Dolar (USD)
32.42
Euro (EUR)
34.29
Gram Altın
2492.64
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

14 Şubat 2021

Akifnâme'nin Son Baskısı Üzerine

Hasan Basri Çantay (1887-1964). Millî mücadelenin mümtaz şahsiyetlerinden… Yazar. Gazeteci. Bestekâr. Mehmet Akif Ersoy’u İstiklal Marşı’nı yazmaya ikna eden ikiden biri… Millî şairin dergi arkadaşı, meclis arkadaşı, ev arkadaşı, yol arkadaşı, vefatından sonra da kabir arkadaşı. Hülâsa iki cihan yoldaşı. 1937 yılında kaleme alınan Akifnâme’yi bir takım sağlık sorunları nedeniyle yayınlatamayınca eserin 1966’daki ilk baskısı oğlu Mürşit Çantay tarafından hayata geçirilmiş. 2008 yılında yapılan ikinci baskısını Mustafa Özçelik yayına hazırlamış. Çalışmanın en önemli özelliğini İstiklal Marşı’nın kabulüyle ilgili olayları birinci ağızdan anlatması olarak gören Özçelik’in kaleme aldığı “Hasan Basri Çantay ve Akifnâme’ye Dair” adlı yazı Çantay’ın hikâyesine yer verirken onu çocukluğu, eğitim hayatı, yazı hayatı ve verdiği eserler üzerinden takip ediyor.

Akifnâme’nin 2020 yılında Erguvan Yayınevi tarafından yapılan üçüncü baskısı, hocam Dr. Necmettin Turinay tarafından yayına hazırlandı. Elimde duran ve hocamın kütüphaneme kazandırdığı hazine değerindeki armağanlardan biri olan 599 sayfalık eser, disiplinli, titiz, ince eleyip sık dokunan bir çalışma sürecinin habercisi.

Akifnâme Hasan Basri Çantay’ın ince, deruni, adeta bir nağmeyi andıran kısa ancak özlü önsözü ile başlıyor. Ardından Mahir İz’in kitabın ilk baskısı için kaleme aldığı ve yüzünü “sanat gayesi içindir” ifadesine çevirerek Akif’in otuzuncu yılını yâd ettiği takdim metni var. Nurettin Topçu’nun kitabın ilk baskısı için yazdığı ve tasavvuf tecrübesinin üç merhalesinden süzerek Mehmet Akif Ersoy’un hayatındaki üç safha ile ilişkilendirdiği “Akifnâme’ye Dair” adlı yazısı geliyor. Üzerinde uzun uzun durup düşünülmesi gereken bu anlamlı metin, esere ayrı bir değer katıyor. Necmettin Turinay’ın kitabın bu üçüncü baskısı için kaleme aldığı yaklaşık otuz sayfalık giriş metni ise gerek tarihî sürecin tüm detayları ile yansıtılması, gerek Akif’in, Hasan Basri Çantay’ın ve Akifnâme’nin Türk kültür ve edebiyatındaki ehemmiyeti, gerekse eserin yayına hazırlanmasında takip edilen çalışma disiplininin ortaya konulması bakımından değerli bir içerik ihtiva ediyor:

