Dolar (USD)
34.56
Euro (EUR)
36.24
Gram Altın
2996.50
BIST 100
9431.15
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
31 Temmuz 2022

Amasya'da Halveti Dergâhı Ve

Amasya; şehir, nehir ve dağ havasını teneffüs etmek isteyenlerin mutlaka gitmesi gerekir. Şehrin yaylasında çok güzel bir tesis kurulmuş. İnsanlar burada Amasya kalesini, eski çağlardan kalan kaya mezarlıklarını, Yeşilırmak’ı, Hazeranlar Evini, Beyazıt Camiinin muhteşem manzarasıyla karşılaşıyor.

Mustafa Kasım Karahocagil hocamızla çıktığımız bu yaylayı Amasya Cihannüma başkanımız Av. Nuri Eken Beyle iniyoruz. Mustafa Kasım Hoca, akşam vakti Kırşehir’e dönecekti. Bu yüzden erken ayrılmıştı. Nuri Eken hocamız, bizi Amasya’da Halveti Tekkesine götürdüydü. Burası bir tekke ve çilehane vazifesi görüyormuş. Padişah Çelebi Mehmet zamanında Yakup Paşa tarafından yaptırılan bu tekke, şimdilerde camii statüsünde ibadete açık vaziyettedir. Aslında burası bir medrese ve külliye şeklindedir. İçeride ayrıca itikâf odaları da vardır. Nuri Eken hocamız bizleri bu itikâf odalarında birkaç dakikalığına da olsa ağırladıydı. Sufi meşrebli olmak yetmez sufi olarak bu mekânda bulunmak gerekir.

Tekkedeki bu itikâf odalarından on bir adet vardı. Bu sayının herhangi bir anlama işaret midir, bilmiyorum. İtikâf odaları, sufilerin özellikle Halvetiler’in nefislerini terbiye etmek ve seyrüsülûklerinde mesafe almak amacıyla ibadet ve tefekküre daldıkları, mânevî lezzetleri tatmalarına imkân tanıyan halvet (çile) dönemleri süresince de kullandıkları mekânlardır. Bu mekânları ve işleyişini cumhuriyet döneminde kapatan zihniyet çağa ayak uyduramadıklarını çok geçmeden anlamış oldular ama iş işten geçti.

Batıyı taklidî mecrada geçmişi inkâr politikası yakın zamanda post Moderncilerin işe atılmasıyla birlikte kısmen de olsa durdu. Tekke ve zaviyeler yeniden önem kazandı. Kişisel gelişim uzmanların yakın zamanda insanların mutluluğu için itikâfa girme merasimleri de düzenleyecek. Ki daha önce NLP uzmanları zihinleri formatlamak adına Mevlana ve meşhur eseri Mesnevi’den faydalanıyordular. Mevlana'nın eserlerinden derlenmiş bilgelik hikâyeleri başlı başına kitaplar olarak okuyucuya sunuluyor. Mevlana’nın bilgelik ateşi, post Modernciler sayesinde yeniden harlanarak yanmaya devam ediyor, okuma faslından sonra kişisel gelişimcilerin bir sonraki durağı Halvetilerin ve diğer tekke ve zaviyelerin kullandığı itikâf odaları olacaktır. İnsanlık için okumadan sonra dinleme ve dinlenme de gerekir.

Amasya’ya her ne kadar şehzadeler şehri desek te padişah hanımlarından Beyazıt Han’ın hanımı Bülbül hanımı da zikretmek gerekir. Bülbül Hanım’ın burada vakfiyelerine rastladık. Kendisi kocası Amasya’da valiyken kalmış daha sonra oğlu Şehzade Ahmet de buraya vali olarak tayin edildiğinde oğlunun yanında kalmıştır. En önemlisi Bülbül Hatun külliyesidir. Bu külliyeyi gezmek ve görmek bir sonraki sefere nasip olur inşallah. Bir önceki gün uzaktan da olsa görmüş idik.

Yeşilırmak’ın öte yakasında Amasya’da gerek Beyazıt camiinde yazma eserler ve gerekse de diğer medreselerdeki yazma eserlerin sergilendiğini düşündüğümüz Amasya Yazma Eserler Müzesi ile karşılaştım. İçeri girip eserleri incelemek istedim. Görevli arkadaşlar buranın ücretli olduğunu, belediye tarafından işletildiğini söylediler. Kendilerine Yazma Eserler kurumunda rahatça çalıştığını, Süleymaniye, Konya Diyarbakır Yazma eserler kütüphanesinde ücretsiz faydalandığımı söyleyince izin verdiler, ücret istemediler. Buradaki görevlilerin ücret isme nedenini sonradan anladım. Tesis, belediye tarafından işletiliyor. İçeride sadece bazı yazma eserlerin fotoğrafı var. Ve Yazma eser dediğimiz şey aslında bir arkeoloji müzesi şeklinde tasarlanmış. Araştırmacıların hizmetine değil de turistlerin hizmetine sunulmuş bir vaziyeti var buranın. Görevli arkadaşların samimiyetine ve ilgilerine teşekkür ederim. İnşallah bir dahaki sefere doğru adrese -Amasya Yazma Eserler kütüphanesine -gideriz.

Amasya öğretmenevinde oturup Yeşilırmak’ın akışını buradaki kuğuların, kazların, ördeklerin manzarasını seyredecektik. Ama her yerde olduğu gibi öğretmenevi, öğretmen dışında herkesin mekânı haline geldiği için mahrum kaldık. Bir gece kaldığımız yer ise orman bölge müdürlüğü misafirhanesiydi. Urfa bölge müdür yardımcımız Cesim Karadağ Bey’in burada yer ayırtmasıyla kalabildik.

Amasya’nın Ferhad’ı ve Şirin’i başka zaman kalsın…