Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
01 Ocak 2023

"Allah'tan korkun ve doğrularla beraber olun!..-1"

Doğruluk; insanın düşünce, söz ve eyleminin hakikatle örtüşmesi ve gerçeğe uygun olmasıdır. Bir düşünce, bir söz veya bir işin doğruluğu onun vakıaya ve gerçekliğe uygun olmasıyla anlaşılır.

Doğruluk; sıdk ve istikamettir. Sıdk: İnsanın düşünce, söz ve davranışlarında dürüst olmasıdır. İstikamet de, her türlü aşırılıktan uzak durarak yüce dinimizin gösterdiği hak ve adalet yolunda mutedil bir şekilde yürüyebilmektir.

Bilimde; temellendirme yani konunun doğruluğunu ortaya koyma işi, deney ve gözlemlerle yapılır. Felsefede ise; önermeler akıl ve mantıksal çıkarımlarla temellendirilir. Temellendirmede tutarlılık esastır. Tutarlılık, önermelerin birbiriyle çelişmemesidir. İçinde tutarsızlık ve çelişki bulunan hiçbir düşünce, söz ve eylem doğru olamaz.

Doğruluk büyük bir fazilet ve yüce bir erdemdir. Bunun için İslam dininin temel kaynaklarında, insanlar doğru olmaya ve doğrularla beraber olmaya çağırılmıştır. Âyet-i kerimede buyuruldu ki: “Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğrularla beraber olun.” (Tevbe 19) İslam, prensip olarak; insanın ruhsal gelişimine, toplumsal düzen ve barışa zarar veren her türlü kötülüğü yasaklamıştır. Ancak özellikle yalancıları ağır ifadelerle eleştirmiştir.

İslam ahlakında doğruluk bütün iyiliklerin temeli, yalan ise bütün kötülüklerin anası kabul edilmiştir. Bu yüce ve parlak anlayış, Kuran-ı kerim ve hadis-i şeriflerde ortaya konan gerçeklerden kaynaklanmaktadır.

Abdullah bin Amr radıyallahü anh anlatıyor: “Peygamber Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem, evimizde bulunduğu bir günde annem beni yatıştırmak için: “Yavrum gel sana bir şey vereceğim” diyerek beni çağırdı. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem anneme: “Çocuğa ne vermek istedin,” diye sordu. Annem: “hurma vermek istedim,” dedi. Bunun üzerine Efendimiz aleyhisselam: “Eğer birşey vermeyip aldatsaydın sana bir günah yazılırdı,” uyarısında bulundu. (Ebu Davud)

Riya, iki yüzlülük ve dalkavukluk gibi davranışlar da doğruluk ve dürüstlüğe aykırı olup, müminin çok aziz olan onurunu zedeleyen; dolayısiyla kişinin özenle uzak durması gereken kötülüklerdir. Çünkü ikiyüzlülerin, dalkavuk ve riyakârların en büyük sermayeleri yalandır. Onların asılsız ve abartılı, -böyle olduğu için de dürüstlükle bağdaşmayan- övgüleri hem kendi kişiliklerini lekelemekte, hem de övülen kişilerin boş ve temelsiz bir bir gurura kapılarak kusurlarını görmelerine engel oluşturmaktadır. Bu yüzden Peygamber Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem, bu kişileri insanların en kötüleri arasında saymış, onlara yüz verilmemesini öğütlemiş ve onları bekleyen tehlikeyi haber vermiştir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

“Kıyamet gününde, Allah nazarında en kötü olanlardan bir kısmını da iki yüzlülerin teşkil ettiğini göreceksiniz. Bunlar, bazılarına bir yüzle, diğer bazılarına da başka bir yüzle giden insanlardır! (Buhari)

“Dalkavuklarla karşılaştığınızda yüzlerine toprak saçın!” (Müslim)

“Ahir zamanda, dinle dünyayı taleb eden insanlar zuhur edecek. Bunlar, insanlar(a iyi görünüp, onları aldatmak) için öyle bir yumuşaklığa bürünecekler ki koyun postu yanlarında kaba kalır. Dilleri de baldan daha tatlı olacak. Ancak kalbleri kurtlarınkinden daha vahşi olacak. Cenâb-ı Hak (bunlar için) şöyle buyuracaktır: “Beni aldatmaya mı çalışıyorsunuz, yoksa Bana karşı cürete mi yelteniyorsunuz? Zât-ı akdesime yemin olsun, bunlar üzerine, kendilerinden çıkacak öyle bir fitne göndereceğim ki, içlerindeki halîm olanlar bile şaşkına dönecekler.” (Tirmizi)

Yalanın çok hızlı yayıldığı yerlerin başında sosyal medya gelmektedir. Halbuki gerçek âlemde haram olan yalan, sanal âlemde de haramdır. Hakikat dünyamızdan kopmadan, sanal ortamlara mahkûm olmadan sosyal medyada da doğruluğu hâkim kılmak, biz müminlere düşen bir görevdir. Duyduğumuz bir haberi, araştırmadan paylaşmak ve böylece yalanın yayılmasına sebebiyet vermek vebaldir. Âyet-i kerimede buyuruldu ki:

“Ey iman edenler! Eğer bir fâsık size bir haber getirirse, onun doğruluğunu araştırın! Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.” (Hucurat 6)Hadis-i şerifte ise, şöyle buyurulmaktadır: “Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebu Davud)

(Devamı haftaya…)