Aktörler ve kuklalar...
Sinyal önce muhalefetten geliyor, Ses önce onlardan çıkıyor.
Ne demek istiyorum açayım...
Bunu en son Ayasofya’nın ibadete açılmasında gördük. CHP,
Yunanistan’dan
önce karşı çıktı. Ayasofya’nın müze kalmasını; ayrıca
Sultanahmet Camii’nin
de müzeye çevrilmesi istendi. İmamoğlu Yunanistan’a
giderek oradan ses
verdi: “Ayasofya’nın ibadete açılması gibi bir ihtiyaç yok”
dedi. Ortağı İYİ Parti
lideri ise ‘Ayasofya'yı açamazlar’ beklentisine girip tiye
bile aldı.
Sırf ‘ABD karşı çıkıyor’ diye ve sırf Erdoğan kıskançlıkları
yüzünden Türkiye’nin S-400 hava savunma Sistemlerini almasını eleştirdiler.
Karşı çıktılar. S-400’ler konusunda İYİ parti İzmir milletvekili, Rusya
Büyükelçisi Aleksey Yerhov, S-400’lerin aktive edilmesiyle ilgili sözlerine
dalga geçerek şu ifadeleri kullanmıştı: ‘Sizden parayı aldım, aracı verdim.
Araç sizin. İster plaja gidin, ister patates taşıyın, isterseniz üstüne
makineli tüfek monte edin savaşa
katılın, onu garajda saklamak sizin doğal hakkınız”
Yine İYİ Parti Genel İdare Kurulu ve Kurucular Kurulu Üyesi
görevlerinde
bulunan bir isim: “Şu an Libya’da Türkiye tarafından
finanse edilen ve ayda 2
bin dolar alan 10 bin civarında Suriye’den gelen muhalif
paralı asker olduğu
bildirildi” İfadeleriyle Türkiye’yi Uluslarası güçlere
şikâyet etti. CHP’li bazı
yöneticiler ona destek vererek işi neredeyse “Türkiye suçlu
onlar ise temiz,
PKK, PYD, Esed ve Halfter tehdit değil’ demeye getirdiler.
15 Temmuz için ‘tiyatro’ diyenler ağız birliği etmişçesine
darbe girişimi öncesinde çok emin bir şekilde ‘Biz İktidar olacağız,
Yurtta Sulh Hükümeti’nin
başbakanı da ben olacağım’ diyen diğer muhalefet liderini
biliyorsunuz, sinyali
kimden almıştı?
Bunlar Akdeniz’de, Suriye’de ve Libya’da ne işimiz var
deyip, Libya’nın meşru
Serrac hükümetini cihatçılıkla suçlayıp Türkiye karşıtı
koalisyonun kuklası
Hafter’i laik, çağdaş ve ılımlı niteleyip destekliyorlar.
Kim kiminle iş tutuyor, kim kimin dostu, kim kimin kuklası
ve taşeronu gördünüz mü? Erdoğan karşıtlığında kurulan masada ‘dostları’ açığa
çıkıyor. Zamanla masaya yenileri de eklenecektir. Erdoğan düşmanlığı her şeyi
yaptırıyor.
Geçen günlerde Ana Muhalefet liderinin durup dururken
“Dostlarımızla
birlikte iktidar olacağız” sözleri, ABD Başkan adayı
Biden’in “Erdoğan’ı
devirmek için destekleyeceğiz.” açıklamasına denk
gelmesi sizce tesadüf olabilir mi?
Muhalefet, Biden’in sözlerine Erdoğan’ın cevap vermesini
istiyor. Şu gerçek ki,
suçlu suç üzerinde yakalandığında suçu başkasına
atar. Erdoğan cevabını zaten icraatları ile veriyor. Boğun eğmediği,
ülkesine sahip çıktığı ve Türkiye’yi dünya ligine taşıdığı için devirmek
isteniyor. Asıl muhalefet Erdoğan’ı devirmek isteyenlerle işbirliği yapmadığını
ispatlamalıdır.
Çok yazık!
Muhalefetin Erdoğan karşıtlığından oy kapma siyaseti, onları
Türkiye düşmanlarının durduğu yere taşımıştır. Evet, bu role isteyerek
taşeronluk yapanlar var, kullanılanlar var ve kullanıldığının farkında
olmayanlar çoğunluktadır. Allah’tan halk Erdoğan düşmanlığını Türkiye
düşmanlığı olarak okuyor, bu doğru bir okumadır. Halkın ısrarla Erdoğan’a
desteğinin arkasında da bu basiret var. Olumlu eleştiriye evet ama Türkiye
karşıtlığına hayır diyor. Muhalefetin kuru laftan öteye geçemediğini, bir proje
üretemediğini, iktidarı düşmanca eleştirmekten öteye gidemediğini net görüyor.
Muhalefet yalan ve iftirayı, kutuplaştırmayı iyi beceriyor.
Öteden beri CHP siyaseti hep bu olmuştur. Yaşı müsait olanlar DP- CHP’nin
karşıtlığını, CHP’nin yerli ve milli partiler karşıtlığını hatırlayacaktır.
Rahmetli Erbakan, Özal ve Muhsin Yazıcıoğlu CHP’den az
çekmemiştir. CHP Memleket ve millet yararına atılan her adıma, çakılan her
çiviye karşı olagelmiştir. Başörtüye, başörtülüye, değerlere, yerli ve milli
olan her şeye karşı olmuştur. İrticayla mücadele adı altında dine ve dindara
baskı ve zulüm günleri kolay kolay unutulmuyor.
CHP’nin içerdeki dindar, muhafazakâr, milliyetçi kimlikliyim
diyen dostları eğer kimliklerinde samimi iseler CHP’nin gerçek yüzünü
görmelidir.
Yavuz hırsız iş üstünde yakalandı.
CHP Genel Başkanlığı değişimde ABD’nin devreye girdiğini ve
parti içinde etkin olduğunu eski Genel başkanlarından Onur Öymen itiraf etti.
“ABD eliyle CHP’de lider değişimi” Kılıçdaroğlu’nun getirildiğini söyledi.
Türkiye’de muhalefet artık milli bir sorun haline gelmiştir.
Bu kesin...