Dolar (USD)
34.49
Euro (EUR)
36.25
Gram Altın
2961.55
BIST 100
9367.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Almanya Astek Kitap Fuarı

Yüreğimdeki hasret ve gurbet kelimelerinin anlamını yeniden gözden geçirerek büyük bir heyecanla Almanya Duisburg 'da yapılan Astek kitap fuarına yol aldım.

İlk kez yaşadığım Avrupa deneyimi bana neler yaşatacaktı bilemiyordum.

Köln’e iniş ve orayı kısa bir geziyle başlayan yolculuk gurbetin rengini sinemde tutturmaya çalışsa da ben niyetimi halis bir şekilde tutup dua ederek yola koyulmuştum.

Yolu yol yapan yolcudur. Ben de hak ve hakikat yolculuğumuzu dünya yollarına bağlayarak yürüdüm. Kolay bir yolculuk oldu çok şükür.

Kalbimi cilaladım gitmeden önce . Ruhumun renklerini tek tek gözden geçirdim. Buluştuğum sevgili yavrularımıza, gençlerimize ebeveynlerimize ilham olmalı ve ilham almalıyım .

Fuar; kitapların imzası ve gelen kitapseverlerle muhabbet mekânı olsa da gönülce bağların kurulduğu, kitap dostluğu ile ömre sunulan hayırlı amellerin de mekanıdır.

Bir hafta boyunca kitap imza ettiğim çocuk, genç, hanım, bey, dede, nine herkesle sohbet etmeye çalıştım.

Gözlerine baktım, gönül dünyalarına süzülen kelimelerin yüze yansıyan anlamını bulmaya çalıştım.

Çünkü oranın adı gurbetti.

Orada gözyaşının akışı farklıydı. Memleket hasretini sinelerinde bir kurşun gibi taşıyan yetişkinler yavrularına Türkçe öğretmek, Türkçe konuşma devamlılığı sağlamak için çok mücadele veriyorlardı. Bu gayrete şahit olmak ne güzeldi.

“Hızır”adı verdiğim Kadriye Can hanımefendi orada mihmandarlık yaptı bana. Kuş gibi oradan oraya uçurdu beni. Yabancı ellerde değildim sanki .Aracını kendi kullanan, her işini kendi yapan yiğit kadın, gurbette benim elim ayağım oldu.

Bir derdi vardı onunda “gurbet yabancı ama,çocuklar değerlerine yabancı büyümesinler.’’ Güzelliklerin farkına varmaları için çaba sarfeden bu hanımefendi benimle çocuklara gençlere sevgimi görünce ‘’kaç çocuğa kaç aileye ulaşabiliriz’’ derdiyle beni Almanya’da en güzel şekilde ağırladı.

Zaman lehimize işledi. Fuarda olmam gereken saatlerde fuarda yavrularımızla, ailelerle tanıştık. Kitap üzere sohbet ettik.

Onların derdini dinledim, sevincine ortak oldum.

Çünkü orda bir kitap fuarı açılmış olması çok önemli bir kültürel faaliyetti. Aileler uzak yakın demeden toplanıp toplanıp geliyorlardı.

Bir arada olmaları için başka bir vesile idi ortam.

Stantta sohbetlerimiz, imza ve kitap üzere muhabbetlerimiz bizi gönülce de bağladı. Çocukların hep Almanca kitap okumak istemeleri onlar için sıkıntı idi elbet.

İki dili, iki okumayı birlikte götürebilmeleri, millî manevi değerler hassasiyetini içselleştirebilmeleri noktasında fikir alışverişinde bulunduk.

Evlat, aile hassasiyeti çok hoşuma gitti.

Hele de Türkiye’den onlar için giden yazarlar gönüllerini bambaşka ışıtmıştı.

Samimi kucaklaşmaları, içten ikramlarını yazmaya sözcük yetmez. Değerli yazarlarımızdan Bahadır Yenişehirlioğlu’nu, Necati Demirci‘yi, Adem Efiloğlu, Ebru Elmaskeser’i görme muhabbet etme imkanları bulduk.

Mine İzgi yazarımın oradaki kucaklama ruhu da unutamayacağım anılar arasına girdi.

Kitapla başlayan yolculuk ruhların kaynaşması, programlar zinciri şeklinde nice güzelliği beraberinde getirdi.

Kendi standımda Almanya’da yaşayan İlyas Özbay hocamın ev sahipliği gurbetin sıcak yüzüydü.Ömer Sayın İlkay hocam, genç yazarımız Efsa Dilan dostluğa eklenen halkalar olurken Avrupa Yazarlar Birliği yöneticileri ile tanışmak oralarda Türkiye bağlantılı kültürel etkinliklerin de zemini olabilecekti.

Almanya ‘da yaşadığımız en büyük güzellikler cami programlarıydı. Caminin kullanımı beni çok etkiledi.Bir sonraki yazımızda ondan bahsedeceğim inşallah.Astek kitap fuarı vesilesiyle yurttaşlarımızla oluşan gönül bağı,onlar için nice çabayı da beraberinde getirecek benim hayatımda. Hareket bereketti vesselam

...