''Allah, Çok Temizlenenleri Sever!..''
Temizlik, insanoğlu için ömür boyu süren zarurî bir aktivitedir. Hakikaten vücudumuzun temizliği, elbisemizin temizliği, kullandığımız eşyanın temizliği, yaşadığımız mekân ve çevrenin temizliği, sağlığımız için son derece mühimdir ve hayatî öneme sahiptir.
İnsanoğlunun “fıtrat”ında yani yaradılışında; necaset; pislik, leke, kir ve pasaktan tiksinme; temizlikten ferahlık ve mutluluk duyma hissi vardır. İnsan, Allah’ın kulu ve yeryüzündeki halifesidir. Allahü Teâlâ: “…Allah çok temizlenenleri sever,” (Tevbe 108) buyurarak, insanın temiz olmasını istemiştir. Temizlikle alakalı bir hadis-i şerifte ise, şöyle buyurulmaktadır:
“On şey fıtrattandır: Bıyıkları kısaltmak, sakalı salıvermek, misvak kullanmak, istinşak yapmak (burnun içini su ile temizlemek), tırnakları kesmek, parmak mafsallarını yıkamak, koltuk altı kıllarını yolmak, etek tıraşı olmak, def-i hacetten sonra ön ve arkayı yıkamak. (Ravi diyor ki:) Onuncuyu unuttum, fakat mazmaza yapmak (ağzın içini su ile yıkamak) olabilir.” (Müslim 261)
Yüce dinimiz İslam, temizlik konusunda çığır açmış; temizliğin gereklilik ve önemini sıklıkla vurgulayarak bu konuda bütün insanlığı aydınlatmıştır. Böyle olduğu için de temizlik fikri, İslâm kültürünün aslî unsurlarından biri olmuştur. Bugün bir İslam medeniyetinden bahsediyorsak, bunda temizliğin katkısı büyüktür. Bundan dolayı fıkıh kitapları “Taharet” yani temizlik ve temizliğin ana vasıtası olan su hakkındaki bilgilerle başlar.
Ayrıca yüce dinimiz İslam; namaz kılmak için hem “hades”ten (abdestsizlikten) hem de “necaset”ten (pislikten) tahareti yani temiz olmayı şart koşmuş ve bunun nasıl ve ne şekilde yapılacağını da bildirmiştir.
Hayatımız için bu kadar önemli olan temizliği her zaman ve her yerde uygulamak mümkündür. Çünkü temizlik su ve sabunla yapılır. -Çok ucuz oldukları için- bu iki ana temizleyiciye erişim çok kolaydır. Binaenaleyh tembellik veya cimrilik edip bu iki önemli ve hayatî maddeyi kâfi miktarda kullanmayan kişi, gerçek temizlikten söz edemez ve bunun vahim sonuçlarına katlanmak zorunda kalır.
Bilimin ilerlemesiyle temizlik ve hijyenin önemini kavrayan dünya, nispeten temizliğe önem vermeye başlamış olsa da, gerçek temizlik yine İslam’dadır. Çünkü gayr-ı Müslimler, belki yiyeceklerinin mikropsuz olmasına dikkat ederler, fakat öte yandan; her türlü pisliği midelerine indirir ve haram olan domuz etini bile yemekten çekinmezler.
Fakat biz Müslümanlar, çocukluğumuzdan başlayarak çok sıkı bir temizlik anlayışına sahibiz: Zira -herkesin bildiği gibi- bizler; tuvaletten sonra, yemeklerden önce ve sonra, sabah uykudan kalkarken ve günde beş defa namaz kılarken -hiç üşenmeden- ellerimizi yıkıyoruz ve en ufak bir necaset bulaşmış yiyecekleri hiç kullanmadan döküyoruz. Bedenimize, elbisemize ve temas halinde olduğumuz hiçbir şeye necaset bulaştırmıyoruz, şayet isteğimiz dışında böyle bir şey bulaşırsa, hemen güzelce yıkıyoruz.
Ayrıca bizler, ayakkabıyla basılan yerlere oturmuyoruz ve ayakkabıyla evlerimize girmiyoruz. Çünkü biz, namaz kıldığımız yerin temiz olması gerektiğine inanan bir ümmetiz. Namaz ibadeti de, günde beş defa tekrarlandığı için devamlı temiz olmak zorundayız. Ayrıca gerektiği zaman banyo yapmadan asla dışarı çıkmıyoruz.
Bu listeyi uzatabiliriz… İşte doktorların, reçeteyle hastalarına tavsiye ettiği bütün bu ve benzeri güzel alışkanlıkların tamamını, yüce dinimiz İslâm sayesinde otomatik olarak yapıyoruz.
Bir çok hastalık, hijyen kurallarına uymamak ve yetersiz temizlikten kaynaklanır. Bu tür hastalıklardan korunmanın en kolay ve en etkili yolu temizliktir. Çünkü temizlik, mikropları bizden uzaklaştırır ve bizi hastalıklara karşı dirençli yapar.
Temizliğin, biz Müslümanların hayatında çok önemli bir yeri vardır. “Arslan yattığı yerden belli olur” atasözü, bu hakikati veciz bir şekilde ortaya koymaktadır. Binaenaleyh, hakikî Müslüman, hem temiz olur hem de sağlığına çok dikkat eder.
Dinimizin temizliğe verdiği önemi en iyi özetleyen söz, Efendimiz aleyhisselamın: “Et-tahûru şatru’l-iman (temizlik, imanın parçasıdır)” (Müslim 223) hadis-i şerifidir.
Temiz toplum, temiz insanlardan oluşur. Bunun için, temizliğe azamî derecede dikkat etmeli ve en yakınımızdan başlayarak ulaşabildiğimiz her kese bu bilinci aşılamalıyız…