Almanların başı belada

Almanya PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) verileri imalat sanayisinde zayıflamanın her geçen ay daha da derinleştiğini göstermeye devam ediyor. 40,3’e gerileyen endeks 50 üstünde büyümeyi altındaysa daralmayı ifade ettiğinden eylül ayındaki 2,1’lik düşüş Almanya için çanların yüksek sesle çalmaya başladığının en büyük kanıtı.

İmalatla beraber hizmet sektöründe de son 6 ayın en düşük endeks puanlarıyla karşı karşıya olan Alman ekonomisi aylardır büyümede ciddi zorluklarla karşılaştığından adım adım resesyona sürükleniyor. Üçüncü çeyrekte GSYH’da ciddi bir gerileme beklendiği gibi yakın zaman kadar en büyük ticaret partneri olan Çin’de (2023’te iki ülke arası ticaret hacmi 253 milyar avroydu) işlerin her geçen gün daha da kötüye gitmesi ileriye dönük olumlu tahminlerin oluşmasını engelliyor.

Her ne kadar Çin Merkez Bankası’nın (PBOC), ülkenin bu yılki yüzde 5 büyüme hedefini tutturma yolunda en kapsamlı teşvik paketini duyurması piyasalarda görece olumlu bir hava yaratsa da Çin’in işine düştüğü cendereden öyle kolayca çıkması pek mümkün görülmüyor.

Tüm bunlar olurken gerekli teknolojik dönüşümü yakalayamayan, insan kaynağı her geçen gün yaşlanan ve liderlik kapasitesini Merkel’den sonra hızla kaybeden AB ekonomisinin lokomotifi Almanya’nın Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle kaybettiği ucuz enerji kaynağının oluşturduğu sorunlar da büyümeye devam ediyor.

Elektrikli araçların piyasadaki ağırlığının gün be gün arttığı, bu alanda da her ne kadar diğer sorunlarıyla boğuşsa da Çin’in piyasayı adım adım ele geçireceğinin netleşmeye başladığı bir tabloda, en güçlü oldukları alanda dahi gol yemeye devam eden Almanların başının belada olduğu çok net bir şekilde anlaşılıyor.

2025’te ekonomik ve siyasi problemlerinin daha da derinleşmesi beklenen Almanlar için takvimler uzun bir süre daha sıkıntılı günlerle dolu olacak gibi gözüküyor.

Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülke olan Almanya’da yaşanan problemlerin her geçen gün bize de yansıması kaçınılmaz hale geldiğinden önümüzdeki aylar boyunca gözümüz kulağımız Almanlarda olmaya devam edecek…

Yıllardır ihracatımızı dayadığımız güvenli duvarın aşınmaya başladığı bugünlerin artık alternatif aramaya kesinlikle başlamamız gereken günler olduğunu anlamak ve aksiyon almaya başlamak lazım…