Dolar (USD)
35.17
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2957.35
BIST 100
9672.75
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
02 Kasım 2014

Alevi paketi, Suriyeli kadınlar ve Ayşenur İslam

Bir süredir beklediğimiz Alevi paketi son günlerde somutlaşmaya başladı. Hükümet, bu konuda yapılabilecekleri planladıktan sonra Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Alevi temsilcileriyle görüştüğü da basına yansıdı.

Muharrem ayı içerisinde son şekli verilecek paketi açıklamadan önce Alevi temsilcileriyle görüşmek paketin beklenti ve ihtiyaçları karşılaması açısından önemli bir detaydı. Her ne kadar daha önce istek ve beklentileri konusunda çeşitli beyanatlarda bulunan Alevi teşekkülleri olmuşsa da pakete son şekil verilmeden yapılan bu görüşme oldukça işlevsel ve anlamlıydı.

Şu ana kadar basına düşen bilgilerden Alevilerin müzminleşmiş sorunlarının çözümü adına önemli başlıklar oluşturulduğu görülüyor. Bunlara kısaca bakacak olursak öncelikle cemevlerinin statü probleminin halledilmesi ve her cemevinden iki kişiye maaş bağlanması ön plana çıkıyor.

Maaş bağlanacak kişiden biri Alevi dedesi diğeri de "süpürgeci" denilen cemevi görevlisi olacak. Devlet, cemevinin elektrik ve su parasını ödeyeceği gibi cemevi yapılması için arsa da tahsis edecek. Bu uygulamalarla Alevilerin ibadet sorununu çözmeyi planlayan hükümet, dedelere maaş bağlayarak Alevi inanışının eğitim ve öğretim yoluyla sürgitmesini de kolaylaşıyor.

Alevi paketiyle yapılması düşünülen değişiklikler sadece bunlarla sınırlı değil. Alevilik kültünün nitelikli incelenmesi, kurumsallaşması, akademik varlığa kavuşturulması gibi birçok sonuca yol açacak bir öneri de pakette yer alıyor. Bu bağlamda bir üniversitede "Alevi Kürsüsü" kurulması, bunun da Hitit veya Nevşehir Üniversitesi'nde gerçekleşmesi planlar içerisinde.

Ayrıca Diyanet bünyesinde her inanç ve mezhep için bir daire oluşturulması düşüncesi ise sadece Alevilik için değil tüm inançlar adına sevindirici projeler olarak karşımıza çıkıyor.

Hafta içerisinde hükümet tarafından gelen sevindirici gelişmeler için bununla sınırlı değildi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam'ın Anadolu Ajansı'yla yaptığı görüşmede verdiği mesaj ve bilgiler de bu çerçevede yer aldı.

Ayşenur İslam, göreve atandığı günden bu yana aile ve kadın meselesine farklı açılımlar getireceğini düşündüğüm bir isim olmuştu. Son beyanatıyla aile ve kadın konusundaki analitik yorumları benim için anlamlıydı.

Ayşenur İslam'ın kadına şiddete karşı çözüm odaklı, kadın cinayetlerini engelleyici birtakım çalışmalar içerisinde olduğunu görmek güzeldi. Zaten kadını şiddetten korurken aile bütünlüğünü sağlayabilmek, aile kurumunu güçlendirmek aile bakanlığının en büyük sorumluluğu olsa gerek.

Bakan İslam'ın bu hassasiyete sahip olması, üretilen projelerde zararı veya şiddeti cezalandırmaktan ziyade bunlar meydana gelmeden engellemek adına çözümlerden, tespitlerden, planlardan bahsetmesi önemliydi.

Aile bakanının konuşmasındaki en önemli satırbaşlarından biri olarak Türk erkeklerinin Suriyeli kadınlarla imam nikahlı yaptıkları ikinci, üçüncü evliliklere değinmesi olmuştu. Şimdiye kadar hükümet tarafından dillendirilmeyen, bu sebeple de yok sayıldığı, görmezden geldiği varsayılan önemli bir soruna dikkat çekmesi birçok açıdan mühimdi.

Bilhassa Suriyeli göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı vilayetlere tesadüf edilen bu tür evliliklerin mevcut aile kurumumuz adına nasıl bir tehdit oluşturduğunun ilk kez görülüyor olması anlamlı! Bunun en yetkili ağız tarafından dillendirilmesi, en azından sorunun varlığının fark edilmesi bizleri çözüm noktasında da ümitvar kılıyor.

Söz konusu olayların yaygınlaştığı yerlerdeki kadınların çaresizliği ve bunu engelleyememeleri bir tarafa durumun erk tarafından şimdiye kadar görmezden gelinmesi ayrı bir sorun olmuştu. Problemin tespiti çözümü adına en büyük umut. Bu konuda nasıl bir caydırıcılık geliştirilebileceği ise uzmanlar tarafından ortaya konmalı!

Örneğin bölgeye gönderilecek araştırıcılar konuyu birebir gözlemleyerek, görüşmeler yaparak bu bölgelerin yapısını, engelleme yollarına ilişkin dosyalar hazırlamalı. Bu şehirlerdeki kimi kendini bilmez erkeklerin de "Gidip bir Suriyeli kadınla evlenirim" tehdidini eşlerinin başı üzerinde mütemadiyen Demokles'in kılıcı gibi sallamasının önüne geçilmeli.

Konunun uzman görüşleri/raporları ışığında incelenmesi sonunda aile kurumunun korunması sağlanmalı, erkeklerin Suriyeli kadınlarla evlenmek için boşanmaları engellenmelidir. En basitinden hükümetin bu yönde bir disiplin oluşturduğu, takip sistemi kurduğu gibi bir ifade bile birçok evlilik için hayat kurtarıcı olacaktır düşüncesindeyizu2026

Twitter.com/sabihadogann