Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
04 Ağustos 2015

Aldatılma mı yoksa iyi niyet mi?

Bilindiği gibi hükümetimiz son 3 yıldır bütün iyi niyetiyle ve ülkemizin selameti için çözüm süreci başlattı ve yürüttü. Amaç, akan kan dursun ve yıkılan kardeşlik bağları tekrar oluşşun idi.

Evet, devletimiz tüm silahlı ve diğer güçleriyle barışın gereklerine, verdiği sözlere uydu. Karşı taraf ise anlaşmanın bir çok gereğini yerine getirmedi. Silah bırakmadı, silahlı kuvvetlerini yurt dışına çekmedi. Alttan alta şehirlere indi. Baraj inşaatlarını sabote etmeye, yol kesmeye, işçileri kaçırmaya, araçları yakmaya başladılar ve giderek şiddetin dozunu artırdılar. Hep sabredildi. İstenildi ki barış gerçekleşsin. Sözleşmenin şartları yerine getirilecek ümidiyle beklenildi.

Derken hain Suruç saldırısı ortaya çıktı. Güzelim memleketimizi karıştırmak isteyenler yeniden devreye girmişlerdi. Zaten ortalığı kan gölüne çevirmeye hazır oldukları anlaşılan hainler hemen Suruç katliamını bahane ederek sahneye çıktılar.

Gencecik polislerimizi uykuda infaz ettiler, askerlerimize gece baskınları düzenlediler, kaza var diye çağırdıkları trafik polisimizi şehit ettiler. Bombalar koydular, her türlü terörü estirdiler.

Hükümet ne yapacaktı? Seyredecek hali yoktu. Elbette hak ettikleri cevabı verecekti.

Daha önce "PKK haddi aştı, neredesin devlet?" diyen hain koro bu kez "barış süreci bozulmasın" demeye başladı. Hükümetin aldatıldığını iddia ettiler.

* * *

Paralel örgüte karşı da hükümetimiz hayli iyi niyetli davrandı. Eğitim hizmeti yapıyorlardı, insan yetiştiriyorlardı, siyasette ilgileri yoktu, muhabbet fedaileri idiler. Kendilerini böyle lanse ediyorlardı.

Önce 5 Şubatta MİT Müsteşarını tutuklama girişimi, ardından 17 ve 25 Aralık darbe teşebbüsünden sonra anlaşıldı ki bunlar maşadır ve niyetleri kötüdür. Bunların hain emellerine karşı gereken tedbirler alınmaya başlandı.

* * *

Beşir Esad ile de gayet iyi ilişkiler vardı. Ne zamanki kendi milletine karşı katliama başlayınca defalarca iyi niyetle ikaz ettiler. Esad'ın gözünü kan bürümüştü bir kere. Dinlemedi, kan dökmeye, savunmasız insanları katletmeye devam etti. Elbette hükümetimiz de arayı açtı onunla.

Bu pozisyonlar kesinlikle aldatılma değil iyi niyettir. Yoksa hükümetten çevresine güveni olmayan, her şeyden şüphelenen paronayaklık mı bekleniyor?

Paranoid kişilikte; başkalarının davranışlarını sürekli olarak kendisini sömürücü, zarar verici olarak algılama ve yorumlama söz konusudur. Yakınlarının sadakatinden bile şüphe duyarlar. Böyle mi olmak gerekir?

Şu da var, diyelim bu güruhun iddia ettiği gibi hükümetimiz fazlaca iyi niyetli ve bazen kötü karakterlilerce aldatılıyor. Ancak hiç kimse devletimizin aldattığını söyleyemiyor.

Aldatan olmaktansa aldatılan olmak yeğdir.