Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.74
Gram Altın
2967.78
BIST 100
9726.91
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
12 Aralık 2021

​Allah'ın özel emanetleri

Engellilik, bireyin yaşamsal aktivitelerini kısıtlayan zorlaştıran, bazen imkansızlaştıran zihinsel, ortopedik, işitsel ve fiziksel aksaklıklardır.

Genel olarak beş ana kategoriye ayrılmaktadır.

1)- zihinsel engelliler

2)- ortopedik engelliler

3)- süreğen hastalıklar

4)- görme engelliler

5)- işitme-konuşma engelliler

Günümüz Türkiyesinde artık engellilerimiz, pozitif ayrımcılık ilkesi gereği, engelli olmayan bireylerden daha ayrıcalıklı haklara sahiptirler. Devlet nezdinde korunan hak ve hukukları, toplumu oluşturan bireyler tarafından ne kadar gozetiliyor, ve bu konuda hassasiyet ne düzeyde, bunu irdelemek icab eder.

Deyim yerindeyse, hani anne olmadan annelik duygusu nasıl hissedilemezse engelli bir bireyin gözünden bakmak için empati kurabilmek için aynı durumu yaşamak gerektiği kanaatindeyim. Bu sebepten

Tanımlamayalim,

Tanıyalım

Anlamaya çalışalım.

Önce bakış açımıza dokunuşlar yapmalı "zavallı" olarak değil,

Merhamet edilecek "özel" bireyler olarak ihtimam göstermeliyiz.

"Zavallı" olarak nitelendirilen hiçbir bireyin özgüveninden bahsedilemez artık. İster engelli ister engelsiz olsun. Yaşam becerilerini yerine getirmek için, fazlasıyla ihtiyaç vardır bu özgüvene. Düşünün ki ilk adımını atmaya yeltenen bir bebek bile muhtaçtır o güvene, cesarete. Ve en büyük engel, engellenmektir.

Zihnimizdeki ve gönlümüzdeki engelleri kaldırarak fark edelim onları. Onlara olan bakış açımizi değistirmekle mümkündür bu.

Önce empati.

Sonra sempati.

Sosyal devlet ilkesi gereği, birçok gereksinimlerini karşılamak boynumuzun borcu. Eğitim, meslek edinme, ulaşım, sağlık, güvenlik, sanatsal ve sportif etkinlikler bu gereksinimlerin bazılarıdır. Engelli haklarının ihlali karşısında elif gibi durmak vicdani, insani sorumluluktur bizler için.

Dinimizde de engelli bireyler hiçbir zaman toplumdan, çalışma hayatından soyutlanmamiştir. Hatta Hz. Peygamber, engelli sahabeleri çok önemli görevlerde görevlendirmiş, hatta savaşlara katılmalarına bile müsaade etmiştir. Mekke'de ilk iman edenlerden biri ama bir engellidir ve Hz. Peygamber, onu Medine'ye kur'an öğretmesi için göndermiştir. Bu yüce davranış onun engellileri toplumdan tecrit etmediğini, hatta Kur'an ögreticiligi gibi ulvi görevler ile onore ettiğinin ıspatıdır. Ve daha da mühimi, Hz.peygamber Medine dışına çıktığı zaman yerine, namaz kıldırması için görme engelli olan ibn-Ümmi Mektumu vekil bırakmıştır.

Öyle bir ümmetin temsilcileriyiz ahir zamanda. Her birimiz birer merhamet meşalesi olmaya azmettik.

Ve..

Engelli evladından önce ölmekten korkan engelli anneleri....

"Engelli bir çocuğa sahip olmanın tek kaygı verici yönü ondan önce bu dünyadan göçüp gitmek"

diyordu bir anne...

"Engelli evladım cennetin anahtarı" diyordu başka bir anne.

"O bir lütuf" diyordu digeri...

A.Geylani (Hz) koymuş noktayı

Ey Engelli evladıyla imtihan edilen anne!

Bil ki melekler seni kıskanır

Çünkü evladıyla imtihan edilen anneyi,

Cenab-ı hak, "Ben karşılıyorum " diyor.