Dolar (USD)
32.42
Euro (EUR)
34.29
Gram Altın
2492.64
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

22 Aralık 2021

Allah'ın yeminleri

Lafzı muhkem, yalnız anlaşılan Kur’an’ın

Çünkü kaydında değil hiçbirimiz mânânın

M.Akif

Kullarına gönderdiği İlâhî kelamlar mecmuasında neden yemin eder Allah? Allah neye yemin eder? Kainatta yaratılan hiçbir şey kendi zatı itibariyle yüce değilken ve her şey, O’nun “Halık” sıfatı ile yaratılmış olmasından dolayı değerli ve yüceyken Allah neden kendi zatının dışındaki varlıklara yemin eder? Kendi zâtının yüceliğini bildirmek, isim ve sıfatlarının tecellilerinin eşsizliğini göstermek için mi varlıklar üzerine çeşitli şekillerde dikkatleri çeker? Yoksa alemlerin Rabbi, dikkatleri yeminden sonra söylenecek ifadenin önemine çekmek için mi kasem eder?

Yemin edilen varlıkları insanlara şahit kılmak için midir yoksa kasem? “Yemin olsun, kuşluk vaktine; kararıp sakinleştiğinde geceye..." Mesela, “geceye yemin olsun” demek, gece şahidiniz olacak demek midir? “Fecre yemin olsun demek”, fecrin bize şahitlik edeceğine bir işaret midir? Sonra; “İbret dersi veren Kur’ân’a yemin ederim ki!” derken Allah, öpüp duvara astığımız, ya da bir ölüye üfleyip geçtiğimiz, yaşam kitabı olarak tanıyamadığımız Kur’an, sizin şahidiniz olacak, demek midir? Sonra, “bir ağırlık taşıyanlara, kolayca akıp gidenlere, emri bölüşenlere, meleklere yemin ederim ki” şeklinde kasem eden Allah, bizim neyi düşünmemizi istemektedir? Yıldızların Rabbi, düzgün yollara sahip gökyüzüne yemin ederken, yıldızların yerlerine yemin ederken ve “eğer bilirseniz, gerçekten bu, büyük bir yemindir” derken, asıl maksadı nedir Mevla’nın, düşündük mü hiç?

Yaratıcı, incirden zeytine; yıldızdan seyyârelere kadar küçük büyük farklı nesnelere yemin ederken, acep O'nun nezdinde muhteşemi yaratmakla basiti yaratmak arasında bir ayrıcalık olmadığını bize bildirmek için midir? Şiddet-i zuhurundan gizlenmiş olan Zâhir, üzerine ettiği yeminlerle bir yandan varlıkların kıymet ve şereflerini bildirirken, diğer yandan o yeminden sonra ifâde edilen ilâhî beyânın azamet ve ehemmiyetini göstermeye mi çalışmaktadır? Muhammed’in (s.a.v.) “Yâ Rabbi” demesine and içen Allah, neden yemin eder dostlar? “Yağmurlu göğe and olsun, yarık yarık çatlamış yere and olsun. And olsun kolaylıkla alanlara, and olsun yüzüp yüzüp gidenlere, and olsun yöneldiği zaman geceye, and olsun, aydınlandığı zaman sabaha. Burçlarla dolu göğe and olsun, vaad edilmiş güne (kıyamete) and olsun, şâhidlik edene ve şâhidlik edilene and olsun. Görebildiklerinize ve göremediklerinize yemin ederim ki, o (Kur’ân), hiç şüphesiz çok şerefli bir elçinin (Allah’ tan alıp tebliğ ettiği) sözüdür.”

Bu yeminlerden maksat, zihin ve kalplerimizi Allah kelamında zikredilen İlâhî tecellîleri ve kudret akışları üzerinde yoğunlaştırmamız ve gönüllerde mârifetullâha pencereler açmamız için değil midir? Günahlarla kararmış, hissizleşmiş kalplerimizin İlâhî hakîkatlerle ürperip duygu derinliğine ulaşması ve böylece kulun Cenâb-ı Hak ile dostlukta bir merhale kazanması için değil midir? Allah’ın yeminleri, ibret dersi veren Kur’ân’ı, ciddiye alınması gereken her şeyin ötesinde bir ciddiyetle yeniden okumak, bize sunulan her İlâhî beyanı yeniden tefekkür etmek ve böylece bilinçlenmek için bir idrak seviyesine çıkarma mesajları değil midir?