Dolar (USD)
34.58
Euro (EUR)
35.95
Gram Altın
2996.57
BIST 100
9481.2
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
21 Ekim 2020

AK Parti'ye kritik uyarılar

Vatandaş bürokratlardan, belediye başkanlarından ve milletvekillerinden “tevazu” arıyor. “Seçimden seçime beni ziyaret eden, gönlümü değil de salt oyumu kazanmaya çalışan, bir çayımı dahi içmeye seçimlerden sonra gelmeyen siyasetçiyi ben ne yapayım” diyor. Eğer iktidardaki AK Parti’li siyasetçiler bu değerleri kaybederlerse, bu halka tepeden bakan kibir abidelerine dönüşürlerse, işte bu çok açık bir şekilde İstanbul ve Ankara’nın bir kez daha kaybına neden olacaktır. Bu kayıplarla ilgili AK Parti’li siyasetçiler, atanan bürokratlar “biz nerede yanlış yaptık” sorusunu halktan önce kendi nefislerine sorsunlar.

Çok iyi hizmetler yapabilirsiniz, muhteşem köprü, baraj, havalimanları, cadde ve bulvarlar inşa edebilirsiniz, denizin altını ve üstünü ray ve tünellerle geçebilirsiniz ama demek ki yeterli olmamıştır. Yeterli olan gönüllere girebilmektir. Gönüllere girmiyor ve vatandaşa tepeden bakıyorsanız kusura bakmayın bu millet şamar oğlanı değil. Bir oy verir, iki oy verir ve en sonunda sandıkta gönül koyuverir. AK Parti 18 yıldır hep bu değerlerle birinci parti oldu, seçimlerde halktan büyük teveccüh gördü. Başkan Erdoğan, taksiciye, çaycıya, balıkçıya, balkondan çaya davet eden sıradan vatandaşa hiçbir zaman egoyla yaklaşmadı, ters bir kelime kullanmadı. Hep çaylarını içti, hatırlarını sordu. Seçimden seçime değil, her zaman ve her yerde halkı gönülden kucaklayan oldu.

Geçtiğimiz hafta Denizli Valisi Ali Fuat Atik Beyin, “Sıcağın altında maskesini takan, dönerini kesen bir işçiyi anlamsız ve gereksiz bir şekilde azarlaması, işletmenin kapatılması emrini vermesi ve yüksek bir egoyla oradan ayrılması” görüntülerini tüm Türkiye gibi biz de sosyal medyadan üzülerek izledik. Benzer örneklerini daha önce Konya ve Uşak valilerinde yaşamıştık. Bir vali sebep ne olursa olsun asla böyle bir ortam yaratmamalıydı. Oysa vali demek devlet demek, devlet demek baba demek, baba demek şefkat ve merhamet demektir. Ortaya konan tarz ve üslup bir valiye yakışan tarz ve üslup değildi. Başka bir yol ve yöntem bulanabilirdi. Varsa bir yanlış incitmeden, kırmadan, aşağılamadan daha insani bir şekilde giderilebilirdi. Vali beyin, sonradan daha üst makamlardan gelen uyarılar üzerine olsa da yazılı bir özür dilemesi, hatasını kabul etmesi de büyük bir erdem ve sorumluluk örneğiydi.

Maalesef bu olumsuz örnekleri ara ara bürokraside ve siyasette yaşıyoruz. Başkan Erdoğan’ın siyasi karizmasıyla ve toplumsal desteğiyle siyaset yapan, koltuklara oturan, makam sahibi olan ancak “ne oldum delisi, kibir abidesi” kimi siyasetçiler ile yine Başkan Erdoğan’ın bir imzasıyla bürokrasi de atanmış olarak görev almış kimi bürokratlar da kibir ve yüksek ego sorunu var. Tabi ki bunun tepkisel zararı da iktidara yani sonuç olarak Başkan Erdoğan’a sandıkta kesiliyor. Tabi ki devletin ve AK Parti’nin gücünü milletin emrine amade eden, halkın adeta hizmetkârı olan güzel örnek ve insanlar da çoğunlukta.

Bürokratik ve siyasi atamalarda mutlaka “İyi bir tecrübe, engin bir birikim ve usta bir kıdem” olmalıdır. Bununla birlikte en önemli niteliklerden biri de “ehliyet ve liyakattir.” Liyakatten ziyade salt sadakat kimi atamalarda ön planda tutuluyor. Nepotizm AK Parti’ye kimi atamalarda ciddi zarar veriyor ve halkın büyük tepkisini çekiyor. “İyi bir performans, tarafsızlık, ciddi bir deneyim, temiz, kirlenmemiş bir geçmiş yani dürüstlük, yöneticilik becerisi, geniş bir vizyon” atamaların olmazsa olmazı olmalıdır.

AK Parti ruhunda ve özünde “imanlı, ihlâslı, erdemli, cesur, ahlaklı ve dürüst öncü kadrolarla ve dava adamlarıyla” zulme ve haksızlığa isyan ve itiraz ederek, adalet ve kalkınmayı önceleyerek, halkı ve hakkı gözeterek hep birinci parti olmuştur ve halktan büyük teveccüh görmüştür. Ayağa kalkma çabasında olan bu toprakların, bu aziz milletin, adeta yetim kalan ümmetin daha çok ihtiyacı var Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a ve onun himaye ve sevkindeki AK Partiye. AK Parti, içerisindeki ve etrafındaki kötüleri ve kötülükleri ayıklayarak, iş takipçilerini ve asalakları, ihale ve rant peşinde koşanları, menfaat ve koltuk sevdalılarını tasfiye ederek; kibir abidesi ve halka tepeden bakan bazı teşkilatlarını, belediye başkanlarını, milletvekili ve bürokratlarını yenileyerek, halka daha çok kulak vererek, hatalarından ders çıkarıp, eksikliklerini tamamlayarak, ilk günkü aşkla ve ilk günkü heyecanla yoluna daha güçlü devam edip 2023 hedeflerine ulaşacaktır. Herkes hesabını ona göre yapsın.