Dolar (USD)
32.52
Euro (EUR)
34.67
Gram Altın
2474.88
BIST 100
9530.47
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

30 Mart 2023

​Allah'ın ipine sımsıkı sarılan birlik

“Haydi, birlik olalım” sözü, sorunların çözümünde niyet olarak, başlangıç olarak gayet tabi makul ve doğru bir kelamdır. Siyasi sorunlarımız, iktisadi sorunlarımız, dini sorunlarımız, güvenlik sorunlarımız gibi sorunlarımızla beraber küçük küçük de binlerce sorunumuz var.

Bu sorunların bazıları toplumsal, bazıları ise kurumsal sorunlar. Haliyle bu sorunları hem toplum hem de kurumlar eliyle çözmeniz lazım. İnsanınız, toplumunuz ve kurumlarınızın kalitesini birken beş, beşken yüz, bin yapmanız gerekiyor.

Bu kaliteyi arttırabilmenizin yegâne yolu, BİRLİK kurabilmek ve hakkıyla çalıştırabilmekten geçiyor. Bunu sağladığınızda ise maaşlarınızın arttığını, imanınızın arttığını, ahlakınızın arttığını dolayısıyla yaşam kalitenizin arttığını gayet rahatlıkla görürsünüz.

Tüm bu toplumsal ve kurumsal birlikleri kurmadan evvela “KURMANIZ GEREKEN EN ÖNCELİKLİ BİRLİK, SİYASİ BİRLİKTİR.”

Bir ülkenin siyasi birliği tam değilse diğer toplumsal ve kurumsal birlikler, yetersizdir, kalitesizdir. Fetret devri ne demek istediğimizi gayet iyi izah eder, Amerika Birleşik Devletlerinin hem kendi ülkesini hem de dünyayı yönetme şekli gayet iyi izah eder.

Fetret devri, toplumsal birlikler ve kurumsal birlikler yerli yerinde kalmasına rağmen siyasi birliğin olmaması sebebiyle Osmanlı’ya koca bir on bir yıl kaybettirmiş, başta İstanbul fethi olmak üzere tüm fetihleri geciktirmiştir.

Yine Amerika Birleşik Devletlerinde hangi siyasi partiden veya kim olursa olsun Birliklerinin yani devletlerinin yapısı değişmez, gerek sözlü gerekse fiili dünya politikaları aynı kalır.

Osmanlı, Siyasi Birliğin olmayışına, Amerika Birleşik Devletleri ise oluşuna çok iyi örnektir.

Bu iki örnek siyasi ve sosyal tarih açısından iyi tahlil edilirse BİRLİK olunduğunda neler kazandırabilir, olunmadığında neler kaybettirebilir gayet iyi izah eder.

Birlik kurmak demek önce insanın kendi iç dünyasında sonra toplumun iç dinamiklerinde nefs terbiyesi yapması demektir. Yani “Kendini öldür, kardeşin ve milletin için yaşa” idealinde olmak demektir.

Elbette paranız olacaktır. Eviniz, arabanız olacaktır. Huzurunuz olacaktır. Ama bunlar olurken kardeşlerinizde de olmalıdır. Nefs terbiyesi yaptığınız için hem kendinizi olduracak hem de kardeşlerinizi olduracaksınızdır.

Siz, eğer böyle nefs terbiyesi yapmayan insan ve toplum oldukça akıl ve ahlakınız yerine nefsiniz hâkimiyet kuracak, size ve ülkenize ait her ne varsa kötü yönde müdahil olacaktır. Ve elinizde avucunuzda maddi manevi ne varsa hepsini bozacaktır. Armudun sapı diyecek bozacaktır. Üzümün çöpü diyecek bozacaktır. Ama o esmer diyecek yıkacaktır. Ama o kısa boylu diyecek yıkacaktır.

Bir birliğin de tam olabilmesi için, tam kaliteli olması için nefs terbiyesi yapan düzende “ALLAH’IN İPİNE SIKI SIKI SARILMASI” gerekir. AKILLILAR VE BİLGELER BİRLİK KURAR, AKILSIZLAR VE CAHİLLER BİRLİK BOZAR.

O yüzden ülkenizde cahilliği ve akılsızlığı en aza indirmek için yüksek ter ve kuvvetli bir gayret göstermelisiniz.

O yüzden ülkenizdeki akıllı ve bilgelerin sayısını ziyadesiyle arttırmak için önce SİYASİ BİRLİK kurmak sonrasında ise toplumsal ve kurumsal birlik sayısını yeter sayıya ulaştırmalısınız.

Yoksa camilerde edilen dua ve vaazlar, meydanlarda ve okullarda atılan nutuklar kuru bir kelamdan öteye geçmez, ülkeniz de yerinde sayarak ilerlemez ve tefrika asla sona ermez.