Dolar (USD)
34.55
Euro (EUR)
36.01
Gram Altın
2987.26
BIST 100
9504.33
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
15 Eylül 2023

Akıldışılık ve eğitim yorgunluğu

Eğitimde derin bir krizin olduğunu küresel ölçekte gözlemlemek mümkündür. Doğu ve batı ülkelerinde bir bütün olarak derin bir eğitim krizi yaşanmaktadır. Eğitimin hala rasyonel bir doğaya ve tecrübeye kavuşturulamamış olması, yaşanan krizin en asli nedeni. Eğitime akıldışılığın egemen olması, eğitimin hep kriz içinde olmasına neden olmaktadır.

Akıldışı anlayışlara, pratiklere ve doğmalara dayanan eğitim pratiğinin ve tecrübesinin kız ve erkek çocuklarına kattığı felsefi, bilimsel, sanatsal ve ahlaki hiçbir değer yoktur. Akıldışı anlayışlar, duygusallık ve dogmatizmden başka bir şeyi ifade etmemektedirler. Geçmişin ritüellerini ve kabullerini empoze etmekten başka bir işe yaramayan akıldışı eğitim, felsefenin, bilimin ve sanatın gelişmesini engellemekte, cehaletin ve ilkelliğin kalıcılaşmasına ve kültür haline gelmesine yaramaktadır.

Akıldışı kaynakların ve yöntemlerin eğitimin merkezinde olmasında hiçbir yarar yoktur. Geçmiş çağların eğitim metodlarını ve kaynaklarını günümüzün değeri olarak eğitime taşımak, kız ve erkek çocuklarının bugünü ve hayatı kaybetmelerine neden olmaktadır. Geçmişin kaynaklarını, yöntemlerini ve kabullerini sürekli olarak güncelleme ve tazeleme adı altında gündemde tutmak ve onlar için enerji harcamak, eğitimin yorgunluk ve bıkkınlık yaratan bir faaliyete dönüşmesine neden olmaktadır. İnsanlar, bugün artık eğitim yorgunudurlar. Akıldışılık, eğitim yorgunluğunun ana nedenidir.

Kız ve erkek çocukları, hayatın felsefi, bilimsel, sosyal, sanatsal ve hukuki boyutlarının farkına varmalarını sağlayan bir eğitim tecrübesi yaşadıkları takdirde yeterli ve gerekli bir eğitiim almış kabul edilebilirler. Kız ve erkek çocuklarının ihtiyaç duyduğu şey, hayatın rasyonel bir açıklamasının olduğu gerçekliğini kavramalarıdır. Hayatın felsefi, bilimsel, sanatsal ve sosyal açılardan rasyonel bir açıklamasının mümkün olduğu gerçeğinin kavranmaması halinde akıldışı ve insanlık dışı anlayışlar mutlak doğru diye kendilerini kız ve erkek çocuklarına dayatmaya başlamaktadırlar. İnsanlık için en büyük felaket, cehaletin, fanatizmin ve vahşetin akıldışılık şeklinde eğitime hakim olmasıdır.

Hayatı rasyonel olarak açıklamak, bilim, felsefe, sanat, toplum ve doğa hakkında kuru bilgilere sahip demek olmak değildir. Hayatı rasyonel olarak açıklama perspektifine sahip olmak, kendine özgü bilimsel, felsefi ve sanatsal yaklaşımların içinde kendini hissetmek, düşünmek, düşlemek, kendini onlara bağlı görmektir. Hayatın rasyonel açıklaması, hayatın bilimle, felsefeyle sanatla, öğrenmeyle, sorgulamayla ve araştırmayla anlaşılması, şiddetten, ayırımcılıktan ve dogmatizmden tamamen arınmak anlamına gelmektedir. Hayatı rasyonel olarak yorumlamak, bilimi, felsefeyi ve sanatı teorik olarak değerli görmenin ötesinde bir anlama sahiptir. Bilimin, felsefenin ve sanatın bir yaşam pratiği olarak yaşam tarzlarımızın merkezi boyutları haline getirilmesi gerekmektedir. Felsefenin, bilimin ve sanatın yaşam tarzının merkezi boyutları haline gelmesi büyük önem taşımaktadır, çünkü akıldışı yaklaşımlar, kendi pratiklerini, ritüellerini ve kabullerini mutlaka uyulması gereken uygulamalar olarak yaşam tarzı olarak dayatmaktadırlar. Hayatı rasyonel olarak açıklamak ve anlamak önemlidir, ancak yeterli değildir. Hayatın rasyonel olarak yaşanması için felsefeye, biiime, doğaya, topluma ve sanata ihtiyaç vardır.

Akıldan, felsefeden, bilimden, sanattan ve doğadan uzak ve onlara karşı yapılan bütün eğitim pratikleri, anlamsız, yararsız ve verimsizdirler. Akıldışı perspektiflerin, kurguların, kabullerin ve kaynakların empoze edildiği eğitim pratikleri, insana ve doğaya dair her şeyi zehirlemekte, yozlaştırmakta ve çürütmektedir. Kız ve erkek çocuklarının hep birlikte akıllarını aktif olarak kullanarak hayatın ve doğanın felsefi, bilimsel, sanatsal ve sosyal boyutlarını birlikte keşfetmelerini, konuşmalarını, tartışmalarını, düşünmelerini ve tecrübe etmelerini sağlayan akıl, özgürlük ve araştırma esaslı insani ve rasyonel bir eğitim modelinin geliştirilmesi gerekmektedir.