Dolar (USD)
34.49
Euro (EUR)
36.26
Gram Altın
2963.59
BIST 100
9367.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
31 Ocak 2024

​Almanya'dan Notlar

Geçen haftadan beri Almanya’dayız. Alman Savunma Bakanı Boris Pistorius,’’Amerika Birleşik Devletleri’nin güvenlik odağı Hint-Pasifik’e kaydığını’’ söylemişti. Bunun üzerine Alman medyası, bu konu etrafında yoğun olarak tartışıyor. Avrupa’da çıkabilecek yeni askeri tehditlere karşı Pistorius, ‘’Avrupa kendini daha iyi savunabilmesi için hızlanması gerektiğini’’ söyledi.

Pistorius, Alman Welt Gazetesi’ne verdiği mülakata ‘’Biz Avrupalılar kendi kıtamızda güvenliği sağlamak için daha fazla taahhütte bulunmalıyız’’ dedi. Ancak kıtanın kendi silah üretimini arttırmasının zaman alacağını belirten bakan, ‘’Silahlı kuvvetler, sanayi ve toplum açısından arayı kapatmak için yaklaşık 5 ile 8 yılımız var’’ diye konuşması, Avrupa’da derin bir endişeye neden oldu.

Alman medyası, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini sürdürmek için silah üretimini arttırdığını, Baltık ülkeleri, Gürcistan ve Moldova’yı tehdit ettiğini söylüyor. Bunun üzerine Pistorius, ‘’NATO savunma planları temelinde doğu kanadını savunmak için kendimizi en iyi nasıl hazırlayabileceğimizi hesaplamamız gerekiyor’’ dedi. Pistorius’un NATO’nun doğu kanadı vurgusu altı çizilmesi gereken bir nottur.

Görüldüğü gibi Alman medyası ile Savunma bakanın açıklamaları birbiriyle örtüşüyor. Belli ki Pistorius’un açıklamalarının üzerinde düşünülmüş, tartışılmış, kişisel görüşünden çok Alman Devlet politikası olduğu anlaşılıyor. Bu hususun altını özellikle çizmemizin nedeni, Savunma Bakanı durup dururken neden ‘’kendimizi savunmak için hızlanmamız lazım’’ veya neden ‘’5 ile 8 yılımız var’’ desin? Bu, dikkate alınması gereken bir sorudur.

Nitekim Pistorius, Alman ZDF televizyonuna yaptığı açıklamada, ‘’Avrupa’da bir savaş tehdidi olabileceği fikrine alışmalıyız’’ dedi. Köklü bir geçmişi olan Almanya gibi bir devletin Savunma Bakanın bunları söylemesi, durumun ciddiyetini gösteriyor.

Dünya, kötü insanların ürettiği çarkların dönüşüne kendini kaptırmış süratle gidiyor ve bu çarklar birbirini takip ediyor. Bunlar öyle çarklar ki, birini kaçırdığınız vakit, bir çölün ortasında, trenden atılmış bir yolcu gibi yapayalnız kalırsınız.

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan: ‘’Türkiye kendi eksenini kuruyor’’ ifadesi, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Balkanlar’daki diplomatik temasları çok önemliydi. Bu, Türkiye’nin dönen çarkları çok iyi takip ettiğini gösteriyor. Almanya’dan bakınca, Türkiye’nin emin ve ehil bir kadro tarafından yönetildiğini çok net görüyorsunuz.

Erdoğan’ın ‘’Türk ekseni’’ çıkışı buralarda çok dikkat çektiğinin altını çizerek not etmemiz gerekir. Televizyonda Yunan aksanı ile konuşan bir adam: ‘’Erdoğan bölgesel ve küresel dengeleri etkilemek için Türk eksenini kuruyor’’ dedi. Aynı konuşmacıdan aldığım başka bir notta ise, ‘’Amerika dünyadaki bütün önemli gelişmeleri yönlendirebilme güç, yetenek ve iradeye sahiptir. Ancak Erdoğan’ın Türkiye’si, Amerika’nın gücüne meydan okuyor’’ diyerek Amerika’yı tahrik etmeye çalıştığını da not edelim.

Son bir not: Erdoğan’ın şahsında Türkiye ayrı bir ilgiye mazhar olmuş görünüyor buralarda. Daha başka notlarımız da var ama yeri geldikçe diğer yazılarımızda paylaşırız inşallah. Şimdilik Almanya’nın Frankfurt Şehrinden güzel ülkemin güzel insanlarına selam ve sevgiler.