Akıl tutulması...
Akıl tutulması, ne yaptığını bilmemek... Ne söylediğini bilmemek, söylediklerinin nerelere gidip geleceğini kestirememek... Amiyane tabirle kafayı yemek, argo'da ise tırlatmak...
Rabbim hepimizi akıl tutulmasından muhafaza buyursun...
***
Siyasette akıl tutulması
Hükümetin 4 bakanı ve çocukları hakkında aylar öncesinden yapılmış ve tamamlanmış olan soruşturmayı, seçimlere bir kaç ay kala yürürlüğe koymanın, "seçim etik kurallarına" uymadığını söyleyemeyenler, TMSF'nin; CHP'nin İstanbul adayı Mustafa Sarıgül hakkında, mal varlıklarına el koymasını, etik bulmadıklarını söyleyebiliyorlar.
Bir başka değişle, seçimlere az bir süre kala; hükümetin itibarını düşürmek için düğmeye basmak, seçim öncesi etik kurallara aykırı değil, çünkü ortada bir yolsuzluk var... Tamam kabul...
Madem öyle de, seçimlere kısa bir süre kala Mustafa Saragül'ün mal varlıklarına el koymanın nesi etik kurallara aykırı... Burada usülsüzlük yok mu yani! AKP olunca, etik oluyor da CHP olunca neden etik durmuyor...
***
Sporda akıl tutulması
Yargıtay şike davasında kararıni verdi. Aziz Yıldırım'ın şike yaptığını onayladı. Zaten bunu, daha önce de yerel mahkeme, UEFA ve CAS da onaylamıştı. Keza TFF de, kısmen şikenin olduğuna kanaat getirmiş, Aziz Yıldırım olmasa da F.Bahçeli bir kaç yöneticiye cevaz vermişti.
Şimdi oturup düşünüyoruz... Düşünelim... Savcılar yanlış yaptı, polisler yanlış yaptı, hakimler yanlış karar verdi, mahkeme yanlış hüküm verdi. UEFA bu yanlış hükümlere kandı, CAS da bunlara aldandı... Eeee... Yargıtay da yanlış yaptı... Yani bir tek Aziz Yıldırım ve avanesi doğru söylüyor ama onu da kimse takmıyor... Böyle bir şey olabilir mi?
Aziz Yıldırım kalkmış, "Ben bu kararı tanımıyorum" diyor... Kimin umurunda... Sen, F.Bahçe camiasının alnına ŞİKECİ damgası vurdurdun bir kere... Bir tek doğrucu Davut sen misin? F.Bahçe Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay da çıkıyor, "Bütün hukuki yolları arıyoruz. Çare bulamazsak, F.Bahçe tarihinde ilk defa "onursal başkanlık" unvanını Aziz Yıldırım'a vereceğiz" diyebiliyor. Bu mudur çare? Şike yaptığı tescil edilen bir başkanı ONURSAL BAŞKAN yapmak nasıl bir mantık ürünüdür?
***
Cemaat-Siyaset akıl tutulması
İpin ucu iyice kaçtı. Haftalardır her iki tarafı itidale davet etmeme rağmen, sözümüz dinlenmiyor. Haliyle sakalımız yok tabii ki... Oysa bu kavganın zararını Türkiye çekecek. Hatta çekmeye başladı bile... Bakın dolar nerelere kadar geldi...
"Her şeyden önce cemaatin siyasete mesafeli durduğu, kendilerini toplumun manevi dünyasını imara adamış hizmet gönüllüleri olduğu düşüncesi yıkılmıştır." (Kırkıncı Oda-Sabiha Doğan - 19 Ocak 2013 Milat)
Cemaat hakkında bu algıyı oluşturanlar, bunun vebalini elbet bir gün ödemek zorunda kalacaklar. Hangi taraftan olursa olsun... İster siyaset ister cemaat tarafından... Cemaat mensuplarını da isim vermeden ama herkesin anlayabileceği bir biçimde korkunç cümlelerle itham etmek de pek şık durmadı bu arada...
CHP mensupları; 17 Aralık operasyonuna kadar; Ergenekon, Balyoz ve ODA TV davalarında, hep yargının içine çöreklendiğini iddia ettikleri "cemaat" ekibine veryansın ediyorlardı. Aynı CHP mensupları, dershanelerin kapatılması konusununda ve 17 Aralık operasyonunda cemaatle aynı çizgide durmaya başladı. Yoksa bunda CHP'nin ABD ziyaretinin bir etkisi var mı?
Akıl tutulmaları işte böyle bir şey olsa gerek...