Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.01
Gram Altın
3011.18
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
08 Mart 2017

Almanya neden Türkiye'ye saldırıyor?

Türkiye, son 200 yıldır Almanya'dan çektiğini hiçbir "müttefik"ten çekmedi desek yeridir. Gerçi ABD'nin Kore Savaşı'ndan bu yana Türkiye'ye yaptığı ihanetlerin de yeku00fbnu az buz değil hani.

Türkiye'nin Almanya'dan çektiğini madde madde dahi yazsak bir gazete sayfası yetmez.

  1. Vilhelm ile birlikte Türkiye'de yürütülen Alman casusluk faaliyetleri, bu millete bir imparatorluğun yıkımı, milyonlarca kilometre kare toprağın kaybı ve milyonlarca cana mal olmuştur.
  2. Vilhelm'in "Doğuya yayılma" hırsı, Osmanlıdaki bazı kifayetsizlerin ve muhterislerin arzuları ile birleşerek koca devleti resmen payanda haline getirdiler.

Alman hayranı yöneticiler

Almanların yürüttüğü olağanüstü "algı yönetme" faaliyetleri ile birlikte Türk devlet yöneticilerinin neredeyse tümü Alman hayranlarından oluşuyordu bundan 100 yıl önce.

Türk maliyesinden tutun da ordusuna kadar her kamu kurumunun başına "danışman" veya direkt "umum müdür" olarak Almanlar tayin ediliyordu.

Ve Türkiye'nin değil Almanların çıkarlarını güdüyorlardı.

Bunun en somut örneği, Çanakkale savaşıdır. Almanlar, Avrupa cephesinde karşısında sıkıştıkları İngilizleri oyalamak için Çanakkale Savaşlarını bilerek uzatmışlardır.

Çanakkale'de Alman komutan

Çanakkale savaşının en büyük cephe komutanı Alman'dı maalesef. Ve bu Alman General, kendi ülkesinin sıkıştığı cephede bir nefes alması ve İngilizlerin vurucu gücünü kırması için bu savaşı çok lüzumsuz bir şekilde uzattırmış ve 250 bin civarında bu ülke evladının boğazlanmasına sebep olmuştur.

Çanakkale, sonuç itibariyle sadece cephe kazanımıdır. Oysa gerçekte Türkiye ve bu toplum için bir "hezimettir, hüsrandır."

Bir kuşak yok edildi

Çünkü bu milletin 270 civarında çocuğu bu savaşta öldürüldü. O günlerde Balkanlardan Yemen'e kadar olan bölge Osmanlı mülküdür. Ve Türkiye'nin o zamanki nüfusu 10 milyonun dahi altındadır. Yani Türkiye'nin bir kuşağı tamamen kaybettirilmiştir.

Cumhuriyet döneminde uzun süre konulan mesafe, "işçi göçü" ile yeniden yakınlaşmaya başladı maalesef. O tarihten bu yana Türkiye, Alman ajanlarının cirit attığı bir ülke oldu maalesef.

Bugün Türkiye'deki bütün yıkıcı ve terörist faaliyetlerin hamisi Almanya'dır. Bütün terör örgütlerinin karargahı Almanya'dır. Alisiz Alevilik'ten PKK çeteciliğine kadar tüm örgütler Alman istihbarat servisi ile içli dışlıdırlar. Örneğin, yüzyılımızın en büyük casusluk ve ihanet çetesi olan Fetullahçı Terör Örgütü, meşrep ve menşe olarak İngiliz/Amerikan olmasına rağmen, Almanya, bu örgüt için en büyük can simidi olmuştur. Bütün azılı teröristler, Alman devletinden himaye görmektedirler.

Almanya'nın son dönemde kelimenin tam anlamı ile "Türkiye'ye sarması", yenidünyadan dışlanmasından kaynaklanmaktadır. Davutoğlu döneminde, 20. yüzyılın başındaki gibi Türk devleti aleyhine oluşturulan tahribat hızlıca giderildi ve Onurlu devlet politikası güdüldü. Almanların yeniden Ortadoğu'ya sızmaları için Türkiye'nin sıçrama tahtası olmasının yolu kapatıldı.

Yalta Düzeni yıkılması

Yenidünya, mevcut Almanya'nın ürünü olduğu Yalta Anlaşması sonrasında oluşturulan müesses nizamının yetersizliğini gördü ve onu bitiriyor. Almanya da varlığını borçlu olduğu Yalta Düzeni'nin yıkılması ile kendisinin de hayli güçlükler çekeceğinin farkında. Ama bu sıkıntılarından diplomasi, geliştirilmiş ikili ilişkilerle atlatacağına, klasik Bavyera Ormanları kaçkını Cermen'in vahşi ve yıkıcı reflekslerini kullanıyor.

Almanya'nınRusya/Polonya/Macaristan/Türkiye dışında İngiltere/ABD/İtalya/Atina'yla da ilişkileri zorda olduğunu belirtelim. Yeni nizamda Berlin "Bavyera Ormanı kaçkını Cermen Ayısı" refleksi ile giderek yalnızlaşıyor.