Allah'ın (cc) Dediği Olur
Adam der ki: “Allah'ın (cc) işine akıl sır ermez.” Arkadaşı der ki: “Benim aklım erdi.” Adam: “Tövbe de, nasıl olur da Allah'ın (cc) işine aklım erdi dersin?” adam derin bir nefes alır ve der ki: “Benim aklım erdi ki, hep onun dediği oluyor.” Evet, mesele bundan ibarettir. Mülkün yegane sahibi odur. Ve “KUN” emriyle dilediğini oldurandır. Allah (cc) şöyle buyurur: “(Allah) Gökleri ve yeri (başka bir örnekten ve projeden öğrenmeksizin, hiç yoktan) yaratıp var edendir. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL!" der, o da (murad ettiği şekilde ve en mükemmel biçimde) hemen oluverir.” (Bakara 2/117)
“Asrın Felaketi” artçılarıyla
devam ediyorken, bir yandan enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. Bir yandan
çadır kentler, konteyner kentlere dönüştürülürken, diğer yandan kalıcı
konutların inşasına dair de acele etmeden ama hızlı bir şekilde çalışmalar
devam ediyor. İşte tam bu esnada bir de baktık ki, ikinci bir felaket kapımızı
çalıverdi. “Asrın sel felaketi” diyebileceğimiz büyük sel felaketi…
Kelli felli uzmanlar haftalar,
aylar hatta yıllardır deprem analizleri yaparken, hep mülkün sahibini devre
dışı bırakır tarzda açıklamalara devam ettirler. Hadi diyelim ki depremin
sebebi sadece “fay hatları” ve bu hatlarda yüzyıllardır birikmiş olan
enerjiydi. Peki ya bu sel felaketinin esbap alemindeki sebebini nasıl tarif
edeceğiz. Neden bu felaketlerin bizim “isyanlarımız” ve “nankörlüklerimiz” ile
bağlantısını göz ardı ediyoruz. Kur'an ve Sünnetteki naslar açık değil mi?
Allah (cc) onlarca ayette “isyan ve nankörlük” insanlık tarihi boyunca cezasız
kalmadı mesajını veriyor. İşte bazı örnekler:
“Size isabet eden (sıkıntı, sarsıntı ve) musibetler;
kendi ellerinizle kazanıp (yaptığınız yanlış işler ve kötülükler) yüzündendir.
Üstelik (Cenab-ı Hakk hatalarınızın ve ihmalkârlığınızın) birçoğunu
da affetmektedir.” (Şuara 42/30) “Eğer Allah, insanları işleyip
kazandıkları (günahlar) yüzünden hemen yakalayıp sorgulayarak
cezalandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Ancak (imtihan gerçeği
ve merhameti gereği) onları belli bir müddet erteleyip geciktirir. Ama
ecelleri (cezalandırma vakitleri) geldi mi (intikamını
mutlaka alıverir.) Çünkü Allah kullarını devamlı gözetlemekte (ve
onların amellerine göre hak ettiklerini vermekte)dir.” (Fatır 35/45)
Demem o
ki, musibetlerden ders alalım. Mülkün sahibine teslim olalım. Emirlerini
yaşayıp yasaklarından sakınalım. Onun bize verdiği nimetlere karşı nankörlük
değil, şükredelim. O zaman Allah (cc) bizlere olan rahmetini izhar edecek,
bereket kapılarını biz kulları için açacaktır. Bunu açıkça ifade eden birçok
ayetler ve hadisler var. Ama köşemiz buna elvermiyor. Felaket ve musibetlere
ibret nazarıyla bakıp ders alırsak, her şeyin ilahi kontrol altında olduğunu
görürüz. Evet hep onun dediği oluyor ve olmaya devam edecektir. İşte size bunu
anlatan örnek bir paylaşım.
Deprem sonrası
Alişan'ın paylaşımı...
"Sadece 1 hafta önce bu gece, insanlar evlerinde
uyumaya hazırlanıyorlardı... Belki kavga eden vardı, sabaha barışırız diyen;
belki okullar açılıyor yarın diye üzülen ya da sevinen çocuklar vardı. Belki
tatil planları yapanlar vardı, belki yepyeni bir iş kurmuş ya da işe başlayacak
ve o heyecanla bir an önce uyuyayım da uyanayım diyenler vardı."
"Belki ertesi sabah doğuma gidecek evlat sahibi olmanın
heyecanıyla uyumaya hazırlananlar vardı, belki evinde huzurla çoluğu çocuğuyla
uyumaya hazırlananlar vardı, belki bu hafta evlenecek yuva kuracak olanlar
vardı... Kısacası insanlar yepyeni bir güne yepyeni umutlarla uyudular... Ama
gece bir afet, kıyamet ve on binlerce umut söndü... Şimdi bambaşka şeyler var
oralarda, bambaşka acılar var... Evladını, anasını, babasını, akrabalarını,
arkadaşlarını, komşularını kaybetti o insanlar..."
"Herkes elinden ne geliyorsa maddi, manevi canla başla
yapmaya çalışıyor... Allah herkesten razı olsun... Mucizeler hala devam ediyor,
İnşallah çıkan her can bizi birazcık da olsa teselli ediyor... Allah bütün
kaybettiklerimize rahmet eylesin... Onlar şehit oldu tıpkı covitten
kaybettiklerimiz gibi, kardeşim ve nice canlarımız gibi..."
"Hepsinin mekanı cennet İnşallah... Şimdi birlik
olacağız hep birlikte oraların yaralarını sarmak için uğraşacağız... Evet,
biliyorum söylemesi belki kolay, ateş her zaman düştüğü yeri yakıyor ve o afeti
yaşayanlar bunu çok zor atlatacaklar. Belki de ömür boyu travması devam
edecek... Ve tabii ki ihmali olan kim varsa adalet önüne çıkıp hesabını
verecek!"
"Oralarda günlerdir çalışan herkesten Allah bin kere
razı olsun... Allah bir daha böyle felaketleri hiçbir ülkeye yaşatmasın
İnşallah... Kimin başına ne geleceğini Allah'tan başka kimse bilemez ama madem
biz bir deprem ülkesiyiz, bundan sonra ona göre önlemini alıp ona göre binalar
yapacağız... İnşallah bundan önce alamadığımız derslerin sonu olacak bu olay...
Bir kez daha ölen kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar
diliyorum... İçimden geldi böyle bir şey paylaştım... Allah'ım hepimize
sabırlar versin...”