Algı manyağı
Üzerinde yaşadığımız coğrafya tüm zamanlarda hep hareketli olmuş. Dünyanın başka bir coğrafyasında bizdekinin yarısı kadar bir hareketlilik olsa, sanırım yer yerinden oynar. İnsan fıtratı yaşadığı çevreye kolayca uyum sağlamasa, herhalde sağlıklı yaşam mümkün olmazdı.
Bu durumdan vazife çıkarıcılar maalesef birçoğumuzu algı manyağı haline getirdi. Gerek görüntülü, gerek yazılı ve sosyal medyada olmazlar oldurulur hale getiriliyor. Son dakika, flaş haber, ambulanslar sevk edildi, şok vs. vsu2026
Haber kanalının adı önemli değil. Zaten aralarında nerede ise fark da yok. Verilen bilginin içeriğini tıkladığınızda karşınıza birkaç reklam panosu çıkıveriyor. Neyse ki, sabrederek reklamları sağ salim geçtiniz ve meraktan çatladığınız içeriğe ulaştığınızda gerçekten şok olmamak içten bile değil.
Yalancının mumu hikayesi gibi, artık güvenilir olan kanallar bile ciddi bir güven erozyonu ile karşı karşıya. Vereceğiniz gerçek bilgilere dahi tereddüt ederek bakar olduk.
Lütfen daha tutarlı ve daha ciddi samimi ve doğru olalım. Yoksa, gerçekten gülünç ve acınacak durumlara düşebilirsiniz.
Ülkemiz maalesef çok yönlü planlı programlı ve zalimlerin hedefledikleri yere odaklı bir savrulma yaşıyor. Bir olmaz ve birbirimizi kollamazsak hayal ettikleri sona varışı hızlandırabiliriz. Son pişmanlığın para etmediği böyle bir savrulmaya odun taşıyanlar olmayalım.
Bir yerde pire mesabesinde bir olay oluyor. Dünyanın her yerinde olan ve hiçbir önemi de yok. Bunu haber kanalları öyle bir allayıp pulluyorlar ki, sanırsınız yer yerinden oynamış ve haberiniz yok. Bu arada geçen sürede geçmişte yaşanılan travmalar, olumsuzluklar, kaygılar ve korku ile karışık bir heyecan içinde bu bilgiye ulaştığınızda dağ fare doğurmuş ama olan size olabiliyor.
Kaygı ve post travmatik stres bozukluğu o kadar arttı ki, birçok insan bu yüzden panik atak hastası oldu. İnsanlarımıza artık haber kanallarından uzak durun der olduk.
Günlük bilgi akışında o kadar çok kirlenme var ki, inanın temizlerini seçmek zorunda kalabiliyoruz. Skandal diyor. İçine bakıyorsunuz yorum dışında objektif bir şey yok. Gazeteler farklı değil. Ak ve kara dışında sanki bir renk yok.
Ya yorumculara ne demeli. Çok seslilik elbette bir zenginlik. Ancak giderek onlarda kabak tadı vermeye başladı. Makalelerime yapılan yorumları elbette okuyarak kendimi geliştirmek ve düzeltmek zorundayım. Bazı kardeşlerimiz yergide, bazı kardeşlerimiz ise övgüde dikiş tutturamıyor. Orta yol var be dostlar. Sırat-ı müstakim diyoruz.
İfrat ve tefrit ile hiçbir yolun sonunu getiremeyiz. Hep ve hiçler ile birbirimizi anlamamız mümkün değil. Birlik ve bütünlüğümüzü çatlatarak bizi bölmek ve tüketmek hayali ile yanıp tutuşanların ateşine odun olmak aklıselime ters.
Reina canisi yakalandı şükür. Yorumlara bakıyorum. Aklıselim galip değil. Yakalasan suç. Yakalamasan suç ,konuştursan suç, konuşturmasan suç olmamalı. Türk polisi yakalar algısını tüm dünyaya haykırarak bir kez daha kendine layık olanı yapan kahraman polisimizi tebrik ediyorum.
Önümüzde bir referandum süreci var. Yeri yerinden oynatmadan, aklı selimlerimizi kiraya vermeden onun bunun sözüne kanmadan kendi hür iradelerimizi kullanarak bu süreci barış ve huzur ortamında geçirsek ne olur?
Bazı zeki mahfillerin, akıldan yoksun dolduruşlarına gelmeden bu kez kendi göbeğimizi kendimiz keselim. İnanın daha doğrusunu yapmış oluruz. Sağlık ve mutluluk dileklerimle.