya-NATO olarak ifade edilen bu öneriye göre küresel oligarşinin ordusu konumundaki NATO tüm dünyaya yayılmak istiyor.

Esasen bu amacın gerçekleşmesi için çaba gösterdiklerini ve bunun da dünya için çok ciddi bir tehdit oluşturduğunu ifade ediyorduk.

Öyle ki 14 Mayıs seçimlerinin Türkiye’nin istikametini belirleyeceği ve içeride bir sistem değişikliğine yol açacağı sıklıkla dile getiriliyordu.

Hatta ben bir yazımda “HDP ile ittifak yapan CHP’yi kastederek ABD ve ortaklarının bütünsel stratejisine karşı Türkiye’nin cevabı bakalım ne olacak?” demiştim.

Bunu da 2020 RAND Corporation raporuna atıfta bulunarak söylemiştim. Çünkü bu raporda, Türkiye kendi istikameti noktasında bir irade ortaya koyarsa, ülkenin NATO’yla “askeri olaylar” yaşayabileceği söylenerek tehdit ediliyordu.

Hay Allah! CHP’den beklerken İsveç’in NATO üyeliğini AK Parti Hükümeti onayladı?

AK Parti’nin 11 Eylül 2001 yılından sonra 22 İslam ülkesinin sınırlarını değiştirmek isteyen emperyalist güçlerin yayılmasına artık imkan vermeyeceğini düşünmüştüm.

Yıllardır aynı vatanın, aynı toprağın, aynı dinin, aynı coğrafyanın, aynı medeniyetin insanlarını birbirleriyle savaşmaya zorlayan ve 15 Temmuz’da yaşadığımız türden darbe girişimleriyle sürekli nüfuz alanını genişleten Amerikan ve NATO değil midir?

Açıkçası elli yıldır şuursuzlaştırma projesi ile halklarda bir bilinç kaybı yaşatmayı başaran NATO’nun Gladyo’suna karşı, ülkemizin bağımsız ve özgür bir ülke olarak ayakta dimdik durması için esaslı bir mücadele yürütülmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bunun için yeni ve özgün stratejiler geliştirilmesi gerekirken 60 yıldır kapılarında bekletildiğimiz AB’ye girme çabalarına bir anlam veremiyorum.

Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine onay vermesi içeride ne kadar Amerikancı ve NATO’cu varsa sevindirdi. Seviniyorlar çünkü onlar Amerikan değerleri için canını vermeye hazır hale getirilmiş birer mankurt!

Orta Asya’da başlayan zenginlikten ve dolar saltanatının yıkılacak olmasından ödleri kopuyor. Çünkü böyle eğitilmişler ve şuursuz birer aparatlara döndürülmüşler.

Tek bir amaçları var o da İsrail’in güvenliği için çalışmak ve Suriye’nin Kuzeyi’nde bir PKK devleti kurdurmak suretiyle Büyük İsrail Projesi’nin tamamlanmasına katkıda bulunmak. Asıl heyecanları bundan kaynaklanıyor.

Putin bir ara; “Bu genişleme kime yönelik? Ve Varşova Paktı'nın dağılmasından sonra Batılı ortaklarımız tarafından verilen ‘NATO genişlemesine hayır’ güvencelerine ne oldu? Bu beyannameler bugün nerede? Nerede bu garantiler?” diye soruyordu.

Aslında kura kanun tanımamalarının bir nedeni var. Çünkü onların Dünyayı bir kıyamet savaşına doğru hazırlamak gibi amaçları var. “Büyük Sıfırlama” planlarını hayata geçirmek için her şeyi yapıyorlar.

Yani, Büyük Sıfırlama, küresel iklim krizi, karbon ayak izi, BM Gündemi 2030 ve WEF’in “Dördüncü Sanayi Devrimi” tarafından öngörüldüğü üzere tam dijitalleşme ve insanlığın çöküşü...

Böylesi bir amaç için dünyayı tehdit eden NATO’nun genişlemesine katkı sunmak yanlıştır. Tam tersi tüm dünyada kaos ortamı oluşturarak halkların servetlerini sömüren bu emperyalist düzenin tam karşısında olmalıdır.

Türkiye, hedefleri olan ve bağımsızlık yolunda kendi rotasını belirleyecek olgunlukta ve güçte bir ülkedir.