Almanlara soğuk duş
Almanya,
İkinci Dünya Savaşı’nda neredeyse dünya imparatorluğu kuracaktı. Yıldırım
harekâtlarla Avrupa’yı dümdüz edip Afrika ve Rusya’ya yayıldılar. Ruslar onları
Sibirya’ya çekti, soğuk kış şartları Alman panzerlerinin sonunu getirdi. Şimdi
de Rusya, kendisine ağır yaptırımlar uygulayan Almanya’yı benzer bir taktikle doğal
gazını keserek kışın soğukta bırakmayı amaçlıyor.
Rusya resmi
olarak doğrudan gazı kesmek yerine doğalgaz boru hatlarını tamire aldığını ileri
sürerek gaz akışını azalttı. Almanya’da Rusya’dan alınan doğalgaz sadece
konutlarda değil, sanayi başta olmak üzere hayatın her alanında yaygın olarak
kullanılıyor.
Avrupa’da Rus
gazına en fazla bağımlı olan ülke Almanya. Ülkenin her yeri Rus gazı sayesinde ışıl
ışıldı. Sokaklar, caddeler, meydanlar, anıtlar mükemmel şekilde
aydınlatılıyordu. İlk olarak Hannover’de Berlin Anıtı’nın ışıkları söndürüldü.
Belediyeler yüzme havuzları ve spor salonlarının sıcak suyunu kesti, sıra konut sitelerinde…
***
Almanya’da
yeni bir hükümetin göreve başlaması tedbirleri aksatan bir unsurdu. Ancak en
önemlisi, yumurtaların tek sepete konmuş olmasıydı. Türkiye, Almanya’nın aksine
doğalgaz ihtiyacını Rusya’nın yanı sıra İran, Azerbaycan, Katar ve dünyanın
diğer ülkelerinden karşılıyor. Trakya ve Tuz Gölü civarındaki doğalgaz depolama
alanlarını da kışa hazırlık mahiyetinde şimdiden tamamen doldurdu.
Pandemiden
sonra Rusya – Ukrayna Savaşı, dünya ekonomisini alt üst etti. Ülkeler yükselen
enflasyonun yanı sıra gittikçe daha fazla kendisini hissettiren gıda krizi ile
karşı karşıya. Türkiye, “Tahıl Yolu”nu açarak insanlık için çok büyük bir
girişime imza attı. Rusya ve Ukrayna’da yetiştirilen hububatın, savaş devam etsin
– etmesin kesintisiz şekilde ihracatı insanlığı rahatlatacaktır.
Pandemi ve
savaş, küresel borç krizini de beraberinde getirdi. Gelişmekte olan 135 ülkenin
borçları kriz sınırına yaklaşmış durumda. Eğer savaş kısa sürede bitmez, dünya
ekonomisinde iyiye gidiş görülmezse, pandemi ve savaştan sonra dünya dev bir
finans kriziyle de boğuşmak zorunda kalabilir.
***
Türkiye,
pandemiden çıkar çıkmaz turizmde çok büyük bir reklam ve tanıtım kampanyası
başlatarak Türk turizmini geliştirmek için çalıştı. Bunda da başarılı oldu.
Farklı dillerde yapılan 300 tanıtım filmi tüm dünyada 20 milyardan fazla
izlendi. Basın mensupları ve etkili isimler Türkiye’de ağırlandı, 200’e yakın
etkinlik düzenlendi. Savaşa rağmen Türkiye’ye gelen turist sayısı arttı. Yıl
sonuna kadar 47 milyon turist, 37 milyar dolar gelir hedefleniyor.
Turizmle
birlikte ihracatın da her ay artarak Türkiye’nin gelir hanesine artı yazması
içinde bulunduğumuz ekonomik savaşta galip gelmek adına çok önemli bir adım
oldu. Türkiye, önce kendi insanının refahını, sonra diğer dünya ülkelerini
düşünen bir misyonla hareket ediyor.
Tüm bu gelişmelerden sonra yapılması gereken ise dar gelirli ve orta gelir grubunun şartlarını iyileştirerek ayakta durmalarını sağlamak olmalıdır. Çünkü açgözlü varlıklı kesim merhamet duygusundan yoksun olarak acımasızca hareket ediyor. Taşınacağım diye kiracısını çıkarıp, evinin boş kalması pahasına kirasını katlıyor. Dar gelirliyi enflasyon ve hayat pahalılığına karşı rahatlatmak, hükümetin öncelikli görevi olmalıdır.
