Dolar (USD)
35.19
Euro (EUR)
36.70
Gram Altın
2953.04
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
15 Ağustos 2020

​Algı tüccarları iş başında

Değerli okurlarım algı ve olgu mefhumunun önemini yakinen bilen bir hekimim. Algı ve olgu her alanda alıcısı ve satıcısına göre farklı sonuçları ile insanımızı şaşırtır.

Meselenin anlaşılması ve daha iyi kavranması için iki kısa örnek vermek isterim. İlk örneğim mesleki faaliyetlerimle ilgili.

Bir insan düşünün, herhangi bir sağlık şikâyeti nedeni ile hekime gider veya bir yakınına anlatmaya başlar, kendine göre bazı önceliklerini sıralar, önceden satın aldığı bir hastalığı pazarlar ve bir hekim bunun üzerinde biraz fazla durarak bazı tetkikler istese, sağlıklı vatandaş durumdan vazife çıkarır. Acabalarla başladığı yolculuğundahasta olmadan hasta olabilir.

Bunca ilerlemeye ve inkişafa rağmen İnsan beyninin bu ve benzer durumlardaki algı ve olgu muamması hâlâ çözülebilmiş değil.

Canlı kanlı halk tabiri ile turp gibi bir insana bakan bir kişi, kardeşim nedir bu halin. Yüzün sapsarı kesilmiş ile başlayan birkaç cümle sarf edip bazı hastalıkları telaffuz ederek kafasını karıştırdığında algıyı iyi sattıysan o kişinin ayakta durmakta zorlandığını görebilirsin. Sapasağlam bir kişi o anda kendini hasta hissedebilir.

Aynı şey ciddi hastalıklarla boğuşan bir hastada da geçerli olabilir. Böyle bir kişiye yapılan olumlu telkinlerin sonucunu hastanın yüz ifadesinden kolayca anlayabiliriz.

Daha başka örneklerle ile meseleyi dağıtmak istemem ancak demek istediğim anlaşıldı sanırım. Güçlü kudretli aklı ve zekâsı yerinde bir insanın böyle enteresan bir zaafı var ve bazı uyanıklar bu zaafı kullanılarak öyle olmazları olduruyor ki, şaşmamak mümkün değil.

Özellikle soyu sopu bozuk medya bu alanda olmazları oldurmakta kelli felli sandığın birçok insanın duruşlarını bozmaktadır. Mesela twitter de paylaşımlara ve yorumlara baktığımızda bunun bariz örneklerini çok fazlaca görebilirsiniz.

Adam öyle bir sallamış ki, gülmemek için kendini zor tutarsın ama yorumlarına baktığında adem kılıklı birçok yaratığın yorumu insanı kara kara düşündürür.

Son günlerde özellikle covid-19 ile ilgili yorumlarda bu garabeti çok görür oldum. Sanki sadece bizim ülkemiz bu belaya çarptırılmış ve insanlar kırılıp yok oluyor.

Ayasofya’nın cami olarak açılması ile virüsün yayılması arasında kurulan ilişkiye baktığında aman Allah’ım demek zorunda kalabiliyorsun.

Örnekler çok. Özellikle paralı yollara kafasını takan bazı zekâ özürlülerin kendi aralarında oluşturduğu iletişimde veryansınlarına baktığında da yine aman Allah’ım diyorum.

Ülkemiz menfaatine güzel ve hayırlı olan her şeye karşı çıkma hususunda görevli embesillerin garip paylaşımlarına sizlerde çok şahit olmuşunuzdur. Demek istediklerimle ilgili sayısız örnekleriniz elbette var.

Algı tüccarları ülkemizin ortak menfaatleri ile ilgili alanlarda kirli ve kara ticaret yapmakta mahir ve hünerli olunca insanın aklına ister istemez kötü şeyler geliyor.

Bunlar bu vatanın insanı değil mi ki, böyle savruk abuk sabuk incir çekirdeğini doldurmaz şeyler üzerinden kara ticaret yapıyor. Bu güruhun bindiği gemi başka mı ki battığında kendilerini emniyette görüyor gibi sorular soruları çağrıştırıyor.

Mavi vatan dediğinde afallayan bihaberler aynı zamanda kendi cehaletinin de farkında olmayan ama algı tüccarlığı hususunda yetiştirmiş bu güruhun yerli ve Milli olmadığı kanaatindeyim.

İçinden geçtiğimiz bu zor günlerde düşmandan gelen oklar acıtsa da, dost bildiğin kendi vatandaşından gelenlerin yanında sanki yaraya pansuman gibi geliyor. Ne diyelim ki, Allah müstahaklarını versin. Amin.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.