Allah'ın huzurunda birleşme: Hac
Kurban bayramı, kurban ve hac ibadetlerinin aynı anda yapıldığı bir coşku, mutluluk ve umut halidir. İslam'ın Tevhit, ibadet, adalet ve ahlak sistemi bir bütün olduğu gibi, bayram, hac ve kurban da bir bütündür. Hac ve kurbanı bir bütün olarak anlayan sahih bir anlayışa her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Haccın önemini, insanlığın ve Müslüman dünyanın içinde bulunduğu derin kriz ve çıkmaz halini göz önünde bulundurarak yeniden değerlendirmemiz, yorumlamamız ve anlamamız gerekmektedir.
Hac ibadeti, Allah'a kulluğun ve dinin, hiçbir milletin, grubun, tarikatın, cemaatin ve kültün tekelinde olmayacağını gösteren insanlığın evrensel fıtrat buluşmasıdır. Hac, dinin millileştirileşemeyeceğinin, tarikatlaştırılamayacağının, cemaatleştirilemeyeceğinin, kültleştirilemeyeceğinin ve yapaylaştırılamayacağının evrensel düzeyde deklarasyonu anlamına gelmektedir. Bütün insanlık, Allah'a kulluk ile yükümlüdür. Allah, insanların kendisine sahih bir şekilde ibadet etmesi için fıtrat dini olan İslam'ı yollamıştır. Hiçbir insani yapı, din uydurup insanları kendisine kul etmeye zorlayamaz. İslam, sadece Allah'a kulluğun yolunu insanlığa göstermektedir. Hac, insanlığa Allah'a kulluk yolunu gösteren açık bir ibadettir. Her açıdan şeffaf fıtrat dini olan İslam, açık hac ibadetiyle bütün insanlığı açık bir şekilde Allah'a kul olmaya davet etmektedir.
Allah'a kulluk vazifemizi yerine getirmek için insan kardeşlerimizle tanışmalı, onları tanımalı ve onlarla bilişmeliyiz. Tanıma, tanışma, anlama, anlaşma, bilme ve bilişme insan ilişkilerinin olmazsa olmazıdır. Bugünkü insan ilişkilerimize çatışma, ihtilaf, savaş ve şiddet hali hakim olmuştur. İnsanlar, tanımadığı, tanışmadığı, bilmediği ve bilişmediği için, cehalet, sefalet ve adavet insan ilişkilerimizi yozlaştırmakta, zehirlemekte ve çürütmektedir. Ümmetin ittifak etmesi için, cehalet yerine ilmi ve tearüfü her şeyin başına koyması gerekmektedir. Hac, Allah'ın huzurunda insanı bilme, tanıma, anlama ve ilişki kurma sorumluluğumuz olduğunu bize öğretmektedir. Hac ibadeti, Allah'a kul olmak ve insanlarla gerçek anlamda kardeş ve müttefik olmak için cehaletin yerine, ilim ve hikmetin peşinde koşmamız gerektiği bilincini bize kazandırtmaktadır.
Allah, insanın ilimden, imandan, ahlaktan ve hukuktan mahrum cahiller, zalimler ve azgınlar olmasını istememektedir. Şeytan, insanı azgınlaştırmak, cahilleştirmek ve zalimleştirmek isteyen her türlü gücün, merkezin veya yolun adıdır. Hac, Şeytan'dan uzaklaşıp Rahman'a kul olmak suretiyle insanlaşmanın gerçekleştirilmesini gerektiren bir ibadettir. Hac, ilmin, hukukun, ahlakın ve imanın yolunu insana göstermektedir. Hac tecrübesinden yenilenerek, olgunlaşarak ve değişerek çıkmak için ilmin, imanın, aklın, Kur'an'ın kılavuzluğunun sahih ve sahici anlamda pratikte esas alınması lazımdır. Hac, uzun bir yolda yürümek için bize yolumuzu gösteren hidayet rehberi niteliğinde hayati bir ibadettir.
İnsanlar, bu dünyada hayatlarını genelde gerçeklikten kopuk bir şekilde yaşarlar. Servet, şöhret ve şehvet gibi geçici hazları elde etmenin bu hayatın gerçekleri olduğuna derin bir illüzyon içindedirler. İnsan hayatında asıl büyük meydan okuma, kurguları gerçek olarak yaşamamaktır. Hac, bu dünyada ve ahiretteki gerçekliğin ne olduğunun somut olarak yaşanması anlamına gelmektedir. Hac, insanlığa, "hadi! gerçekliğe dönün" çağrısının yapıldığı bir ibadettir. İnsan, dünya ve ahiret hayatını gerçeklik bilinci içinde anladıkça kendisini gerçek insan olarak oluşturma imkanına kavuşmaktadır. Hac, bir ibadet tiyatrosu değildir. Hac, insanlığa sarsıcı bir şekilde yapılan gerçekliğe dönme çağrısıdır.
Hac, dünyanın ve ahiretin boş olmadığını bize hatırlatan bir gerçeklikler dünyası sunmaktadır. Dünya ve ahiretin, insanlarla dolu bir gerçeklikler alemi olduğunu Haccı izlerken ve yaşarken anlıyoruz. Dünya ve ahiret , bütün insanların gerçeklikleriyle karşılaştığı ve yüzleştiği alanlardır. Hac, Allah'ın huzurunda kendi gerçekliğimizi diğer insanların gerçeklikleriyle birlikte tanımamızı, anlamamızı ve yüzleşmemizi sağlayan bir imkandır. Kendi gerçekliğimizle tanışmak ve yüzleşmek için, diğer insanlarla Allah'ın buyurduğu gibi tearüf, yani tanışmak ve bilişmek ilişkisi içine girmeliyiz.
Hac, kişinin kendisini artık tertemiz ve günahsız bir insan sanma yanılgısına ve yanılsamasına düşmesine neden olan romantik bir ibadet değildir. Hac, insana kendi gerçekliğini dünya ve ahiret bütünlüğü içinde fark ettiren ve yaşattıran ibadettir. Hacı olmak demek, Arafat'ta ve Kabe'de kendi insani gerçekliğini, diğer insanlarla beraber Allah'ın huzurunda keşfeden, anlayan ve geliştirme yeteneği kazanan kişi olmak demektir.
