Albayrak, niçin hedefte?
Tarihin yeniden yapıldığı ve sil baştan yazıldığı çok zorlu süreçlerden geçiyoruz. 100 yıl sonra Başkan Erdoğan’la, sırtındaki kamburu atıp, ayağa kalkmaya çalışan, değişim ve dönüşüm hamlesinde büyük yol alan Türkiye, uluslararası boyutlu bir ekonomik saldırı altında. Dost ve müttefik bildiğimiz ülkelerin doğrudan saldırılarına maruz kalıyoruz. Akıl almaz kirli oyunlar ve kirli senaryolar devrede. Türkiye'yi, darbelerle, şiddet, karışıklık, terör ve ekonomik krizlerle hizaya ve dize getirmeye, yüzyılın ardından yeniden oluşturmayı planladıkları haritaları dayatmaya çalışıyorlar. Uluslararası ilişkilerde proaktif ve ön açıcı bir Türkiye yerine, “Şiddet, keşmekeş ve ekonomi sorunuyla boğuşan, pazarlık masasında diz çöktürülen bir Türkiye” istiyorlar. Ak Parti iktidarına karşı askeri ve siyasi darbe girişimi başarısız olunca ekonomik darbe girişimlerini ardı ardına devreye sokuyorlar.
****
Faiz lobileri, kur tetikçileri ülkemize karşı bugünlerde yine sahneye çıktılar. Ekonomi uzmanları tarafından Londra merkezli olduğu ifade edilen bazı finans kuruluşları, Türk Lirası’nın değerini düşürmek için manipülatif saldırılarla Türk ekonomisini üçüncü kez hedef alıyorlar. Oyun hep ve tarz hep aynı: “Faaliyet merkezi Londra olan finansal kuruluşlar ellerinde olmayan Türk Lirası’yla hızlı bir şekilde ve yüksek miktarda döviz almaya kalktılar.” Ancak ellerinde Türk Lirası olmayınca temerrüde düştüler. Böylelikle Türkiye’ye yönelik üçüncü ekonomik terör saldırısı da geri püskürtülmüş oldu. Türk ekonomisine yönelik açıktan yürütülen bu saldırıların ilki, Ağustos 2018’de yaşanmıştı. Rahip Brunson bahanesiyle Türkiye ekonomisinin doğrudan cezalandırma amaçlı hedef alındığı dönemde Londra’da bir Cuma gecesi mesai saatleri dışında Asya piyasaları üzerinden alışkın olunmayan bir saldırı yaşandı. Kur için 8 liraya tırmanış, opsiyonlu açığa satışlarla hedeflenmişti. Londra’nın Türk Lirası’na saldırmasını engellemek için swap adımları devreye hemen alındı. 7.20’lerde önü kesilen dolar, zamanla 5.70’lere kadar geriledi. Yani Londra’nın oyunu İstanbul’da bozuldu.
****
Londra merkezli finans kuruluşları ikinci adımı 2019 Mart ayında attı. Bu kez hedef, ekonomi üzerinden seçimleri manipüle etmekti. 2019 Mart yerel seçimlerine günler kala, dünyaca ünlü bir yatırım bankası tarafından Türk Lirası’nın değeri üzerinden tamamen spekülasyona dayalı bir rapor yayınlandı. Amaçları; dört günlük süreçte kuru yeniden 8’lere çıkararak Türk Lirası’nın değerini neredeyse dipleyip, seçim sabahı ülkeyi kaosa sürüklemek, ekonomik kriz yaşayacak halka “Bizi bu durumdan kurtaracak kimse yok mu?” feryatları attırmaktı. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak koordinesindeki ekonomi yönetimi Londra’yı bir kez daha şaşırtmayı başarmıştı. İkinci swap hamlesiyle Londra tamamen neye uğradığını şaşırdı. İki büyük ekonomik saldırıyı geri püskürten ekonomi yönetimimiz, 2019 yılını tarihinde ilk defa cari fazla vererek kapattı. Türk ekonomisinin hızlı yükselişi ve artan gücüyle yakalanan ivme, değişim idealine de güveni artırdı. Bakan Albayrak, yanındaki kamu bankaları, gelirler idaresi ve ilgili bürokratlardan kurulu ekibiyle Anadolu’yu il il geziyor, kobilerle, sanayicilerle biraya geliyor, doğrudan sorunlarını dinliyor ve çözümleri anında hayata geçiriyordu.
****
Türkiye’de ilk defa Hazineden sorumlu bakan, reel sektörün ayağına gidiyordu. Her buluşmada ardı ardına verilen yeni müjdeler, adeta Türk ekonomisi üzerinden tahakküm kurmak isteyen odaklara karşı birer uyarı niteliği taşıyordu. Süreç ekonomi yönetiminin öngördüğü şekilde ilerlerken, dünyayı etkisi altına alan Covit-19’un ekonomik etkileri karşımıza çıktı. Tıpkı sağlıkta olduğu gibi ekonomide de Türkiye süreci çok iyi yönetiyor. Salgını, Türkiye’ye karşı fırsata çevirmek isteyen Londra, kürsel ticaretin yeni ve güçlü aktörüne önce spekülasyon ve algı operasyonlarıyla vatandaşta salgın paniğiyle birlikte bir de ekonomik panik oluşturmak için “rezerv eridi, kasa boşaldı” dedikodularını ortaya atmaya başladılar. Çözüm adresi olarak da IMF kapısını gösterdiler. Türkiye bu saldırıdan da Başkan Erdoğan liderliğindeki 18 yıllık tarihi sıçrama, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın kontrolündeki güçlü ekonomi sayesinde eminim ki tekrardan kurtulacak. Eğer para baronlarına karşı bu mücadele şimdi verilmezse Türkiye, bağımsız ve milli bir ekonomiye bir daha asla sahip olamaz.