Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
20 Haziran 2018

AK Partı\u0307'yı\u0307 cezalandırmak

Türkiye, 95 yıllık parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı Hüku00fbmet Sistemi'ne geçiyor. 24 Haziran 2018'de yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri Türkiye için yeni bir başlangıç demektir.

Cumhurbaşkanlığı Sistemi olarak adlandırılan ve aslında Başkanlık Sistemi olan yeni yönetim/hüku00fbmet etme şekli Türkiye için büyük önem arz ediyor.

Herkesin muzdarip olduğu koalisyonlar dönemi bu sistemle kapanıyor, bürokratik direncin yanısıra bürokratik hantallığın rafa kalkacağı sistemin adıdır Cumhurbaşkanlığı Sistemi.

Ayrıca, atamalarda hepimizin şikayetçi olduğu kayırma yeni sitemle mecburen bitecek. Liyakati esas almayan bakanlık başarısız olma ve bu da bakanın koltuğunu kaybetmesi demek olacak ki bunu göze alacak bakanın aklından şüphe etmek gerek. Keza bakanların milletvekilleri ile ahbap-çavuş ilişkisine girmelerine imkan tanımayan bu yeni sistemde torpil de büyük oranda gündemimizden çıkmış olacak.

Türkiye için yeni imkanlar, büyük fırsatlar ve 21 yüzyılın şahlanan ülkesi olmanın kapılarını açacak olan bu sistemin mimarı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır, bu sistemi Türkiye'ye kazandıran parti de AK Parti'dir MHP'den aldığı destekle.

Şimdi,

Bu sistemi bize kazandıran lidere ve onun partisine Cumhurbaşkanlığı Hüku00fbmet Sistemi'nde ilk fırsatı tanımamak yakışık alır mı?

Elbette ki almaz. Sizin de benim gibi düşündüğünüzden eminim. Lakin;

Kimi haklı ve kısmen de haklı olmadığımız konularda AK Parti'ye kırgınlığımızın olduğunu söylememizde beis görmüyorum. "Aile içi" diyebileceğimiz sorunlarımız var, bunları yine kendi aramızda çözeriz.

Bütün dünya nefesini tutmuş Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 24 Haziran seçimlerinde ne yapacağını merak ederken,

Türkiye'nin bir milim iyiliğini istemeyen bütün güçler Sayın Erdoğan'ın kaybetmesi için çabalarken Erdoğan ve partisine kızıp şer odaklarının istediği yönde adım atmak bize yakışmaz.

Oyun büyük, tahmin etmediğimiz kadar sinsi oyun. Bütün mesele, bir türlü deviremedikleri Erdoğan'ı siz AK Partililerin oylarıyla devirmek.

Oyunu görelim ve öyle davranalım. Bu tuzağa düşenlere gidelim, oyunun büyüklüğünü anlatalım.

Gittiğimiz her yerde, "AK Parti'ye ders verelim, Erdoğan seçilsin, ama AK Parti kaybetsin" diyenlerin nasıl bir yanlışın içinde olduklarını anlatalım,

AK Parti ve Sayın Erdoğan kaybeder ise kimlerin kazanacağını anlatalım,

AK Parti çoğunluğu kaybeder ise Türkiye'nin karşılaşabileceği sıkıntıları anlatalım ve sonra dönüp AK Parti'ye de uyarılarımızı yapalım.

Dileyen, "Bu bizim AK Parti'ye koşulsuz son desteğimiz" desin.

Dileyen, "Bundan sonraki süreçlerde AK Parti'nin kuruluş felsefesine mugayir davranmanız halinde yokuz" desin.

İsterseniz, "Önce Genel Merkez Kongresini izleyeceğiz, sonra Mahalli seçimler için gösterilecek adaylara bakarız" diyelim.

Evet, bütün bunları söyleyelim. Takipçisi de olalım söylediklerimizin.

Ama öncelikle 24 Haziran seçimlerinde bütün oyunları bozmak, Tam Bağımsız ve Güçlü Türkiye için oylarımızı hem Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan'a hem de onun lideri olduğu AK Parti'ye verelim.

Geçen akşam Diyarbakır Sur Belediyesi'nin ilk başkanı Cemal Toptancı ağabeyle dertleşiyoruz. Zamanın nasıl geçtiğini fark etmediğim sohbette Cemal ağabey, "Türkiye için, gelecek asırlarda şerefli yaşamak için bu seçimi -bütün olumsuzlukları gömerek- AK Parti ve liderinin kazanması için çalışmalıyız" dedi ki yerden göğe kadar haklı.

Düşünsenize,

İslam düşmanı Avusturya, "Erdoğan kaybetsin" diyor,

Filistin'in işgalcisi İsrail de Erdoğan'ın kaybetmesini istiyor.

Bütün Haçlı zihniyetlilerin saldırdığı tek nokta AK Parti ve lideri Erdoğan.

Biz de bunlarla birlik olalım ve Erdoğan'ı devirelim öyle mi?

Peki, bunu izah edecek bir vicdan bulabilir misiniz?

Kime kızıp kimi sevindiriyoruz?

Var mı böyle bir kızma dünyada?

Geçtim her şeyi,

Yapılan yolları, hastaneleri, köprüleri, havaalanlarınıu2026

15 Temmuz akşamı yaşadıklarımızı nasıl unutursunuz?

FETÖ'nün 15 Temmuz'da tarihin en alçak, en hain işgal girişimini Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği ile püskürtmedik mi?

Kapımıza dayanan terör örgütleri ülkeyi işgale hazırlanırken bunu bertaraf eden liderin adı Recep Tayyip Erdoğan değil miydi?

Bu milletin ferasetinin zekatı dahi doğruyu bulmak için yeterli iken ben ne anlatıyorum?