Dolar (USD)
35.20
Euro (EUR)
36.83
Gram Altın
2968.81
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
21 Mart 2020

Alma mazlumun ahını

Koronavirüs hayatı felç etti. Tüm dünya ülkeleri arasındaki bağı kopardı, insanları evine, içine kapattı. Tüm sosyal aktiviteler iptal edildi. İnsanlık tarihi böyle bir tehlike ile karşılaşmamıştı. Üstelik teknolojinin, bilimin zirveye çıktığı bir asırda…

İnsanoğlu vebayı görmüş, kolerayı tanımıştı, çözüm de üretmişti ama bu yeni virüsü insan bünyesi bilmiyordu. Bağışıklık sistemimiz böyle bir tehlikeyi görmüyor ve tanımıyordu. Oldukça hızlı yayılıyor, bulaştığı kişinin akciğerlerine iniyor, sonra kalbini durdurarak küt diye deviriyordu. Ne aşısı ve ilacı vardı…

Komplo teorilerine oldum olası inanmam. Ama mazlumun ahının yerde kalmayacağına dair inancım güçlüdür. Çaresiz kalanların çağrılarına Allah’ın duyarsız kalmadığına dair gönülden iman ederim.

Adeta soykırıma tabi tutulan, zor durumdaki Doğu Türkistan Müslümanlarının olduğu ülkeden yayıldı korona… Sonra Orta Doğu’da hegemonya kurmak için Yemen’de, Suriye’de çoluk çocuğa zulmeden İran’ı vurdu. Yetmedi, tam da sınırlarımızı mültecilere açtığımız sırada mültecilerden daha hızlı girdi Avrupa’ya…

***

ABD ve Avrupa, kulaklarını tıkamış, şiddetten kaçanların çektikleri acıları duymuyordu bile… Can havliyle, kurtulma ümidiyle doluştukları botlarla Avrupa’ya doğru giden mülteci botları İtalyan hücumbotları tarafından karaya çıkmadan batırılıyordu. Belki dünyadan gizleniyordu ama Allah o mazlumları görüyor, ahlarını ve iniltilerini duyuyordu...

Denizlerde boğulan on binler Batılılarca görülmedi bile… Böyle açık bir zulüm insanlık tarihinde yaşanmamıştı… Kavimler asırlar boyu savaşmış ama savaşta bile kadınlara ve çocuklara dokunmamışlardı.

Kıyıya vuran çocuk cesetlerinin içler acısı durumu batılıların vicdanını etkilememişti bile… Kıyıya sağ ulaşamasınlar diye botları delme sırası tam da Yunanistan’a gelmişken çıktı korona...

Rusların yıllardır çocuk, kadın, yaşlı demeden başlarına varil bombaları yağdırdığı Suriyelilerin, harabeye dönen evlerini bırakıp Türkiye’ye doğru kaçışı kimsenin umurunda olmuyordu. Kışın ortasında yiyecek yemeği, içecek suyu, başını sokacak barınağı olmayan mazlumları görmedi bile refah içindeki batılılar… Yine Türkiye onlara kucak açıyor, biriketten barınaklar yapıyor, çadırlar kuruyor, Türk STK’ları sıcak yemek dağıtıyordu…

***

Dünyayı yönetme iddiasında olanlar şimdi içlerine kapandılar. Artık kendi insanlarını bile yönetemez duruma geldiler. Irak’ta 1,5 milyon Müslümanı katleden, Ebu Garip Hapishanesi’nde akla hayale gelmedik işkenceler uygulayan, Afganistan’da yeni ürettiği dünyanın en büyük bombalarını Müslümanlar üzerinde deneyen ABD, şimdi sınırlarını tüm dünyaya kapattı… Batılıların sesi şimdi sadece balkonlarında çıkıyor…

Şüphesiz Allah adildir. Bir tarafta her türlü çirkinlik ve aşırılık yapılırken, diğer tarafta bir çocuğun soğuktan donarak ölmesi Allah’ın ağırına gitmez mi? Masum kadınları ve çocukları bilinçli olarak denizlerde boğulmaya terk edenler affedilebilir mi? Çocuk, kadın ve yaşlı ayrımı yapmadan insanların üzerine bomba yağdıranları Allah görmez mi?

Geçen haftaya kadar yurt dışından Türkiye’ye giriş yapanların sayısı 380 bin civarındaydı. Bunların yaklaşık 21 binini umreden dönenler oluşturuyordu. Gelenler koronayı bize de getirdi. Ama alınan sıkı tedbirlerle bu musibeti en kolay atlatan ülkelerden biri olacak Türkiye…

Fakat dünya, Allah’ın adaletinden korkmalı. Mazluma kulak vermeli, zulmü engellemelidir. Masum çocuk ve kadınların sesini Allah duyar. Zulmün olduğu yerde Allah’ın adaleti işlemeye başlar. Bu koronaya çözüm üretilir, ama bir başka korona çıkar duyarsız insanlara yine dersini verir… Unutmayalım, herkesin her şeyi gördüğü ve haberdar olduğu ‘dünya’ isimli koca bir köyde yaşıyoruz.