Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
10 Kasım 2018

Amerika, Suriye sınırımızdan çekilmeli

CUDİ Dağı, PKK’nın seçtiği sembolik merkezlerden biridir. Tıpkı Cizre gibi… PKK, buralarda hâkimiyet kurduğunu, bölgenin kendi kontrolünde olduğunu kanıtlamak ve bunu yandaşlarına ispatlamak için gereken her şeyi yapmaktadır.

Ancak son 3 yıldır Cudi Dağı, PKK’nın kontrolünden çıkmış durumda... Çok zor ve engebeli bir coğrafya olmasına karşı Türk askeri Cudi bölgesini kontrol altında tutuyor. Cudi Dağı’ndaki son operasyon 31 Ekim 2018 günü başladı ve üç gün sürdü.

Hava destekli kara harekâtıydı. PKK’lıların bölgeye sızdıkları haber alınmıştı. 18 terörist imha edildi. Ama asıl önemlisi bu operasyonda, yıllardır bölgedeki eylemleri organize edip uygulayan 3 bölge sorumlusunun ortadan kaldırılmasıydı. Beşli komitenin 2 üyesi de önceki günlerde Gabar Dağı’nda öldürülmüştü. Böylece Siirt, Şırnak, Mardin bölgesinde terör eylemlerini planlayıp uygulayan çete çökertildi.

Bunun önemi nerede diye sorabilirsiniz. Ama coğrafi açıdan oldukça zahmetli bir bölgede bırakın eylem yapmayı, bölgeyi tanımak için bile yıllarınızı vermeniz gerekir.

***

Türkiye, son yıllarda önemli bir tezi işliyor. Ülkenin Kürt meselesi olmadığını, yurt içinde ve yurt dışında yapılan hiçbir operasyonun Kürtlere karşı yapılmadığını Türk ve dünya kamuoyuna bıkmadan usanmadan anlatıyor. Yapılan en küçük bir operasyonda bile PKK’lılar koro halinde Kürtlere karşı bir harekât yapıldığını iddia etmekte ve yaygara koparmaktadırlar.

Türkiye ise ne Türkiye’deki, ne İran, Irak ve Suriye’deki Kürtlere karşı bir problemi olmadığını ısrarla anlatmaktadır. PKK’nın bir özgürlük mücadelecisi değil, terör örgütü olduğunu her platformda dile getirmektedir.

Avrupalıların gittikçe daha fazla dile getirdiği, PKK’yı Kürtlerin özgürlük mücadelesi veren örgütü gibi görme eğilimi, ABD’nin geçtiğimiz günlerde kanlı örgütün üç tepe yöneticisinin başına para ödülü koyması ile ciddi bir yara aldı.

Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan’ın başına konan 12 milyon dolarlık ödül, sembolik bile olsa büyük önem taşımaktadır. Bizden çok Avrupa’da etkisini gösterecektir. Bu olay açıkça, ABD’nin Suriye’teki çıkarları için Kandil’dekileri gözden çıkardığı anlamına gelmektedir.

***

PKK elebaşlarının başına ödül konulması, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki YPG mevzilerini top ateşine tutmasından sonra açıklandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye sınırında gerekli hazırlıkların tamamlandığını ve her an PKK/YPG’ye karşı operasyonun başlayacağını açıklamasından sonra ABD’liler geri adım attı. Türkiye’nin topa tuttuğu bölgede ABD askerlerinin olup olmadığı açıklanmadı. Ama Münbiç’ten başlayarak Suriye sınırı boyunca ABD’nin 8 karargâhı olduğu dikkate alınırsa, biz nereyi bombalarsak bombalayalım, orada ABD askerlerinin de bulunduğu anlamına geliyor.

ABD’nin Suriye’de 22 üssü var. Bunların yarısı bizim sınırımızda. Batıdan doğuya doğru sıralarsak Münbiç, Ayn El-Arab, Çelebiye, Tel Abyad, Resulayn, Darbesiye, Kamışlı, Malikiye ABD askerinin bulunduğu merkezler. Yani biz vurdukça sadece PKK/YPG’yi değil, ABD askerini de imha edeceğiz.

ABD’nin bunu açıklamaktan tırsacağı açık. Ama Türkiye sınırında yenilgiye uğramamak için bölgeyi terk etmeleri de artık kaçınılmaz hale geldi. PKK’lılarda Amerikan yapımı antitank roketlerinin ele geçirilmesi, helikopter ve tankımızın ABD silahları ile vurulması affedilemez! ABD, DEAŞ’ı bahane ederek Suriye sınırına yerleşmenin kendisi açısından sağlıklı bir politika olmadığını öğrenmeye başladı… Yenilerek ayrılmak yerine, çekilmeleri akıllıca olacaktır…