Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
19 Ocak 2023

​Allah'ın dini işe yarar!

İnsan; etiyle, kemiğiyle insan gibi görünür ama asıl nefsini terbiye ettiği zaman göründüğü gibi tam insandır.

İnsan; ağzı ve diliyle insan gibi görünür ama haksızlık karşısında dedikleri ile göründüğü gibi tam insandır.

İnsan; eli ve ayağıyla insan gibi görünür ama kötülük ve ahlaksızlık gördüğünde eliyle düzelttikleriyle göründüğü gibi tam insandır.

Bir insanın göründüğü gibi tam insan olabilmesinin yolu; Allah’tan geleni, Peygamberden geleni kabul etmesi ve O’na teslim olmasıdır. Allah’tan ve Peygamberlerden gelenle eğitilmesidir.

Mutluluğu bulmanın, huzuru yakalamanın tüm mahareti O’ndadır.

Yaratıcı Allah’tan (Din; her şeyi kapsayan Allah’ın düzeni) ve en büyük eğitimci Peygamberden (Sünnet) geleni insanların saf ve ter temiz aldığını düşünelim. Ve soralım. Allah’tan geleni almak insanlar için yeterli midir? Peygamber’den geleni almak insanlar için yeterli midir?

Asla yeterli değildir!

Müslümanların en büyük yanıldığı durum, bunun yeterli olacağını zannetmeleridir.

Allah’ın dini, Allah’ın kitabı işte.. iş bitti canım... Asla bitmeyecek, hiç bitmeyecektir.

İnsanların belki de hemen hemen hepsinin unuttuğu bir şey yaratılmıştır. Unutulan şey de insan hayatının en büyük gerçeği nefstir.

Hazreti Peygamber, “İki Ömer’den biri imanla şereflensin” diye özel bir dua ve niyazda bulunmasına rağmen Hattabın oğlu Amr, Hazreti Ömer olmuş ancak Hişamın oğlu Amr, Ebu Cehil olarak kalmıştır.

Ebu Cehil örneğinin herkese anlattığı gibi Allah’ın kitabının, Peygamberinin hadisinin olduğu bir yerde nefs olmasaydı yaratıcıdan gelen (Kitap), yaratıcının elçisinden gelen (Sünnet) insanlar için yüzde yüz yeterli olurdu. Nitekim Halife Hazreti Ömer, nefsini terbiye etmeseydi belki de Ebu Cehilden ayrı kalır yanı olamayabilirdi.

Nefs, öyle tehlikeli bir şeydir ki Allah’ın dini (her şeyi kapsayan düzeni) nefsin içine girdikten sonra terbiye edilmemiş nefs sayesinde pislik olarak çıkar. Din nefsin gadrine uğradıktan sonra kirlenir.

En lezzetli gıdaların, ağızların suyunu akıtan en muhteşem yiyecek ve içeceklerin yenildikten sonra vücuttan pis kokulu, iğrenç bir şey olarak çıkması gibi terbiyesiz nefsin bünyesine giren din, ahlak, iyilik ve güzellikler dışarı nefret edilecek bir şey olarak çıkar.

Yine bu durumun en somut örneğini uzak tarihten Haşhaşilerde ve yakın tarihlerde FETÖ olarak bilinen yapıda bulabilirsiniz. Anlattıkları ve yaşadıkları o kadar tuhaf bir durumdadır ki Allah’ın dinini az bir oranda yaşayan bir insan bile bunların yaşadığı ahlaksızlık ve akılsızlığı yaşamamıştır.

Allah’ın yargısına değil nefsin yargısına teslim olunduğunda yüzde yüz mutlak doğru olan Allah’ın dini bile boşa çıkarılacak, yararlı olmayacaktır. Allah’tan gelen din (her şeyi kapsayan düzen); nefse rağmen faydalı olabilir, insanlık için yararlı olabilir.

O yüzden insan, nefsin yargısına değil Allah’ın yargısına teslim olmalı ve buna göre eğitilmeli. Yoksa hayatta ne mutluluk olabilir ne de huzur!