Allah’tan başka ilah edinme sebepleri
Edindikleri ilahların ilah olduğunu algılayamadıkları için
Hiçbir insan ben senin ilahın olmak istiyorum! Demediği için insanlar farkında olmadan kolayca yeni ilahlar edinirler… Ama o varlıkları birer ilah olarak görmezler… Mesela;
- Zekât vermesi gerektiğinde; “Bu yıl vermesen de olur! Hem eşyalarımız eskidi onları yenileyelim!” diyen bir kadın eşine ilahlık taslamış haberi yok!
- Namazın geçeceğini bile bile maça giden biri sporu ilah edinmiş haberi yok!
- Aklına gelen her şer ile amel eden bir insan nefsini ilah edinmiş, haberi yok!
İbadetle aralarına giripte ibadetlerini yaptırtmayan her şeyin birer ilah olduğunu anlaşılmayınca ilah sayısı artar!
Yanlış bir ilah anlayışına sahip oldukları için
İnsanları Allah ile birlikte başka ilahlara kolaylıkla yönelmelerine sebep olan en büyük etkenden biri de ilah kavramının tam olarak net bir şekilde anlaşılamamasıdır… İlah denince akıllarına sadece ve sadece taştan, helvadan yapılmış putlar gelince putlar sadece cansız maddelerden olur! inancı kalbe oturdu…
Oysaki bu ilahlar anne olabileceği gibi bir eş, bir akraba, bir patron da olabilirdi…
İslam’dan çıkacak amelleri bilmedikleri için
Halkı Müslüman olan ülkelerde doğan insanlar kendilerini İslam’ın içinde gördükleri için hep o şekilde kalacaklarını düşünürler/zannederler…
- Sanki İslam’ın içinde olan asla İslam’dan çıkamayacakmış gibi…
- Sanki sadece Yahudi ve Hristiyan olmak isteyenler ile ateist olmak isteyenler İslam’ın dışına çıkabilirlermiş gibi…
- Sanki İslam’dan çıkartan hiçbir etken yokmuş gibi…
Oysaki İslam dininin bir giriş kapısı ama onlarca da çıkış kapısı vardır… Bu insanlar abdesti bozan etkenleri okudukları kadar İslam’dan çıkartan etkenleri okuyup öğrenselerdi atacağı bütün adımlara dikkat ederlerdi… Ama araştırıp öğrenmediler… Bu cahillikleri birçok ilahları ibadet hayatlarına sokmalarına sebep oldu…
Yaradılış gayesini unuttukları için
İnsanların çoğunun Allah’tan başka ilahlar edinmesine sebep olan etkenlerden biri de yaradılış gayelerini unutmaktır… Yaradılış gayesini unutan insan hiçbir ilahi tehditten korkmaz ve asla ve asla birileri tarafından emir ve yasak almak istemez… Hal böyle olunca ölü ya da diri herhangi bir ilaha tapmış olması kendilerini korkutmaz…
Oysaki yaradılış gayeleri Allah’ın kendilerinin rabbi olduğunu görüp hayatlarının her alanında Allah’ın emir ve yasaklarına teslim olup bütün ibadetleri sadece Kendisine yöneltmeleriydi… Ama insanlar yaradılış gayesini unuttular… Ahireti umursamadılar… Ölüm geçeğini unuttular… Başıboş yaratıldıklarını zannettiler… Yarın Allah’ın huzuruna çırılçıplak olarak çıkacaklarını da hesaba katmadılar…
Kur’an’ı ve hadisleri okumadıkları için
Allah-insan ilişkisini güçlendirecek, dünya hayatında insanı mutlu edecek, ölüm sonrası insanın başına neler gelecekse hepsinden sağlam haber verecek tek kaynak kitap olan Kur’an ve hadisler bütün dünyaya yayılmışken ve birçok evde bulunmasına rağmen;
- Acaba Allah bana nasıl mesajlar veriyor?
- Acaba peygamberimiz dünya ve ahiret mutluluğu için neler söylüyor?
- Bu iki kitapta ne var ki iman edenler ellerinden düşürmüyor?
- Bu iki kitapta ne var ki Yahudi ve Hristiyanlar bu iki kitaba düşman olmuşlar? Diye düşünüp merak edilerek okunmadı!
Evet…
Kurtuluş rehberi olan Kur’an ve hadisler gereği gibi okunmadı… Sadece Arapçasından okunarak yetinildi… Oysaki hiçbir doktor reçetesi okunmak için yazılmazdı… Okunup amel edilmesi gerekirdi… Böyle olunca da ilah kavramının önemi anlaşılamamış oldu… Oysaki neredeyse Kur’an’ın her sayfasında Allah’tan başka ilah edinilmemesine vurgu vardı…