Altılı Masa'nın "Endişeli" Eski Ak Partilileri!..
Eski
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’açok yakın bir Yazar, “Millet İttifakı”
denilen yapıdan duyduğu endişeleri ifade ediyor.
Aslında
O’nun gibi AK Parti’nin ve özellikle de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sandık yoluyla
devrilmesini canı gönülden arzu eden birçok “MuhafazaKÂR”ın dile getirdiği endişeler bunlar.
Altılı
masanınAK Parti’den kopup gelen üyeleri, o masada pek
kabul görmüş değil, bu çok belli.
“AK Parti’yle geçen 20 yılın büyük
bölümünden sorumlu olan kişilerin”, “hiç mesuliyetleri yokmuş gibi” davranmalarına, konuşmalarına altılı
masanın hâkim kanadından büyük tepkiler var.
Özellikle
de o kanadın medyadaki temsilcilerinden.
CHP’liler
ve İyi Partililer, en azından onların kahir ekseriyeti, Deva ve Gelecek
Partilerinden hiç hoşlanmıyorlar.
Bunu
“mecbur
kalınan işbirliği” olarak gören de çok…
“Bunlara hiç de mecbur ve mahkûm
değiliz!” diyen de.
*
Yazının
girişinde, “Abdullah Gül, Ali Babacan ikilisine” çok yakın bir “Yazar”dan
bahsetmiştik.
Bilmem,
o ismi tahmin edebildiniz mi?
Evet,
Fehmi Koru.
Peşpeşe
iki yazısında “derin endişelerini”
ifade ediyor Fehmi Koru.
Yazılarından birinin başlığı, “altta
yazanları” okumaya ihtiyaç hissettirmeyecek kadar “net” bir şekilde vermiş
mesajı:
“CHP farkında değil ama Millet
İttifakı’ndan ümit kesmeye doğru yol alınıyor…”
Kısa
bir süre evveline kadar, siyasi iktidarın büyük bir sıkışmışlık içinde olduğunu
ve anket şirketlerine yüklenmenin de “kaybetme endişesinin” büyüklüğünü
gösterdiğini kuvvetli vurgularla öne süren Fehmi Koru , hangi gelişmelerden
etkilenerek bu noktaya geldi?
“Millet İttifakı’ndan ümit kesme noktasına
doğru yol alındığını” nereden çıkarttı?
Demek
ki, başlığın yeterli olduğu yönündeki değerlendirmemiz doğru değilmiş.
Yazının
içeriğine de bakmak gerekiyormuş.
Baktık…
Fehmi
Koru, Ekrem İmamoğlu’nun Karadeniz
gezisine davet edilen gazetecilerden bazılarına gösterilen tepkilere dikkat
çekmiş.
O
gazeteciler malûm, biri AK Parti’yi kayıtsız şartsız destekliyordu bir vakitler…
Diğeri
ise, Cumhurbaşkanı’nın Basın Danışması, İktidar’ın önemli bir bürokratı idi…
Onların
şahsında, “6’lı masanın iki partisini, eski
AK Partilileri” hedef alan öylesine
etkili bir kampanya yürüttü ki, radikal
laikçi kesimler…
Fehmi
Koru dayanamamış…
Millet
İttifakı’na destek veren medya organlarının, Cumhur İttifakı’nın ekmeğine yağ
sürdüğünü yönündeki görüşleri onaylayan ifadeler kullanmış.
Hadi
“kolaylık” olsun diye,
yazdıklarından bir bölümünü nakledelim buraya:
“CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun
en son ‘helalleşme’ sözcüğü ile yaptığı çıkışla oluşturduğu
sempati taarruzunu neredeyse sıfırlamayı başardı CHP medyası…
(..)
‘Rövanşist’de deniliyor, ancak daha anlaşılır
sözcük ‘intikamcı’…
‘İntikamcı’ yaklaşımın CHP örgütü içerisinde önemli
konumlarda uzantıları bulunduğu da son gelişmeyle ortaya çıktı.
