Algılar yine tecavüze uğradı
Ezana sahip çıkacaksın, bayrağa sahip çıkacaksın, türbana sahip çıkacaksın ki (öyle olması gerekiyor!) bütün mukaddesatına sahip çıkacaksın, hatta sadece dünyalık olan malına sahip çıkacaksın ama algını ayazda bırakacaksın; algın yolgeçen hanına dönecek, kapısı şerre kilit tutmayacak bu hiç sağlıklı değil… Bizi düşman yıkamaz ama serseri algılar diz çöktürür ve gerçek dava insanlarına sırt döndürür!
Nezle olmasından dolayı burnu başına sıkıntı yapan bir insan doktora gidecek, en basit bir bağırsak sıkıntısında hekime teslim olacak ve fiziki hiçbir rahatsızlığını ortada bırakmayacak; tedavinin kurallarına uyacak, aynı insan gevşeklik eden, hep 12 den vurulan algısını marazdan kurtulması için çalışmayacak, tedavi olması için emek vermeyecek anlaşılmaz ağır bir vaka!
Yüce Allah birçok ayette bizlere – insanoğluna düşünmeyi emrediyor. Eğer faz olan düşünmeyi terk ediyorsak başkalarının bizim düşüncelerimize tecavüzü kaçınılmaz olur… Kardeşim, oruç, zekât vs. nasıl farz ise düşünmek aynen öyle farz. Hatta düşünme ve okuma farzını güzel okuyanların diğer farzları uygulaması daha estetik ve feyizli olur. Düşünmez ve algılarımıza caiz bir libas girdirmez isek; hem bizi parmaklarında oynatırlar, hem de bizi ele geçirdikten sonra imanımızı, değerlerimizi ve İslam’ın tüm hükümlerini parmaklarında oynatırlar... İşte tek bir misal; seçim bitti, mini eteği siyasal ve şeytani bir sembol olarak kullanan bir kadın, metroda Allah emrettiği için tesettüre giren bir kadına hırladı. İşte CHP milletvekili Barış Yarkadaş: “Türbanlı hakim olmaz” diyor. Seçimden önce dualar, Yasinler ve camiler, seçimin hemen peşine asıl hüviyete dönüş... Algı operasyonunun neticesini aldıktan sonra asıllarına yeniden dönüş…
Yahu 100 yıllık tecrübe olmasa dersinki:
“Ne yapsın insanlar bilemeden algısını teslim etti, algısını kirletti, algısı yenik düştü”
Allah aşkına; CHP kurulduğundan beri zirvede olan tek bir eylemleri var o da algı kirletmek ve algının yönünü istedikleri yöne çevirmek. İşin en tuhaf yanı: CHP’nin bu tuzuna hıyar olmak ve gidip gidip algısını CHP’nin kucağına teslim etme sevdası bir türlü bitmiyor… Tekeden süt çıkmaz, CHP’den hayırlı bir adım ve duruş hiç çıkmaz. CHP’nin İslam’la barışık ve dindar Müslüman’a gerçek manada saygı ve sevgi hali hiçbir zaman gerçek olamaz! Asıl takiyyeyi bu güne kadar CHP yapmıştır; bizde Müslüman’ız demiştir ve her fırsatta kin ve nefret kusmuştur.
Eğer CHP bu vatanı ve milleti gerçek manada seviyor ve sadece bu ülkenin menfaatleri için çalışıyor ve milli – manevi değerleri baş tacı ederek siyaset ve hayat tarzı sürdürüyor ise ve buna rağmen biz husumet besleyip, iftira atıyor isek, biz alçağın önde gideniyiz. Keşke CHP yerli ve milli olsa İslam’a hor bakmasa bizde cumhuriyeti kuran parti der hem sandıkta sırtlar hem de her yerde sahip çıkarız. Ama CHP tam tersi bir parti; milli ve manevi değerler düşmanı, memleketi kalkındıran insanlar ve hamleler düşmanı, Allah’ın emrettiği ne kadar hayırlı şey var ise hiç düşünmeden, çekinmeden düşmanı… Ehli namaz ve dindar Müslüman beş vakit namaza gösterdiği hassasiyeti algısına gösterip, dua edip tuzağa düşmemeli Yoksa CHP algıları elinde tutarak tüm değerlerimizi kaldırıp atacak. İstanbul bir algı kurbanı olmuştur, yapılan hizmetler çarçabuk unutulmuştur. Ne diyelim; bizler de kötü algıları savar donanım ve iman sahibi ve sadakat sahibi olmalıyız. Yoksa çalışanlar ve üretenler değil, sadece algı mühendisleri hedefe ulaşmış olacaklar!..