Alçaklığın kısa tarihi

Son iki haftadır tüm dünyayla alay edercesine bir tiyatro oynanıyor.

Nakış nakış işlenen uluslararası bir tezgahla başbaşayız.

Paris'te işi gücü İslam Peygamberi Hz. Muhammed (SAV) Efendimize iğrenç şekilde saldırmak olan bir karikatür dergisine baskın yapılıyor.

Bu dergi, periyodik olarak saldırılarını sürdürüyor ama asıl hakaretlerini 4 yıl önce seri şekilde yayınlıyor.

Dört yıl sonra iki Fransız vatandaşı olan 'El Kaideci', bunun intikamını almak için dergiyi basıp 12 kişiyi katlediyor.

***

Çok sakin, rahat, ellerini kollarını sallaya sallaya Paris'in göbeğinde Kaleşnikoflarla önlerine çıkan herkesi tarayarak kaçıyorlar.

Paris'in göbeği ve yoldan bir tane araç geçmiyor. Sanki Papa geçecek diye polis yolları kesmiş, o denli boş yollar.

Bu iki kaçağı yakalamak için 120 bin Fransız polisi helikopterlerle, tanklarla, toplarla operasyon yapıyor.

Tam o esnada yine iki Fransız vatandaşı, bu 'arkadaşlarını' kurtarmak için bir Koşer (Yahudi helal ürünleri satan) Marketine saldırıp insanları rehin alıyor.

Saatler süren operasyonun ardından polis rehinelerle birlikte hepsini katlediyor.

Bayıltıcı gaz kullanılmıyor, rehinelerin veya 'eylemcilerin' sağ yakalanması için hiçbir çaba yok.

***

Market operasyonunda ilginç bir sahne vardı.

Uzaktan çekilmiş bir görüntü.

Yüzlerce polis marketin girişinde içeriye dakikalarca el bombası atıp otomatik silahlarla marketin için tarıyor.

O da ne? Tam teçhizatlı bir 'terörist' sanki marketin arka kapısından içeriye zorla sürülmüş gibi elindeki otomatik silahı bile kullanmadan koşarak kapıdaki polislerin üzerine atlıyor. Polisler de onun üzerine yüzlerce mermi boşaltıyor.

İnternetten bulup izleyin bu sahneyi. Mevzu daha iyi anlaşılacaktır.

***

Tüm bu yaşananların üstüne ne oldu peki?

Müslümanlar bir kez daha 'terörist' damgası yedi.

'Ama'sız konuşmaya ve özür dilemeye mecbur tutuldu.

Tüm Avrupa'daki İslam düşmanı ve ırkçı PEGİDA oluşumu "Ne kadar haklı" olduğunu açıkladı.

Olaydan önce "Esed gitsin" demeye başlayan Fransa, savaş gemisini koalisyonun emrine vererek Körfez'e gönderdi.

Peygambere hakaret karikatürlerini tekrar basan dergi, baskısını 3 milyona çıkardı.

Dergi 25 ülkede satışa sunuldu.

Derginin bir tek Türkiye'de dağıtılacak nüshasının Fransızca değil Türkçe olması kararı alındı.

Eylemcilerden birinin nişanlısının Türkiye üzerinden Suriye'ye kaçtığı söylenerek "Türkiye" de tezgaha dahil edilmeye çalışıldı.

Türkiye'de solcu ve ulusalcı geçinen bazı gazeteler hakaret içerikli karikatürleri bastı. Faşist bir gazete de dergiyi ek olarak vereceğini duyurdu.

ABD-İsrail paralelindeki bir cemaat da Efendimize hakaret içerikli karikatürlerin yayınlanmasının "İfade özgürlüğü" kapsamında olduğunu belirterek bu yayına destek verdi.

***

Ha bir de Müslümanlara şunu emrediyorlar:

Sakın ha "Gerçek İslam bu değil" demeyin!

Bir de "Büyük resmi görmeyin!"

Çünkü büyük resme bakınca kimin neresi açıkta kabak gibi görünüyor!