Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
17 Temmuz 2022

Akfobik davranışlar

Bu başlığı Atilla Yayla hocamızdan ödünç aldım. Yazıyı okuyunca ne anlama geldiğini öğrenmiş olacaksınız.

Erdoğan’ın icraatları ortada. Ülkemiz onunla istikrara kavuştu. Dünyada en çok gelişen ve değerlenen ülke oldu. Türkiye’nin ekonomik ve siyasi gücü, itibarı ve saygınlığı katlanarak artıyor. Dünyada söz sahibi ve sözü dinlenen bir ülke olduk.

Evet, ülkemiz adeta yeniden imar edildi. Çok şeritli jilet gibi otobanlarla tanıştı. Yüzlerce köprü ve onlarca baraj hizmete girdi. Savunma sanayimizde olmaz denilen şeyler gerçeğe dönüşüyor. İHA ve SİHA’larımız, füzeler, tank ve toplar, ağır silahlar… Say say bitmiyor.

Ülkemiz kötü bir kabustan güzel bir rüyaya uyanmış gibi. Terör bitme noktasına geldi. Asıl siz, Erdoğan liderliğinin 2023 sonrasını görün. Çok daha güzel, iyi ve daha mutlu günler göreceğiz.

Öyle bir çağda yaşıyoruz ki suyu bulandıranlar eksik olmuyor. Haramzadeler helal lokma yiyenleri, merhametsizlik merhameti yargılıyor. Kul hakkından bihaber olanlar helalleşmekten bahsediyor. Başörtüsü zulmüne önayak olanlar başörtü mağdurlarıyla pişmanlık görüntüsü veriyor. Sözün özeti şu; kurt fırsatını bulunca kuzuyu yemeden önce ona şirin görünürmüş.

Ancak milletimiz irfan sahibidir. Kendisini sokacaklara fırsat vermez. Kimin iş bilen, sözünün eri ve samimi olduğunu, kimin de karşılığı olmayan siyasi bir kimlik olduğunu biliyor. Boş vaadlere kanmayacak kadar da gerçekleri görüyor.

Biraz daha açalım.

Ana muhalefet öyle bir Türkiye fotoğrafı çiziyor ki sanki ülke batmış, kızıl kıyametler kopuyor. Terör var, kardeş kardeşi kırıyor. Kıtlık var. Askeri darbeler, 28 Şubat dönemi yaşanıyor. Hukuk ve insan hakları askıya alınmış! Bu fotoğrafın özeti şu; gerçeği görmek istemeyenler zamanla kendi yalan ve evhamlarının esiri olurlar.

Yazımızın başlığında Atilla Yayla hocanın ismini anmıştım. Hoca, bir delile dayanmayan, mesnetsiz, gerçek dışı Erdoğan suçlamalarını “Akfobi” diye tanımlıyor:

“Akfobi: Ülkedeki bütün problemlerin her türlü sosyal, kültürel ve tarihsel faktörlerden bağımsız olarak sırf Ak Parti iktidarı tarafından yaratıldığını ve Ak Parti iktidarının gitmesiyle, düşürülmesiyle neredeyse kendiliğinden ortadan kalkacağını kabul etmek.

Akfobik: Akfobiye kesin ve mutlak olarak bağlı olma durumu, akfobiye inanan kişi.

Akfobik davranışlar: İlgili ilgisiz her konuda konuşmayı ve/veya tartışmayı Ak Parti’ye getirmek ve Ak Parti’yi spesifik bir konu bazında değerlendirmek, eleştirmek, hatalarını göstermeye çalışmak yerine topluca yargılamak ve mahkum etmek. Kendisi ile aynı fikirde olmayanlara fikir ve tartışmayla üstün gelmeye çalışmak yerine onları yargılamakla veya yargılatmakla tehdit etmek. Sevmediği fikirleri dile getirenlere başka bir fikirle cevap vermek yerine onları aktrol olmakla suçlayarak tartışmadan kaçmak ama yine de doğru fikri dile getirdiğine kesinkes inanmak…”

Erdoğan saplantılıların ruh halleri bu, iyi değil. Bizce çaresi var; gerçeğe teslim olmak ve hayata güzel bakmak. Çünkü ruhen sağlıklı olanın hayata bakışı da sağlıklıdır.

Sürekli, ‘Biz kazanacağız.’ ‘Yargılanacaksınız.’ tehditleri havada uçuşuyor. Boşuna çabalamayın çünkü Erdoğan size demokratik mücadele dışında bir yol bırakmadı. Batılı ve ABD’li dostlarınızın çabaları da boşunadır. Çünkü milletimiz bu tür girişimlere geçit vermiyor.

Bugün, hain 15 Temmuz girişiminin yıldönümü. Darbenin üzerinden altı yıl geçti. Bu hain girişim için “tiyatro” benzetmesi yapanların hala bu tutumlarının değişmediğine şahitlik etmek milletimizi üzüyor.

Daha ileri gidilerek, darbeye karışmış, KHK ile devletle bağları kesilmiş olanlara destek açıklamaları yapmak ne anlama geliyor?

Diyelim ki iktidar oldunuz; 15 Temmuz darbe girişimini telin mitingleri yapacak mısınız? Şehit Ömer Halis Demir’i anıp kabrini ziyaret edecek misiniz? FETÖ ve PKK’ya terör örgütü diyebilecek misiniz..?

Milletimiz sağduyuludur, ülkemizin tekrar istikrarsız hale gelmesine izin vermeyeceğini düşünüyoruz.