Allah'a emanetsiniz!
Bundan tam 11 yıl önceydi,
Ocak ayının 11’i.
Hiç haberim yokken bir dost beni gazete adına
arayıp, “Milat Gazetesi’nde sürekli
olarak köşe yazıları yazmak ister misin?” diye sormuştu. Doğrusu bu teklife
çok sıcak bakmamıştım zira gazete “ulusal
ölçekte” henüz yazın hayatına yeni geçmişti. Düşündüm, çok hasbi bir
sahibi, çok değerli bir ekibi olduğunu biliyordum. Onların tükenmek bilmeyen
azmiyle güzel işler yapılabileceğimize inandım. Milat’ta yazma teklifini
kabul ettim.
Önce haftada 1 gün yazmak üzere anlaştık ancak
kısa bir süre sonra ülkenin tarihindeki en önemli süreç başlamıştı. Bu yüzden
yazılarım haftada 2’ye hatta 3’e de çıktı. Sonunda haftanın 2 günü
(Çarşamba-Pazar) köşe yazılarımızı sürdürdük. Ancak yine de 11 yıl boyunca
önemli gelişmeler olunca 3. yazımızı da yazmayı ihmal etmedik.
Çözüm Süreci başlamışken yazma gayelerimden biri
de ülkemin siyasetine katkı sunmaktı.
Tanıdığım ağabey bildiğim Başbakan ve şimdi
Cumhurbaşkanı olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a doğrularında destek olmaktı bir
amacım. Elbette hataları da olacaktı, oldu da. İşte bu durum karşısında makul
ve kardeşliğe yakışan hatırlatmalarda bulunarak yine üzerimize düşeni yapmayı
tercih ettik.
Yanlışlarımız oldu, yanılgılarımız da,
Ancak kasti olarak, sırf başkaları zarar
görsün, rencide olsun diye bir çabam olmadı. Yazdıklarım tamamen
inandıklarımdı, yanlışım olmuştur, olmaması mümkün değil zaten.
Yazmaya başladığım süreç Türkiye için en zor
süreçti çünkü riskli ama çok riskli bir çözüm süreci başlamıştı. Akabinde bu
süreci sabote etmek isteyen güçler, PKK’nın sabotajları, devlet içine
çöreklenmiş adını sonradan FETÖ’cü koyduğumuz güçler… hepsi ülkede kan akmaya
devam etsin diye çabalıyorken biz aksaklıklarını dile getirerek süreci
destekledik.
Henüz 5. Ayımdı Gezi kalkışması başladı. Zor
zamanlardan geçiyorduk.
17/25 Aralık korkunç bir kâbus gibi çökmüştü,
safımızı netleştirdik ve CIA elemanlarının tehditlerine aldırmadan ülkemizin,
hükumetin yanında yer aldık.
Velhasıl 15 Temmuz’da CIA’ya hizmet eden FETÖ
elemanlarının darbe girişiminde bulundukları gece ve sonraki süreçte yine dik
durmaktan vazgeçmedik. Devletimizin param parça edilerek kalan kısmının da ABD
uydusu yapılması operasyonunun karşısında durduk.
Zordu,
Çok tehditler aldık ama boyun eğmedik.
Velhasıl 11 yıl boyunca yazılarımızla sizlerin
huzurundaydık. Değerlendirme ve takdir sizlerindir.
Yazmak riskti/r, sürekli yazmak ise büyük bir
risktir, bu yüzden yazabilmek için büyük bir maharet, yeterli donanım
gerektiriyor.
Yazmak güzeldir, yazı müthiş bir değerdir.
Bilgi, ancak yazınca varlık kazanır, aksi
halde yok olur.
“Yazı için
vazgeçilmez olan kalem var etme kabıdır.”
Öğrenileni zandan bilgiye taşımak sözle değil, ancak kalemle mümkün olur. Ancak
bunun riskleri de yok değil çünkü söz uçar, ama yazı her an karşınıza çıkar.
Yazı asırlar sonra bile eleştiriye açıktır. Bu sebeple yazı yazmak emek ister,
çaba ister, okumak, araştırmak ister.
Şimdi sizlere veda ederken bu yeni yıla
girdiğimiz şu saatlerde son olarak diyorum ki;
Gelin, bundan sonraki ömrümüzü âlimlerimizin
çok veciz bir şekilde dile getirdiği gibi yaşamaya çalışalım:
Ölmüş bir yakınımıza Allah Teâla yeniden
dünyaya dönme fırsatı verseydi nasıl yaşamayı hedefliyor idiyse biz de bunu göz
önünde bulundurarak yaşamaya çalışalım. Biliyorum zordur lakin kaçınılmaz olana
erişmeden bize verilen bu lütuf ve ihsanı yani hayatta oluşumuzu hayırlarla
değerlendirmeyi esas alarak yaşayalım. Yoksa hepten kaybedenlerden oluruz Allah
muhafaza…
Sizlere “elveda”
demiyorum, şimdilik yazmaya veda
ediyorum.
Doğrusu önceki yıl yazılarıma ara vermeyi
planlamıştım. Ancak asrın seçimleri vardı, sözüm vardı, bu süreçte yazmam
gerekenler sonraya kalmamalıydı, derken veda bu güne kaldı.
Bitirmem gereken kitap çalışmalarımdan dolayı
uzun bir süre sizlerden ayrı kalmak zorundayım.
Tabi ki önemli ve özel bir gelişme olduğunda
düşüncelerimi Allah Subhanehu Teâla nasip eyler ise sizlerle paylaşacağım.
Bu vesileyle gazetemizde yazmaya başladığım 15
Ocak 2013 tarihinden bugüne kadar hiçbir yazıma müdahalede bulunmayan gazete
yönetimine,
Başta Gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın
Yönetmeni Sayın Ali Adakoğlu ve Milat Medya Grup Başkanı Ahmet Zeki Gayberi Bey
kardeşlerime teşekkür ediyorum.
Yazdığım süre içinde gazetemizin her bir
departmanında çalışan değerli emektar kardeşlerime de teşekkür ediyorum.
Siz değerli okurların haklarınızı helal
etmenizi istirham ediyorum.
Allah’a emanetsiniz.