Akıllı kaos
Dünya siyaset arenasında Türkiye ne zaman inisiyatif almaya
kalksa, ya içimiz veya etrafımız bir şekilde karıştırılır. Ermeni terör örgütü
ASALA’nın devamı olarak kurulan PKK terör örgütünün asli işlevi de batılıların
çıkarları doğrultusunda Türkiye’nin ayağına pranga olmaktı.
Savaşan iki tarafın lideri Zelenskiy ile de Putin ile de
görüşebilen tek lider Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Soçi, G-20 ve BM’deki
toplantılarda yapacağı diplomatik manevralar mazlum coğrafyaları çok yakından
ilgilendiriyor.
Erdoğan’ın Soçi görüşmesinde Putin’i ikna kabiliyetini
Amerikalılar bile takdir etmeye başladılar. Ukrayna tahılı gibi Rus tahılını da
dünya pazarlarına sürmenin bir yolu bulunursa, Afrika, İslam coğrafyası, Asya
hatta hatta Güney Amerika’daki iklim krizi ve açlık sebebiyle yerlerini
yurtlarını terk etmek mecburiyetinde kalacak olan insanların imdadına
yetişilecek.
Almanya başta olmak üzere Avrupa’yı kucağına oturtmak için
Ukrayna’da akıllı kaos çıkartan ABD’nin Türkiye’yi sıkıştırma babından Suriye
ve Irak’taki gelişmelerden habersiz olduğunu söylemek kelimenin en hafif
tabiriyle saf dillik olur. Afrika’daki darbeler zinciriyle sömürü çarkına çomak
sokulan Fransa'nın tıpkı Ukrayna savaşı sonrasındaki Almanya gibi ABD’siz
belini doğrultmasının imkanı kalmadı.
Son bir haftada Suriye ve Irak’ta neler olduğuna bir göz
atarsak Suriye’nin güney doğusundaki Deyrizor bölgesinde ABD destekli PKK
terörüne başkaldıran Arap aşiretler birer ikişer yerleşim alanlarını terör
örgütü hakimiyetinden temizlemeye başladılar. Kullanışlı aparatları PKK
teröristlerinin Arap aşiretler karşısında tutunamayacağını gören ABD Suriye
büyükelçiliği devreye girerek aşiret temsilcilerine, ya PKK terörüne ya da Esed
zulmüne razı olun mesajı ile iknaya çalıştı. Deyrizzor’daki çatışmalar
yıllardır PKK teröründen kurtulmayı bekleyen Münbiçlileri de hareketlendirdi. Münbiç
çevresindeki teröristlerle savaşmak isteyen Arap aşiretlerine Rus uçaklarının saldırıları
bize akıllı kaostan sadece işgalcilerin yararlandığı gerçeğini gösteriyor.
Münbiç çevresinde çaka satmak isteyen terör grupları aşiretlerin karşı koyması
sonucu inlerine kaçmaktan başka çare bulamadılar.
Gelelim Kerkük’e. Türkiye’nin misakı millisinde yer alan
yüzyıllardır Türk yurdu olan Kerkük, suni bir gündemle tekrar karıştırılmak
isteniyor. 2014 yılında DEAŞ bahanesi ile Kerkük’e yerleştirilen Peşmergelerin
ilk işi Kerkük’ün nüfus ve tapu dairelerine saldırarak buradaki belgeleri imha
etmek olmuştu. Barzani’nin petrol bölgelerine çöreklenme hayalini ifşa ettiği
2017 sözde referandumundan sonra gemi azıya alan Peşmerge siyasi cinayetlerle
Türkmenlere karşı soykırıma girişmişti. Kıyam üzerine devreye Bağdat
yönetiminin de girmesiyle iştahı kursağında kalan çapulcular arkalarına bile
bakmadan kaçarak soluğu 2014 öncesindeki bulundukları bölgelerde aldılar.
Nerden çıktı bu Kerkük işi derseniz, Irak Başbakanı ile
KDP’nin gizli pazarlıkları sonucunda hükümete destek karşılığında Türk yurdu
Kerkük’ün peşmergeye peşkeş çekilmesinden ibaret. Önce 6 Kasım’da daha sonra da
18 Aralık’ta yapılacağı açıkanan yerel seçimler için propaganda çalışmalarının
başladığı bir dönemde silahlı vatansızların Kerkük’te bulunması hükümetin de
Irak’ın kuzeyindeki paravan yönetimin de işine geliyor. ABD’nin bölgedeki
müttefikleri PKK teröristleri de bu kaos ortamını kendilerine nimet sayıyorlar.
Malum gruplarla birlikte kendilerine yeni yaşam alanları bulmaya çalışıyorlar.
Irak’taki iç karışıklıklardan nemalanmak isteyen çapulcu
grubu İsrail ve ABD emperyalistlerinin kendilerine verdikleri silahlarla
Türkmen kentinde hakimiyet kurmaya çalışıyorlar. Oldu bitti ile işi
kotaracaklarını savunanlar Kerkük’ün her Türk’ün yüreğindeki vatanın bir
parçası olduğunu unutuyorlar. Kerkük’ün istikrarı Irak’ın ve bölgenin istikrarı
demektir. KDP’yi Kerkük’e taşımak ABD’nin akıllı kaos politikasının bir
parçası. İran’lı silahlı gruplar Hüseyin Yezdadi ekibi ile Peşmerge grupların
Altun Köprü civarında konuşlandı. Tarihte birçok Türkmen katliamına sahne olan
Altun Köprü’de birbirleriyle çatışıyormuş gibi görünecek bu iki grup, tıpkı
DEAŞ’ın terör örgütü PKK’ya alan açması gibi Kerkük’ün yerel unsurlarını
bölgeden kaçırmayı hedefliyor. Afrika’nın madenlerine kara adamın gözünün içine
baka baka çöreklenen batılı emperyalistlerin, Suriye ve Irak’ta petrol
yataklarını paravan çapulcular eliyle sömürmeye devam etmesi akıllı kaostan
geçiyor. Bölgeye kaos değil, huzur ve güvenlik lazım. Dünya barışı kurulursa
Türkiye eliyle kurulur vesselam….