AK Parti’ye bir dost uyarısı!
Bir dönemler Başkan Erdoğan’la yol ve dava arkadaşlığı yapmış olan, Başkan Erdoğan’ın siyasi bakiyesi ve karizmasıyla Başbakanlık, Bakanlık makamlarına oturan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın AK Parti’den ayrılmaları, Başkan Erdoğan’a cephe alıp yeni bir parti kurma yolunu seçmiş olmaları doğal olarak AK Parti tabanında ciddi bir tepki ve rahatsızlık oluşturdu.
Ne oldu da bir dönemler Başkan Erdoğan sayesinde en kıyak makamlarında oturdukları, büyük hak ve sorumluk yüklendikleri partiye ve liderine karşı cephe açtılar? Madem çok rahatsız idilerse bu rahatsızlıklarını niçin vakti zamanında dile getirmediler, sunulan makam ve koltukları terk etmediler, istemiyoruz demediler? Doğal olarak rakip olacak muhalefet partilerinden ziyade eski yuvaları olan AK Parti cenahı tarafından eleştirip, hedefe konulmaktadırlar.
****
Tüm bunların yanında Başkan Erdoğan ve AK Parti’yi eleştiren veya muhalefet yapanları eleştirerek AK Parti’ye yanaşan, trene binmeye çalışan Perinçek ve yayın organı Aydınlık Gazetesi var. Perinçek ve Aydınlık Gazetesi’nin din ve dindar insan karşıtlığından, başörtüsü düşmanlığından, tüm dini cemaat, cemiyet, vakıf ve dernek karşıtlığından bir adım dahi geri atmadıklarından adım gibi eminim. Ki geçtiğimiz günlerde bir TV kanalında konuşan Perinçek : “AK Parti için kapatma dilekçesini geçmişte biz verdik. Ama o dönem “MAALESEF” AK Parti kapatılmadı. Bugün Erdoğan bizim gemiye bindi. Mevcut yargı 28 Şubat dönemi yargısından daha sert biçimde irtica, cemaat, cemiyet ve tarikatlarla mücadele ediyor. Erdoğan Türkiye yönetmiyor, Türkiye Erdoğan’ı yönetiyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti şeyhler, müritler, cemaat ve cemiyetler ülkesi olamaz” diyerek Perinçek’in eski Perinçek olduğunu aleni bir biçimde açığa vurmuştu.
***
Perinçek ve Aydınlık Gazetesi, bugün AK Parti’den ayrılanlar aleyhine attığı manşetlerin on katı daha sertini yakın bir geçmişte AK Parti aleyhine atıyorlardı. Emim ki yarın hesapları değiştiğinde tüm AK Partililerin başına da aynı çorapları örmeye başlayacaklar. AK Parti ile Perinçek gibilerin ilkesel bazda hiçbir ortak noktası yoktur. Bu konu, özellikle AK Partili muhafazakâr tabanca çok tartışılıyor ve ileriki günlerde de çok tartışılacak. Perinçek, niçin AK Parti’yi savunur gibi görünüyor? Hedefi, hesabı ve projesi nedir? “Artık muhafazakâr camianın işi bitti, bizim dönemimiz geliyor” algısını mı oluşturmaya çalışıyorlar? Perinçek ve Aydınlık Gazetesi’nin gündeme getirdiği konular, AK Parti’ye muhalif olanlara yaptıkları muhalefet, ithamlar; korkarım ki AK Parti’ye yarardan çok zarar verir. AK Parti’nin muhafazakâr tabanında rahatsızlık yaratır.
****
“Nitelikli dolandırıcılık ve zimmet” suçlarıyla ağır cezalara çarptırılmış Cem Uzan da son günlerde sosyal medya hesaplarından çok ilginç paylaşımlarda bulunuyor. İlk paylaşımı, eski Cumhurbaşkanlarından Ahmet Necdet Sezer’i “Türkiye’nin en gizli FETÖ’cüsü” ilan etmek oldu. Ahmet Necdet Sezer, 7 yıllık Cumhurbaşkanlığı süresince 7 tane ili dahi gezmemiş, cumhurun arasına inmemiş, din ve dindar insan karşıtlığı ile bilinen, AK Parti’nin yasal çalışmalarının önüne adeta set oluşturan, Kemalist çıkışlarıyla tanınan bir Cumhurbaşkanlığı profili ortaya koymuştu. Ama “gizli Fetöcüdür” ithamı, soyut, desteksiz, Fetö davalarını Ergenekon ve Balyoz davaları gibi sulandırma girişiminden öteye gitmeyen ve halkın nezdinde hiçbir karşılık bulmayan bir iddia oldu.
****
Hemen ardından AK Parti iktidarının daha da hoşuna gideceğini düşündüğü ve AK Parti’nin yanında durduğu izlenimini veren yeni bir çıkış yaptı. Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’a hitaben; “Yabancı ajanlarla imzaladığınız belge elimde. Uluslararası mahkemelere sunulacak. Türk milleti sizden hesap soracak. Yargılanacaksınız!” diye ilginç bir çıkışla gündem olmaya çalıştı. Cem Uzan’ın bu ilginç çıkışlarına bakan Erdoğan karşıtları, hemen “Erdoğan, Cem Uzan’ı affettirecek, muhaliflere karşı sahaya sürecek, iş birliği halindeler” şeklinde gerçekle alakası olmayan, akılları zorlayan analizler yapmaya başladılar.
Cem Uzan, AK Parti lehine gibi görünen ve aynen Perinçek gibi muhafazakâr AK Parti tabanında ciddi rahatsızlık yaratan bu çıkışlarıyla “AK Parti’nin darda olduğu, kendisine muhtaç kaldığı izlenimini vermeyi hedeflemekle beraber, kendisinin hukuki ve mali sorunlarının çözümünü” amaçladığı çok net. AK Parti’ye tüm bu sözlerin özü olarak son dost uyarımız şu olsun : “Zayıfken sizden kaçanlara ve güçlüyken size yanaşanlara çok ama çok dikkat edin.”