Böyle bir ortamın akla düşürdüğü sonuç
şu: CHP lideri ne yaparsa yapsın, ‘6’lı masa’ ne kadar
halisane çaba gösterirse göstersin, seçim kapıya dayandığında, ‘intikamcı’ anlayışın
hakim olduğu CHP’li medyanın etkisi altında belirlenecek cumhurbaşkanı adayı ve
milletvekili aday listeleri, AK Parti’ye oy verme konusunda ikircikli seçmen
grubunu tatmin etmeyebilecek.
İktidar açısından muazzam olumsuz
şartlarda gidilecek bir seçimde bile, Millet İttifakı’nı kendi
dar sınırları içerisinde boğmaya hazır görünenlerin taşkınlığı yüzünden,
sandığa yansıyacak seçmen iradesi, iktidar değişikliği beklentisini 2053’e
erteletebilir.”
Okudunuz değil mi?
Fehmi Koru, “İktidar bu gidişle 2053’e
kadar değişmeyebilir!” diyor.
O güne kadar değişmeyen iktidar,
İstanbul’un Fethi’nin 600. Yıldönümü’nde niçin değişsin ki?
Bir bakmışsınız, 2071’e varmış iş.
Sonrası, openroad.
Fehmi Koru’nun “ihtimal hesaplarında”,
Sayın Erdoğan’ın bayrağı güçlü bir isme devretmesi ve o ismin de, o bayrağı
2053’e kadar taşıması da var!..
Dikkat çekici.
*
Efendim;
Yazılarında açıkça ortaya koyduğu üzere,
bu iktidarın devam etmemesi gerektiğini düşünüyor Fehmi Koru.
Peki…
Bu iktidar gittiğinde yerine gelmesi
muhtemel olana nasıl bakıyor?
Net, endişesi gittikçe artıyor.
Onu da son yazılarında ortaya koyuyor.
Bir yazısında, iktidar değişse de medya
düzeninin değişmeyeceğine dair endişesini ifade etmiş…
İlginç.
*
Yazarın birkaç satır yukarıda yer
verdiğimiz cümlelerinde geçen “intikamcı”
kelimesi, meselenin“ruhunu”
oluşturuyor aslında.
Altı masanın baskın unsurlarını etkileyen
“medya gruplarının,ve medya mensuplarının”,
Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu gibi “Eski AK
Partililere” sıcak bakmamaktan öte…
“İntikamcı” ruh hallerinin, bu Eski AK Partilileri
de hedef alacak kıvamda olduğu yönündeki “endişelerini”
paylaşıyor okuyucularıyla.
Bu endişelerini dile getirdiği cümlesini
de alalım buraya:
“Kalıplarını aşmaya
hazırlanan bir CHP’liye –Ekrem İmamoğlu’na- bile tahammülü
olmayanların ittifak içerisindeki diğer
partilerin lider, yönetici kadroları ve tabanlarına bakışlarını tahmin
etmek hiç zor değil.”
*
Yazının mesajını zorlamak istemem ama bu
satırlar şu kapıya çıkıyor:
“Bizimkiler ne yaparlarsa yapsınlar,
Siyasi İktidarın sandık yoluyla devrilme ihtimaline katkıları ne kadar büyük
olursa olsun, o taraflarda kabul görmeyebilirler. Bu kanaati pekiştiren
misaller birbiri ardına geldikçe de, bazılarının ‘kesin’ gibi gördüğü Millet
İttifakı, seçimgalibiyetine ulaşmak güçleşebilir!”
Ha, bir de, “Ortak aday ancak Abdullah Gül ya da Ali Babacan olursa çözülür bu
iş! CHP, bu radikalleriyle fazla bir yol alamaz!” gibi bir hava sezdim
yazıda.
Sezgi bu, yanıltabilir elbette!
*
Yazı biraz uzun oldu galiba.
Bakın, daha bir sonraki yazısına dikkat
çekecektik Fehmi Koru’nun.
Aslında, o da bir öncekinin benzeri…
Mesaj tıpkısının aynısı.
Onun için daha fazla uzatmaya gerek yok.
Bu yazıyı, Fehmi Koru’nun,
“Altılı masadaki muhafazakârların”
ortak endişesini ortaya koyan başlığını hatırlatarak bitireyim en iyisi:
“CHP farkında değil ama Millet
İttifakı’ndan ümit kesmeye doğru yol alınıyor!”