Dolar (USD)
32.50
Euro (EUR)
34.81
Gram Altın
2439.59
BIST 100
9705.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

10 Ağustos 2022

Allah'a ve ahirete iman ediyorsan…

İKİ kulak, bir dile sahip olan insan konuşkan bir varlık olarak yaratılmıştır… Saatlerce konuşur yine saatlerce dinler… Her insan gerek inancını gerek hobi ve fobilerini gerek geleceğe dair hayallerle geçmişe dair pişmanlıklarını kendine yakın gördüğü insanlarla paylaşmak ister.

Yani her insan doğrularını da yanlışlarını da bir sebepten insanlarla paylaşır… Bazen düşünmeden konuşur bazen ince hesaplar yapar ve;

-Kalbimde geçen bu sözleri söylememin muhatabıma ne faydası olacak?

-Zarar verebilir mi?

-Onun için güzel bir yol hartası olur mu?

-Söyleyeceğim bu sözlerde hayır var mı?

-Sağımdaki melek mi yazacak solumdaki melek mi?

-Yarın mahşerde bunun hesabını nasıl verebilirim?

Diyerek kısa bir muhasebe yapar.

***

Kalbe bırakılan bir kelime, bir cümle ya da bir konu anlatımı dile ulaşmadan iç muhasebe yapılmalı. Dilden çıktıktan sonra ya sağımızdaki melek yazar ya da solumuzdaki… Solumuzdaki meleğin yazgısını Allah dilerse affeder dilerse affetmez.

Bakın bu dini bize ulaştıran Allah’ın resulü aleyhisselam ne buyurdu:

Ebû Hureyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Allah'a ve ahiret gününe inanan ya hayır söylesin ya da sussun." (Buhârî, Edeb 31, 85, Rikak 23)

Yani söyleyeceğin sözler ya Allah’ın beğenisini kazandırır ya da gazabını celbeder… Bir insan Allah’u Teâlâ’nın kendisini her an gördüğüne ve her an işittiğine iman edip bu imanla birlikte yarın mahşerde konuşmalarından sorguya çekileceğine inanırsa konuşmalarına azami dikkat eder.

Hadisimize dikkat edersek, önce “konuşma” eyleminden bahsettiğini görürüz… Bu din öğrenilip öğrettiren bir dindir… Tebliğ etme üzerine bina edilmiştir… Gönderilen bütün peygamberler insanlara tevhidi anlatmış şirkten sakındırmıştır…

Hatta;

“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.” gibi uyarıda bulunmuştur.

İçinizden hayra davet eden, iyiliği emredip kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte onlardır.”

Bu din, bilmiyorsan sus demiştir… Bilmeme durumunda illa da konuşma zorunluluğu vermemiştir:

Ey insanoğlu, bilmediğin bir şeyin ardına düşme. Çünkü kıyamet gününde, kulak, göz ve kalp, işte bütün bunlar, yaptıklarından mesuldürler.”