Turinay “Mehmet Akif’ten Akifnâme’ye Doğru Toplu Bir Dönem Değerlendirmesi” adını taşıyan makalesinde, “Önce Akifnâmenin Adı” alt başlığı altında Akifnâme’nin adını sorular ışığında çözümleme gayretine giriyor. Hasan Basri’nin bu eseri Akif’in yüksek seciyesinin ve ahlâkının meftunu olarak kaleme aldığını belirten yazar, eserin ismini eski tarih kahramanlarının, büyük velilerin menkıbelerini ihtiva eden eser adlarıyla ilişkilendiriyor. “Akif’in Türkiye’ye Dönüşü ve Şartların Yerinden Oynaması”nda, Akif’in Mısır’dan dönüşünü, vefatını, altındaki sebepleri irdeleyerek İstiklâl Marşı’nın değiştirilme girişimlerini ve bunun kamuoyundaki karşılığını kaleme alıyor. “Akif Kitaplarının Yazımına Doğru: Midhad Cemal’in Eşref Edib’i Harekete Geçirmesi” nde ise bir süreç değerlendirmesi yaparak, Akif hakkındaki çalışmalara değiniyor. Burada eserin okurla buluşmak için yaklaşık otuz senelik bekleyişinin ve Osman Nuri Ergin’in Akifnâme ile ilgili makalesinin merkeze alınan konulardan olduğunu kaydetmek gerekiyor. “Hasan Basri Çantay’ın Kişiliği ve Akifkâme” bölümünde “bir elinde kalem, diğerinde silah” bir Hasan Çantay profili zihnimizde canlandırılırken, onun zihin yorgunluğu ve rahatsızlığı üzerinde de duruluyor. “Akifnâme’ye Dair” ise Eşref Edib’in eser için kaleme aldığı metin ve Akifnâme’nin ilk hareket noktalarından Türk Dili Dergisi merkezli ilerliyor. Burada kalemi vesile kılarak yapılan süreç değerlendirmesinin yazılmaktan öte yaşandığını ve okuyana da yaşatıldığını takdir etmek lüzumu doğuyor. Okuru üzerinde Akif’in şiirlerinden bir şiirin, bir Türk destanının, bir masalın, güzel bir hikâyenin tesirini bırakan bu bölümün müstakil olarak gençlerimize okutulması bile bize çok şey kazandıracaktır. Son olarak Necmettin Turinay “Akifnâme Yayına Hazırlanırken” başlığı altında eserin bir bütün hâlinde kavranmasını kolaylaştırmak maksadıyla on bölüme ayrıldığını, bölümler arası geçişlerin fark edilir kılındığını, Çantay’ın eserine düştüğü dipnotların HBÇ rumuzu ile muhafaza edildiğini, çeşitli yazarlara ait yeni künye bilgileri ve açıklamalara gidildiğini, yapılan yeni baskıda Akifnâme’nin asıl diline ve imlâsına dönülmüş olup herhangi bir sadeleştirmeye başvurulmadığı, eserin ayrıntılı bir indeksle desteklendiğini ifade ediyor.

Aralık 2020’de Akit Gazetesi’ne verdiği röportajda Çantay’ın üç ciltlik bir meal hazırlayarak Türkiye’de meal geleneğinin öncülerinden olduğunu; dolayısıyla onun bir yandan âlim, diğer yandan Millî mücadelenin öncü kahramanlarından olması hasebiyle dikkat çektiğini belirten Necmettin Turinay’ın yayına hazırladığı Akifnâme, bu yeni ve mümtaz detayları ile Yeni Şafak Gazetesi kitap ekinde de (15 Ocak 2021) değerlendirilmiş.

Akifnâme birinci bölümüyle Mehmet Akif Ersoy’un çocukluk, tahsil ve memuriyet hayatını, ikinci bölümüyle hatıralarını, üçüncü bölümüyle İstiklâl Marşı’nın nasıl yazılıp kabul edildiğini, dördüncü bölümüyle Mehmet Akif’ten fıkralar ve latifeleri, beşinci bölümüyle şiirlerini, altıncı bölümüyle vefatının ardından yazılan şiirleri, yedinci bölümüyle Çantay’ın Mehmet Akif soruşturmasını, sekizinci bölümüyle Mehmet Akif’i konu alan kitapları, dokuzuncu bölümüyle Mehmet Akif hakkında kaleme alınan gazete ve dergi yazılarını, onuncu bölümüyle Yeni Adam’ın anketini ve Türk edebiyatının önemli şahsiyetlerinin düşüncelerini ortaya koyuyor.

Selam ile.