Dolar (USD)
34.49
Euro (EUR)
36.22
Gram Altın
2960.70
BIST 100
9367.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Akıl, Bilim ve Felsefe eğitimi

İnsanın bu dünyadaki amacı, hayatını dolu dolu yaşamak, hayatı zenginleştirecek, güçlendierecek ve geliştirecek tecrübelere, imkanlara ve kaynaklara sahip olmak için çabalamaktır. İnsan için asıl olan şey, hayatın ve insanın güçlendirilmesidir ve geliştirilmesidir. İnsanlığın ve hayatın güçlenmesi ve gelişmesi için ihtiyaç duyulan ana kaynak, doğadır. Doğanın zayıflatılması ve tahrip edilmesi, insanın ve hayatın zayıflatılması ve tahrip edilmesi anlamına gelmektedir. İnsan, hayat ve doğa üçlüsünün birlikte ele alınması, hayatı zenginleştirecek asli değerin özgürlük olduğu gerçeğinin hiçbir şekilde ihmal ve inkar edilmemesi gerekmektedir.İnsanın gündemi, insanlık ve doğa olmalıdır. İnsanın yapay ve uyduruk gündemlere ve otoritelere bağımlı hale getirilmesi, insanın hem kendisini, hem de doğayı ihmal ve inkar etmesine yol açmaktadır.

İnsanın kendi ve doğanın dışında varolduğu sanılan uydurulmuş yapay kurgulara bağımlı olması, hayatını onların çevresinde sürdürmeye çalışması, geçmiş yüzyıllarda uydurulan efsaneleri ve masalları gerçek sanması mümkün değildir. Geçmişin masalları, hikayeleri, menkıbeleri, kıssaları, kalıbları ve kaynakları, geçmişte anlamlı olarak görülmüş olabilir. Geçmiş yüzyılların masallarını, bugüne taşımak anlamlı olmadığı gibi, gerekli de değildir. Geçmiş yüzyılların masallarını, kurallarını ve kaynaklarını günümüze taşımak ve dayatmak, insanı ve hayatı zayıflatmaktan ve tahrip etmekten başka bir sonuç doğurmamaktadır.

Geçmişin masallarından kurtulmak ve hayatı güçlendirmek için ihtiyaç duyulan en önemli şey, bilimdir. Modern bilim, insanın hayata ve doğaya olan statik bakış açısını değiştirmiş, insanı bilimsel bilgiyle donanmış güçlü, akıllı ve dinamik bir bireye dönüştürmüştür. Bilimsel perspektif, doğa ve insanın her şeyden önce gelen en önemli gerçeklikler olduğunu idrak etmeyi kapsamaktadır. Hayatı, insanı ve doğayı anlamada ve tecrübe etmede, asli kaynak bilim ve felsefe olmalıdır.

İnsanı ve hayatı güçlendirecek ikinci kaynak doğadır. Doğa gerçektir ve hayatı güçlendirecek gerekli kaynaklar, imkanlar ve olgular doğada mevcuttur. Doğanın dışında ve üstünde hayatı ve insanı güçlendirecek , olgunlaştıracak ve özgürleştirecek kaynaklar, imkanlar ve gerçeklikler yoktur. Hiçbir zaman gerçekleşmemiş ve varolmamış olan olağanüstü olayların ve olguların olduğunu gerçek kabul ederek insanı, hayatı ve doğayı açıklamaya ve anlamlandırmaya imkan yoktur. Olmayan varlıklar gerçek olarak kabul edilerek insan hayatı, hayali kurguların kölesi ve bağımlısı haline getirilemez. Hayatı güçlendirecek tek kitap, insan ve doğa kitablarını birlikte açmak, okumak, tartışmak ve anlamaktır. İnsanın müptela olması gereken tek şey, hayatın ve doğanın kendisidir. Hayatı ve insanı güçlendirmek için bilim ve felsefenin bir bütün olarak ele alınması gerekmektedir. Bilim ve felsefenin üstünde kurgulanan sahte otoriteler ve yapılar, gerçekliği, doğayı ve insanı kendilerine bağımlı ve köle haline getirerek insanı ve hayatı zayıflatmaktadırlar.

Hayatın ve doğanın üstünde kurgulanan sahte kurgulara bağımlı ve köle olmak yerine asıl olan, insanın hayatı ve doğayı olduğu ve bulduğu gibi tecrübe etmesidir. Hayat ve doğa, gizemli bir kompleksliğe sahiptirler. İnsan, sürekli olarak hayatı ve doğayı anlamak ve keşfetmek için çaba sarf etmek zorundadır. Eleştirel ve sorgulayıcı bir anlayışla doğada ve hayatta olup bitenleri aramak, anlamak, araştırmak ve geliştirmek mümkündür. Hayatın, doğanın ve insanın eleştirel olarak incelenmesi için ihtiyaç duyulan şey, akıl, bilim ve felsefedir. İnsanın ve hayatın güçlendirilmesi için, insanlığın aklı ve bilimi kullanma konusunda eğitilmesi gerekmektedir. İnsanlığın, sahte kurgular adına verilen sahte söylemlere ve vaazlara ihtiyacı yoktur. Günümüzde ihtiyaç duyulan şey, akıl, bilim ve felsefe eğitimidir.