Allah’ın sopası var!
Azdık, kudurduk, vazifelerinden bir an geri durmayan kâinatın hukukunu da çiğnedik, kulluğunu tahkir ettik. Bütün atomları temsilen küçücük bir korona mikrobu geldi, vazifelerini terk eden insanlardan hesap sormaya başladı... Kirlendiğimizden dolayı gönülsüzce yaptığımız ve Allah dostlarının ise zevkle yaptıklarından kovulmaya başladık…
Cami bize git demez, en büyük Misafirperver’in evidir; mikrop gelir kulaktan tutar, çık dışarı der, cami ve cemaat lezzeti arasına sosyal mesafe girer.
Safları sıkı tutalım dendiğinde, omuz omuza değmekten imtina edenlerle cemaat arasına sosyal mesafe girer… Evet, sıkı saflara homurdanıp, kımıldamayanı rahmet dikkate almaz, rahmetsiz bırakmak için sosyal mesafe girer, camiye layık hale gelmeni bekler…
Sohbetin lezzetine ve tefekküre kafayı vermeyip, kusur aramayı, muhalif olmayı, asıl vazifeden kaçmayı vazife bilenlerle sohbet ve ders arasına sosyal mesafe girer…
Satışı hileli ve temizliği olmayanın müşterisiyle arasına sosyal mesafe girer… Çalışmaktan zevk almayıp, kazancına şükretmeyip işine somurtarak gidenlerin işle arasına sosyal mesafe girer.
Ciğerini dostlarına açmayanların, eşinin, ailesinin kıymetine bilmeyenlerin ciğerini mikrop yemek için gelir ve sevdikleriyle arasına sosyal mesafe girer…
Uğraşısından, kazancından, geçici makamından vazgeçip, cumaya gitmeyenden cuma vazgeçer; sosyal mesafe araya girer...
Nankörlük ile yapılan hizmetleri görmeyenlere, şuur mesafe koyar, iyice nankörlükte terakki etsin ve bir gün burnu yerlerde sürtsün diye sosyal mesafe araya girer…
Eğlenceye, kafa çekmeye, ahlaksızlığa koşup, Allah’ın davetine kulak vermeyene, serbest ve sorumsuzca yaşamasına sosyal mesafe araya girer…
Dünyaya gönderiliş gayesini unutanlara, dünyaya kan kusturanlara, doymak bilmeyenlere, hayatı mazlumlara dar edenlere küçücük mikrop ejderha olur hadsizliğine sosyal mesafe koyar…
Cemaatinden edilen Ayasofya’nın, esarette olan Kudüs’ün intikamını bütün camiler sosyal mesafe koyarak alır…
Kâbe’nin etrafına, alçaklığın derinliğini tersine gösteren devasa binalar yapanlardan intikamı sosyal mesafe alır, mikrop alır; Allah’ın evinin yüceliğini hatırlatır ve gelenlere de; adam gibi gel adam gibi git ve adam gibi yaşa der…
Bizi Kâbe kovdu, cami kovdu, ana – baba kovdu, birlikte olunması gereken dostluk kovdu, kirlettiğimiz sokaklar kovdu… Kısaca; temizlenin öyle gelin diyorlar…
Allah’ın sopası yok diyenler ya aptaldır, ya da tam manasıyla Allah’ı tanımıyorlardır... Oysa Allah’ın rahmeti çok olduğu gibi sopası da çoktur; her şey emir ve iradesiyle hareket eder! Çok kirlenmiş ruhlara birde maddi kir eklenince korona mikrobunu sopa eder, insanlığın tepesine tepesine vurur... Bizim gibi tahrip etmek için eline sopa almaya da ihtiyacı yoktur. O’nun çok büyük iradesi; emir vermesi yeterlidir. O’nun emriyle mikrop uçarda, kaçarda, insana esarette yaşatır ve yaka paça yere de serer… Kanun bilmezler, kural bilmezleri hele İlahi kudreti hiçe sayanları bir mikrop tehdit eder; eğlencesinden, hadsizce yaşamasından alıkoyar, dört duvar arasına mahkûm eder.
Evde kalalım; maddi ve manevi temizlenelim ve sokaklara, caddelere tertemiz çokalım ki dışarısı eskisinden çok daha temiz olsun, huzur olsun, bereket olsun…
