Amerika ne yapmaya çalışıyor?
Son günlerde Türk-Amerika ilişkileri İzmir'deki papaz(?) üzerinde yaşadığı gerginliğin arka planı 1 Mart 2003 tarihindeki tezkere krizine kadar gider.
Hatırlanacağı üzere Amerika, Türkiye topraklarını kullanarak Irak'ı işgal etmeyi planlamış, ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde izin çıkmayınca Amerika, büyük bir şaşkınlık yaşayarak güçlerini geri çekmek zorunda kalmıştı.
Tarihe ''1 Mart tezkere krizi'' olarak geçen Türk-Amerikan ilişkileri o günden sonra hep dalgalı bir seyir izlemişti. Daha sonra Suriye krizi patlak verince Amerika medyasında çıkan yorumlarda, Türkiye'yi Suriye'yle savaştırmaya çalışan bir niyetin olduğunu seziyorduk.
Hiç unutmuyorum, Wulf isimli İsveçli bir dış politika uzmanıyla sohbet ederken bana ''Türkiye'nin Suriye ile savaşma ihtimali var mı?'' diye sorunca, ben de ''Amerika'nın böyle bir niyeti var ama Türkiye böyle bir yanlışa düşmeyecek kadar tecrübelidir.'' diye cevaplamıştım.
Daha sonra Obama ile yapılmış bir röportajda ''Erdoğan Esat rejimine müdahale etmeyerek bizi hayal kırıklığına uğrattı.''(The Atlantic) diyerek niyetini açıkça itiraf etmiş oldu.
Amerika'da yayın yapan NPR radyosuna konuk olan bir dış politika uzmanı Obama'nın söz konusu röportajını yorumlarken ''Türkiye Amerika'yı ikinci defa hayal kırıklığına uğrattı.'' ifadesini kullanmıştı.
Bunun üzerine 28-08-2015 tarihinde NPR radyosuna şöyle bir e-mail göndermiştim. ''Değerli NPR yöneticileri, radyonuzu dinlerken, konuğunuz ''Türkiye ikinci defa Amerika'yı hayal kırıklığına uğrattı.'' ifadesinden anlıyoruz ki, Amerika Türkiye ile ilgili hayaller kurup beklentilere giriyor. Bu beklentiler karşılanmayınca hayal kırıklığına uğruyor. Peki, lütfen benim adıma konuğunuza sorar mısınız, Amerika bu hayallerin sonucunda Türkiye'nin karşılaşacağı sorunları ve sonuçları düşünüyor mu?''
02-09 2015 tarihinde NPR'dan şöyle bir cevap aldım: ''Sevgili dinleyicimiz, sorunuzu ilginç bulduk ve konuğumuza ilettik. Bir cevap alırsak tarafınıza göndereceğimizi bilmenizi ister, çalışmalarınızda başarılar dileriz''
Söz konusu yayın kuruluşundan herhangi bir cevap gelmedi ama Amerika, terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı olan YPG' ye silah yardımı ve Fetö'nun eliyle 17/25 Aralık operasyonlarıyla bir dizi cevap vermişti. Peşinden 15 Temmuz kanlı darbe girişimi ve Fetö'nun iade edilmemesi gibi daha pek çok konu var.
İzmir'deki papaz(?) üzerinde tartışılan Türk-Amerika ilişkilerin böyle bir arka planını hatırladıktan sonra, herkesin merak etiği soru şu:'Amerika ne yapmaya çalışıyor?'
Özel istihbaratçı George Friedman Amerika'nın amacı hakkında şöyle diyor: ''Birleşik Devletlerin amacı, İslam dünyasını karıştırarak bir İslam imparatorluğunun ortaya çıkmasını engelleyecek bir oluşum yaratmaktır.''(GPF) Görüldüğü gibi Amerika'nın temel politikası kaos çıkarmaktır.
Son açıklamalar için Amerikan medyasına baktığımızda FP'de şöyle bir analiz gördük:''Türkiye, Amerikan papazını serbest bırakmasını ret etmesi üzerine Türk hükümet yetkilileri hakkında yaptırımlar uygulayacağını açıkladı. Bu açıklamalar bir NATO müttefiki üzerine ekonomik baskılar getirerek, Türk borsalarının değer kaybetmesine neden oldu.''
Bu yazıda üç kesime mesaj verildiğini düşünüyorum.
1-''Amerikan papazı'' ifadesi ile Amerika'nın iç kamuoyuna mesaj veriliyor.
2-Türkiye'nin bir ''NATO müttefiki'' vurgusu, Avrasyacılara ''Türkiye'den vazgeçmediklerini'' söylüyor.
3- Türk borsaların değer kaybetmesine vurgu yapılması Türkiye'ye ''Bak, kaos çıkartabilirim.'' Diyor.