Amatör ruh
Bir şekilde bizi bugünlere taşıyan bir İslami mücadele
geleneğimiz oluştu. Hataları ve sevaplarıyla geldiğimiz bir aşama var. Artısı
ve eksisiyle bu bizim gerçeğimiz. Belki bugün geldiğimiz aşama itibarı ile
hareketin bir emarını çekmemiz
gerekiyor…
Nereden nereye geldik? Ne idik ne olduk?
Kazanım ve kayıplarımızın bilançosunu çıkarmak durumundayız.
Bizi biz yapan değer ve dinamiklerle birlikte yeni durumlara yönelik sahih bir
duruşu sürdürebiliyor muyuz? Ya da son zamanlarda gittikçe belirginleşen
durağanlık ve donukluğu doğru analiz edebilecek bir zeminde miyiz?
Dün olup da bugün
bizde olmayan nedir? Düne göre çok daha geniş imkânlara sahip olmamıza rağmen
mücadeleye rağbetin azalmasını nasıl yorumlamalıyız?
Sanıyorum bu sorulara verilecek bir cevap vardır. Ben sadece
birine dikkat çekmek istiyorum…
Sanki amatör ruhumuzu kaybettik…
Amatör
ruh gidince tılsım bozuldu… O ruhun bereketi ile birçok
zorluğu yendik ve bugünlere geldik…
Bugün bunca sızlanma, yakınma, mazeret üretme, ağırdan alma,
gevşeme, isteksizlik, halsizlik ve hareketsizliğin arka planında amatör ruhunu
yitimi vardır…
Peki, amatör ruh dediğimiz nasıl bir şeydir?
Amatör ruh heyecandır, hevestir, sevgidir, aşktır,
adanmışlıktır, coşkudur… Hiç bitmeyen mücadele azmidir…
Beklentisiz, hesapsız, garazsız, çıkarsız davaya
odaklanmaktadır… Amatör ruh alkış, alayiş peşinde değil sürekli bir efor ve
emek üzerindedir…
İş tutarken, iş yaparken tutkuyla o işe yönelir… Ruhunu
katar… Canı gönülden çabalar.
Asla vazgeçmez… Bedeni yorulduğunda yüreği ilk yürür…
Mutlaka seferi sürdürür… Sevdasını yaşatır…
Amatör ruhun özü ve özeti; özveri ve samimiyettir…
O ruhu korudukça koşabilir, konuşabilir, katılabilir ve
katlanabiliriz… Ulaşabilmek, dokunabilmek, kazanabilmek ancak o ruhla mümkün…
O ruh durdukça durağanlaşmayız, duyarsızlaşmayız, duruşumuzu
bozmayız…
Yorgunluğumuz için en etkili ilaç o ruhtur…
Sürekli bu ruhu beslemeli ve ömrünü uzatmalıyız…
Özellikle profesyonelleşirken içimizdeki bu ruhu sakın
kaybetmeyelim…
Amatör ruh ve profesyonel eylemi bütünleştirelim…
Amatör ve profesyonel gibi birtakım ayrışmalara gitmeden
davaya odaklanmalıyız…
Amatör ruha sığınarak acemiliklerimizi, profesyonellik
diyerek pasifiklerimizi sürdüremeyiz…
Önemli
olan profesyonelliğe amatör ruhu katabilmektir…
Çünkü özgünlüğümüz o ruhta saklıdır… Her zeminde ve zamanda bu ruhu
yaşatabilmeliyiz…
Zamanın ruhunu yakalayacaksak bunu amatör ruhla birlikte
gerçekleştirmeliyiz…
Örgütlülük, organizasyon, açılım, atılım güzeldir ama o ruhu
yüklemeliyiz…
Kendimizi yenileyelim, güncelleyelim fakat ruhumuzu
koruyarak…
Mekanik bir yaşamın rutinini aşamıyorsak ruhumuzun bize yar
olup olmadığına bakmalıyız…
Amatör ruhta merak, hayret ve gayret vardır…
Genelde analitik düşünüyoruz, stratejik hareket ediyoruz,
derin analizlerde bulunuyoruz, olaylara eleştirel yaklaşıyoruz, yerinde ve
anlamlı yorumlar yapıyoruz, diyalektik düşünüyoruz… Bunlar iyi de sanki bir
şeyler yolunda gitmiyor…
Eksik olan nedir? Amatör
ruh…
Uzmanlaştık, ustalaştık; neden ortak zeminlerimizden
uzaklaştık?..
Karizmatik, medyatik, kariyer sahibi olmak yetmiyor, yeni
bir ruha ihtiyacımız var…
Mevzuya bir başka pencereden bakacak olursak, acaba konunun
dışına çıkmış olur muyuz?
Nuh'un
gemisini amatör ruh inşa etmişti… Titanic’i ise profesyoneller…
Ebrehe’nin ordusu profesyoneldi… Sonrasında perişandı…